Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tarabya Köşkü'nde azınlık vakıflarının temsilcilerini kabul etti. Vakıflar Meclisi'nin azınlık vakıfları temsilcisi Laki Vingas görüşme sonrasında yaptığı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Gül'e Vakıflar kanunu kabul etmesinden dolayı bir teşekkür ziyareti gerçekleştirdiklerini ve Ramazan ayını kutladıklarını belirtirken, Gül’ün kendilerini hassasiyet ve sabırla dinlediğini ifade etti.
Vakıflar Meclisi'nin azınlık vakıfları temsilcisi Laki Vingas'ın başkanlığını yaptığı heyette, Musevi Cemaate Başkanı Sami Herman, Ermeni Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu, Ermeni Katolik Surp Agop Hastanesi Başkanı Bernard Sarıbay, Mor Gabriel Manastırı Vakfı'ndan Kuryakos Ergün, Rum cemaati adına Andos Parisyanos, Süryani Katolik Vakfı Başkanı Zeki Basatemir, Suryani Ortodoks Vakfı Başkanı Sait Susin yer aldı. Saat 18: 00'de başlayan görüşme yaklaşık bir saat sürdü.
Tarabya Köşkü'ndeki görüşmenin ardından heyet çıkışta habercilere açıklamalarda bulundu. Heyet adına Vakıflar Meclisi'nin azınlık vakıfları temsilcisi Laki Vingas konuştu. Cumhurbaşkanı Gül'e Vakıflar kanunu kabul etmesinden dolayı bir teşekkür ziyareti yapmak istediklerini söyleyen Vingas, ' Kendisine Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde cemaat vakıflarımızı ziyaret ederek, hassasiyeti göstererek, geniş toplum içindeki varlığımızı hatırlatmak ihtiyacını hissettikleri için teşekkür etmek istedik. Ramazan ayını kutladık ve bazı arkadaşlarımız gündemlerindeki bazı sıkıntıları, ihtiyaçları dile getirdi. Eğitim, vakıflar gibi konuları gündeme getirdik. Kendileri büyük bir hassasiyet ve sabırla bizi dinledi' şeklinde konuştu. Sıkıntıları konusunda sağlanan gelişmeleri Cumhurbaşkanı Gül'le paylaştıklarını ve Cumhurbaşkanı Gül'ün bu konuda çok mutlu olduğunu gördüklerini belirten Laki Vingas, 'Gerçekten de hali hazırda çözümlenmemiş bazı konulara hakimiyetini gösterdi. Konuya hakim, bütün hepsini takip ediyor. Bundan da ayrıca mutluluk duyduk' diye konuştu. Görüşmede Mor Gabriel Kilisesi'nin durumunun gündeme geldi mi şeklindeki bir soruya Vingas şu şekilde yanıt verdi: Kendileri konuya çok hakim ve takip ediyorlar. Uzun yıllardan beri takip ettiklerini müşahade ettik. Bütün detaylarıyla kendisi biliyor. Kendilerinin de ifade ettiği gibi hiçbir vatandaşımızın Türkiye'de garip yaşamasını, garip hissetmesini istemiyoruz. Dolayısıyla Türkiye ekonomisiyle büyüdükçe güçlendikçe, bu özgüveni arttıkça, sanıyorum kalan sıkıntılar da bertaraf edilecektir. Bu konuda devletin iradesi, hükümetin iradesi tabi kamuoyuna da yansıyor. Bunun farkındayız. Kalan sıkıntıları da geleceğe yönelik şartları geliştirmek kaydıyla, çünkü bu bizler için çok önemli. Çünkü nüfuslarımız çok az. Bundan dolayı biz geleceğimizi teminat altına almak istiyoruz. Önemli olan tabiki yalnız, mal mülkün iadesi değil. Ki çok önemli bir konudur, geçmişten gelen en doğal hakkımızdır. Bunun yanında, toplumsal bütünlüğü sağlamak, bazen cemaat mensuplarına karşı oluşturulan bir fobi dediğimiz, bazı tespitlerimiz oluyor. Bunu aşmak için, bizlerin daha iyi anlaşılması, daha iyi tanınması ve bizlerle daha iyi empati kurulması gereği oluşmaktadır. Bu konuda cemaat mensuplarının daha özgüven hissetiği hepinizin malumudur. Türkiye'nen geleceği için ihtiyaçlar neyse, endişeler neyse biz de aynı endişeleri paylaşıyoruz. Mutlulukları neyse aynı mutlulukları paylaşıyoruz.Kabülün Ramazan ayında gerçekleşmesinden dolayı mutlu olduklarını belirten Vingas sözlerini şöyle tamamladı: Kendimizi, bu süre içinde Türkiye'de yaşanan sıkıntıları, Ortadoğu'da yaşanan sıkıntıları, bu konudaki endişelerimizi, bu konuda toplumsal rahatsızlığı tekrar bizler de gündeme getirdik. Çünkü bu ülkenin asli unsurları olarak, bu ülkeyi ilgilendiren her konu bizi de ilgilendirmektedir. Bunun da altını çizdik.