Çünkü diyor ki sayın Şirinoğlu “Cemaat basının bir kanadının talihsiz ön yargıları ve yarattığı yapay gündem toplumun marjinal bir kesiminin yüzeysel yaklaşımlarına koşut düzenlenen imza kampanyaları ve akıl hocası nidasıyla polemiğe giren bazı seçilmiş yöneticiler. Tüm bunların işaret ettiği üzücü gerçek ise ne yazık ki şapkamızı önümüze koymamızı gerektiriyor”11 Haziran Pazartesi günü Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’nun Ermeni basınından sadece iki gazeteye gönderdiği Türkçe bir açıklama yayınlandı. Bu gazetelerden birinin sürmanşetten yayınladığı açıklamayı okuduk. Doğrusu kimi ifadelere şaşırdık.
Kastedilenin Agos olduğu ortada. Öncelikle şunu söylemeli. Ortada yapay bir gündem yok. Sayın Şirinoğlu Hampartsum günü yaptığı konuşmada üç okulun ismini zikrederek bu okullar birleşmezse hastane bütçesinden artık yardım yapılmayacağını ya da cüzi bir yardım yapılacağını söyledi. Tam olarak şöyle söylemişti o gün: “Bugün Feriköy Okulu’nda 150 öğrenci var. İsim veriyorum, kusura bakmayın, dost acı söyler, bugün koskocaman Esayan’da 188 öğrenci var. Yıllar önce Esayan’ın öğrenci sayısı 1000’di. Şimdi 4 milyon TL’lik tasarruftan bahsedeyim. Esayan’ın ilkokulu Feriköy Merametçiyan Okulu’na gitsin, Getronagan Lisesi Esayan Lisesi’yle birleşsin, alın size 4 milyon TL’lik tasarruf. Yapın bunu, gelin, hastane size her yıl 2,5 milyon TL verecek. Verin, alın, vermeden alamazsınız.”
‘Marjinal’ derken?
Bunun üzerine de bahsettiği okulun öğrencileri ve mezunları başta olmak üzere ilgili kesimlerde bir tepki ve tartışma ortamı oluştu. Getronagan mezunları bu gelişme üzerine son derece geniş katılımlı bir toplantı düzenledi. Agos sayfalarında bu açıklamaya tepki gösteren görüşlere ve yorumlara yer verildiği gibi Şirinoğlu’nun fikirlerini savunan vakıf yöneticilerinin de görüşlerine yer verildi. Ve konu hala da tartışılıyor. Bunun neresi yapay? Aynı cümlede ‘toplumun marjinal bir kesiminin yüzeysel yaklaşımlarına koşut düzenlenen imza kampanyası’ deniyor. Tekrara girmeye gerek yok Agos’ta çıkan haberler ve yorumlardan sonra gerçekleşen VADİP toplantısında sayın Şirinoğlu yazarımız Ohannes Kılıçdağı için sinirli bir şekilde “Ona da sıra gelecek” demiştir. Bunda doğal olarak bir tehdit algılayan Ermeni toplumun önde gelen yazar, sanatçı ve akademisyenleri de Şirinoğlu’nu özür dilemeye davet etmiştir. Her şey gayet net bir şekilde ortada. İmza atanların profili ve kim olduğu da ortada. Yani ‘marjinal bir kesinin yüzeysel yaklaşımlarından’ bahsetmek son derece güç.
Konu gayet açık
Açıklamada “Okullarımıza yardımın kesileceği yönündeki iddialar dayanaksızdır. Öte yandan mevcut hantal ve demografik gerçeklerimizden uzak sistem için daha fazla kaynak aktarmak israfa eş değer sayılabilir. Okullarımızın geleceğini hastanemizin aktaracağı kaynaklara endekslemek gerçekçi değildir” deniyor. Buradan Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’nın önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceği anlamak imkansız olsa da zaten kimse planlamasını hastaneye dayanarak yapmıyor. Sadece hastanenin okullara şart koşmasına karşı çıkıyor ve birçok insan kaynak çeşitlendirmesi için ne yapılabileceği üzerine kafa yoruyor. Konu gayet net yani.
VADİP ile ilgili sözlere değinmemize gerek yok. Bu daha çok vakıf başkanlarını ilgilendiren ve onların cevap vermesi gereken bir konu.
Özür dileme sırasıymış
Ancak açıklamanın sonlarında konu yine Agos’a daha doğrusu “Ona da sıra gelecek” dediği yazarımız Ohannes Kılıçdağı’na dönüyor. Şöyle diyor sayın Şirinoğlu: “VADİP’in son toplantısında kimseyi tehdit etmedim. Ucuz kahramanlığa yönelik bu manipülasyonlar gerçekten ibretlik. ‘Sırası gelecek’ dediklerim şunu iyi bilsin. Bu cemaatin iyiliği için söylediğim sözleri çarpıtanlar acı deneyimlerle bugüne kadar kim bilir kaç kez toplum önünde mahçup oldular, benden özür dilemeye geldiler. Benim bahsettiğim sıra budur. Ben o sıraya girecek olanları tehdit etme niyetinden çok uzağım.”
Yani özür dileme sırası imiş bu. Mahçup olanlar ya da özür dileme sırasına girenler diyerek kimi kastettiğini bilmiyoruz. Çok şükür bugüne kadar doğru bildiğimizi söyledik ve kimseye hele de topluma karşı mahçup olmadık. Sayın Şirinoğlu’na tavsiyemiz şudur: Agos ile polemik belki bazı katmanlarda size paye sağlayabilir ama asıl konuşmanız gereken toplumun, kurumlarımızın ta kendisidir. Oralarda gayet gerçek ve can yakıcı bir gündem var. Bunların başında da yapılamayan Patrik ve vakıf seçimleri geliyor. Bizden söylemesi. AGOS