Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, FETÖ üyeliğinden tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın, “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ve “ifade ve basın özgürlüklerinin” ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. AYM’nin ihlal kararına rağmen Alpay ve Altan’ın davalarına bakan ceza mahkemeleri tutukluluklarının devamına karar verdi.
AYM, 9 ay tutukluktan sonra tahliye edilen gazeteci Turhan Günay için de aynı şekilde ihlal kararı verdi. Üç gazeteci için verilen ihlal kararları, 6’ya karşı 11 oyla alındı. Eski AYM üyesi Alparslan Altan’ın bireysel başvurusu ise kabul edilmez bulundu.
AYM’nin dün verdiği karar tutuklu gazeteciler için emsal teşkil ediyor.
AYM kararında Altan’ın başvurusuyla ilgili, "tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğu, ayrıca tutuklanma dolayısıyla ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğu, diğer hususların kabul edilemez olduğuna" oybirliğiyle karar verdi. Sonuç olarak AYM, Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile 26 ve 28. maddelerde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi.
AYM’nin iki gazeteciyle ilgili kararını açıklamasının ardından Alpay hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza, Altan hakkında ise 26. Ağır Ceza Mahkemesi tutukluluğun devamına karar verdi. 13. Ağır Ceza ret kararı gerekçesinde, AYM kararının Resmi Gazete'de yayınlanmaması ve AYM'nin gerekçeli kararının henüz mahkemeye ulaşmamış olmasını gösterdi.
AYM bunun üzerine Twitter'dan duyuru yaptı, iki ayrı mesajda, “kararın basın metni ve tam metnine yüksek mahkemenin internet sitesinden ulaşılabileceği” vurgulandı.
Üye hakimlerden şerh: Karar kesin ve bağlayıcı
Öte yandan Alpay ve Altan’ın davalarına bakan ceza mahkemesinin heyetlerinden birer üye, heyetin kararına muhalefet etti. Altan’ın davasına bakan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin üye hakimi, Anayasa Mahkemesi'nin kısa kararının 6216 sayılı yasanın 66/1 maddesi gereğince kesin ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olması nedeniyle çoğunluğun görüşüne katılmadığını belirtti. Üye hakimin düştüğü şerh şöyle:
"AYM'nin kararı dikkate alındığında başvuruda bulunan Mehmet Altan'ın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine karar verildiği anlaşılmakla, Anayasamızın 153/6. maddesi gereğince, 'AYM kararları resmi gazetede yayımlanır, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar' amir hükmü ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş ve yargılama usulleri hakkında kanun ve Ceza Muhakemesi hukukunun kıyas ve yoruma ilişkin genel ilkeleri dikkate alındığında, 6216 sayılı yasanın 50/2. maddesi gereğince hak ihlali oluğu tespit edildiğinden, mahkememizce ihlalin sonucunun ortadan kaldırılması gerekeceğinden ve bu husus ancak başvuru sahibi olan Altan'ın tahliyesi yoluyla mümkün olduğundan sadece başvuru sahibinin tahliye edilmesi gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum."
Bozdağ: AYM yasaların çizdiği sınır aştı
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, AYM’nin kararı sonrası twitter’dan açıklama yaptı.
Bozdağ, “AYM’nin temyiz mahkemesi gibi davrandığını” iddia etti.
Açıklama şöyle:
"Bireysel başvuruları karara bağlarken Anayasa Mahkemesi, Anayasa ve yasaların kurallarıyla bağlıdır, Anayasa ve yasaların belirlediği sınırları aşamaz, ilk derece veya istinaf ya da temyiz mahkemesi gibi hareket edemez, hiçbir kurala bağlı değilmiş gibi karar veremez.
Alpay ve Altan kararıyla (yayınlanan mahkeme açıklamasına göre) Anayasa Mahkemesi; anayasa ve yasaların çizdiği sınırı aşmış, kendini ilk derece mahkemesi yerine koyarak vaka ve delil değerlendirmesi yapmış; suçun oluşumunu ve delil durumunu değerlendirmiştir.
Bireysel başvuruları inceleyip karara bağlarken Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi ya da temyiz mahkemesi veyahut da süper temyiz mahkemesi gibi davranamaz ve bu mahkemeler gibi karar veremez.
Anayasa Mahkemesinin Alpay ve Altan kararları, Can Dündar kararının kötü ve yanlış bir tekrarından ibarettir. Anayasa Mahkemesi, algıları değil anayasa ve yasaları gözetmek ve gereğini yapmakla yükümlüdür."
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçesi
Anayasa Mahkemesi, Şahin Alpay'ın başvurusu sonrası verdiği kararın kısa gerekçe metnini de paylaştı. AYM'nin metni şu şekilde;
BAŞVURUNUN KONUSU
Başvuru, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri bulunmadığı hâlde matbu gerekçelerle tutuklanması ve tutukluluğa itirazın yeterli gerekçe açıklanmadan reddedilmesi nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; yakın takip gerektiren sağlık sorunları dikkate alınmaksızın tutulması nedeniyle kötü muamele yasağının, gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylemlerin tutuklamaya konu edilmesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
HÜKÜM
1. Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
Tutuklanma dolayısıyla ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
1. Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE OYÇOKLUĞUYLA,
Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin İHLAL EDİLDİĞİNE OYÇOKLUĞUYLA,
Kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2017/112) GÖNDERİLMESİNE,
Başvurucunun maddi tazminat talebinin REDDİNE,
239,50 TL harç ve 1.980 TL vekâlet ücretinden oluşan 2.219,50 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığa GÖNDERİLMESİNE 11/1/2018 tarihinde karar verildi.