AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olması halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden aday olmayacağını savundu. Hüseyin Çelik, her iki liderin arasında “kardeşlik, kader birliği ve dostluk hukuku” olduğunu ifade etti. Çelik, Ertoğan'ın daha önce cumhurbaşkanlığına aday olabilecekken Gül'ü aday gösterdiğini söyleyerek, 'Başbakan'ın jestine jest ile karşılık verir' dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik yasanın imkan vermesine rağmen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Köşk'e aday olması durumunda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylığını koymayacağını savundu. Çelik, her iki liderin “kardeşlik, kader birliği ve dostluk hukuku” olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmet Sever Vatan gazetesinden Ruşen Çakır'a verdiği röportajda, yeniden aday olmasının engellenmek istenmesinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü çok üzdüğünü ve kırdığını belirtti. Bu sözlere yanıt AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'ten geldi.
Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden cumhurbaşkanı adayı olması konusuna ilişkin sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden değerlendirmede bulundu. Çelik, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla Gül'ün yeniden aday olabileceğini, ancak 'bir şeyin imkan dahilinde olması ile vuku bulmasının farklı şeyler' olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında hiçbir mevki ve makam için feda edilemeyecek derin bir dostluk ve kardeşlik hukuku bulunduğunu ifade eden Çelik, mesajına şöyle devam etti:
'Bu iki değerli şahsiyet arasındaki tam güven duygusu, geçmişteki birçok uygulama ile de test edilmiştir. Bu yol ve dava arkadaşlığına bazıları akıl erdiremeyebilir. Bunu da yadırgamıyoruz. Çünkü siyasi geçmişimizde pek örneği yok. 2007'de Sayın Başbakan kendisi aday olabilecekten 'Bizim adayımız Abdullah Gül kardeşimdir' dedi. Bu gün de o feragat duygusu aynen yaşıyor. Ben Sayın Başbakan'ın aday olması halinde Sayın Gül'ün aday olmayacağına inanıyorum. Bu konuda çatışma bekleyenlere söylüyorum; bu işten size ekmek çıkmaz. Sayın Gül, çok başarılı, etkin ve aktif bir Cumhurbaşkanlığı yapmaktadır. Eminim ki o daha uzun yıllar şu veya bu konumda hizmete devam edecektir.'
Sever'in açıklaması AK Parti'nin gündeminde
Ahmet Sever’in verdiği röportajda, Gül’ün iki kez seçilmesinin yasayla engellenmeye çalışıldığı, bazı AKP'lilerin açıklamalarından rahatsız olduğu iddiası ve yasal olarak yeniden aday olabileceğini anımsatması AKP’de gündem oluşturdu.
Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Basın Danışmanı Ahmet Sever’in açıklamalarını Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan'a değerlendirdi. Birçok parti yöneticisi, bu konuda değerlendirme yapmaktan kaçınırken, partinin ikinci adamı Hüseyin Çelik, net sözler söyledi.
'Gül 'Ben adayım' demez'
“Sayın Cumhurbaşkanının bir daha aday olamayacağına dair hükmün yasaya konmasına üzüldüğünü tahmin etmek zor değil. Ama Anayasa Mahkemesi’nin kararı, bu konuya açıklık getirmiştir. Cumhurbaşkanı Gül de aday olabilecektir. Ancak, AK Partinin kurulmasından bu yana Gül ile Erdoğan arasında özel bir hukuk vardır. Erdoğan cumhurbaşkanlığına aday olduğunda Sayın Gül ‘Ben de adayım’ demez. Aday olabilmesi, bunun imkan dahilinde olması mutlaka aday olacağı anlamına gelmez. İmkan dahilinde olması farklıdır, mümkün olması farklıdır.
Dostluk ve kardeşlik hukuku
Daha önce Başbakan aday olabilecekken, cumhurbaşkanlığını bir tarafa bırakmıştır. 2007 yılında ‘Cumhurbaşkanı adayımız Gül kardeşimdir’ dedi. İkisi arasındaki ilişki, kader birliği, dostluk ve kardeşlik hukukuna dayalıdır. Dolayısıyla biri diğerine zarar verecek bir eylemin içinde olmaz. Başbakan siyasi yasaklı olduğu dönemde 58. hükümetin kurulması görevini Abdullah Gül üstlenmiştir. O dönem düşük profilli birine hükümet kurdurulması yönünde öneriler olduğu halde Başbakan tüm arkadaşlarımıza danıştıktan sonra Gül’ün hükümeti kurması fikrini benimsemiştir.
'Başbakan'ın jestine jestle karşılık verir'
Anayasa değişikliğinin ardından Başbakan, milletvekili seçilme imkanına kavuştuğunda ise Gül de bir gün beklemeden istifa etmiş ve görevi anında Sayın Erdoğan’a teslim etmiştir. Dolayısıyla aralarında böyle bir hukuk varken, Erdoğan ‘başbakanlıkta son dönemim’ demişken, Gül’ün farklı bir tutum içinde olacağı kanaatinde değilim. Gül, çok iyi cumhurbaşkanı oldu. Derleyici, toparlayıcı, bütünleştiriciydi. Hem ilgisiyle, hem de bilgisiyle layıkıyla bu işi yürüttü. Yeniden aday olabilecekken, yapabileceği bir şeyi yapmaktan geri durursa onun adı jest olur. Başbakan'ın geçmişte yaptığı jestlere, jestle karşılık vereceğini düşünüyorum.''