YETVART DANZİKYAN
Türkiye’de solun önemli isimlerinden Masis Kürkçügil’in Ermeni meselesine dair yazılarını ve söyleşilerini biraraya getirdiği kitabı geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. ‘Bir Başka Tarih Mümkün Müydü?: Ermeni Meselesi Üzerine Yazılar’ başlıklı kitap Edebi Şeyler Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı.
Kitabın genişçe bir bölümünü Kürkçügil’in Yeniyol Dergisi’nde 2005’te kaleme aldığı ‘Bir Başka Tarih Mümkün müydü?’ başlıklı makalesi oluşturuyor. Ermeni Soykırımı’nın 90. yılı vesilesiyle kaleme alınan yaklaşık 60 sayfalık makale hem Türk devletinin 90 yıllık resmi tezlerinde önemli gedikler açıyor hem de 19. yüzyıl sonu/20. yüzyıl başı Ermeni sosyalist hareketinin yapısına, hedeflerine, ideolojisine, becerebildiklerine ya da yetersiz kaldığı yerlere yakından bakıyor. Bu yönüyle Kürkçügil Ermeni sosyalist örgütlerinin Türk resmi tezleri tarafından sunuluş biçimindeki çarpıtmalara da bir yanıt veriyor.
Sınıf çatışması
Ancak makale bunlardan ibaret değil. Kürkçügil’in bu kapsamlı makalede bir yandan da yapmaya çalıştığı Ermeni sosyalist/devrimci hareketin hem sınıfsal karakterine yakından bakmak hem de Ermeni burjuvazisi/Kilisesi ile bu sosyalist devrimci örgütlerin Ermeni halkını temsil kabiliyetlerinin yıllar içinde geçirdiği dönüşümü izlemek.
Kürkçügil’in üzerinde uzun uzun durduğu nokta gerek Hınçak, gerekse Taşnakların 1915 öncesindeki politik programları, kurdukları ya da kurmadıkları ittifaklar, bilhassa Taşnaksutyun’un İT’yle yakın biçimde yürüttüğü işbirliği ve bu işbirliğini bozulması vd. Ve aynı zamanda bu örgütlerin Rus Çarlığı ile kurduğu ilişkiler, bu örgütlerin zaman zaman Rusya’nın hiç işine gelmeyen politikalar izlemesi (Bunlar elbette Türk resmi tezlerinde yer almaz) ve en önemlisi ‘bağımsızlık’ fikrine aslında ne kadar uzak oldukları. Makale ayrıca resmi tezlerce ‘tehcir’e dayanak gösterilen 1. Dünya Savaşı’nın hiç de ‘girilmesi zorunlu’ bir savaş olmadığını, bilhassa Cumhuriyet rejiminin önemli ağızlarından anekdotlarla ortaya koymaya çalışıyor.
Makale bilhassa resmi tezlerce sürekli öne sürülen ‘ayaklanma’, ‘bağımsızlık’ gibi argüman ve hedeflerin aslında Ermeni halkında zannedildiği gibi bir karşılığının olmadığını ve burjuvazi ve kilise dahil bahsedilen örgütlerin bilhassa 1915’e doğru aslında Ermeni halkının temsilcisi olma vasfını yitirdiklerini konu ediniyor.
Kitap ayrıca Kürkçügil’in yine Ermeni meselesi üzerine kaleme aldığı benzer yapıdaki makaleler ve bu konuda kendisiyle yapılmış söyleşilerle zenginleştirilmiş. Tüm bu açılardan Kürkçügil’in kitabının eldeki literatüre önemli bir katkı olduğunu söylemeliyiz.
Bir Başka
Tarih Mümkün Müydü?
Masis Kürkçügil
Edebi Şeyler Yayıncılık
186 sayfa.