Altun: Kaosun kimseye faydası yok

Beşpeskopos Ateşyan’ın Ermenistan’daki açıklamalarının ardından Türkiyeli Ermeni toplumunun tanınan isimlerinden Dikran Altun Ermenistan’daki Şant tv’ye konuk oldu ve Ateşyan’ın sözlerini değerlendirdi. Altun bu yayına ilişkin Agos’un sorularını yanıtladı.

Sayın Dikran Altun, Başepiskopos Ateşyan Yerevan’da bazı açıklamalarda bulundu. Siz de Şant TV’de cevaben bir konuşma yaptınız. Niçin cevaplama ihtiyacı duydunuz ?

İki nedeni var. Birincisi, beyanatlarında doğruları söylemedi. İkincisi de bütün cemaatin kendi arkasında olduğunu ancak bazı cahillerin (‘dked’lerin) kendisine karşı olduklarını söyledi. Ben de kendimi o cahillerden birisi olarak kabul edip, alındığım için çıkıp konuşma gereğini hissettim.

Konuşmalarında sizce doğru olmayan sözler nelerdi?

İlk yanlışı kendisini halen patriklik genel vekili olarak görüp böyle lanse etmesi. Bir makamın vekilliği, o makamın sahibinin zaruretten makamında olamayacağından dolayı gündelik işlerin yürümesi amacıyla geçici bir süre vazifelerini devretmek için verilir. Genel vekil Ateşyan sırpazan da (doktorların tüm raporlarına rağmen) dokuz sene boyunca mucize beklentisini dillendirerek bu vazifede kaldı. Bundan sonraki süreç hepimizce iyi biliniyor. Biz sıradan cemaat üyeleri Türkiye’nin laik ve demokratik bir devlet olduğunu ve dini işlere karışmadığını biliyoruz. Vekil makamındaki  bir ruhani bizim kadim geleneklerimize ve kilise kaidelerine göre, Ruhani Meclis’in Karekin Bekçiyan sırpazanı değabah olarak tayin etmesini niçin bir devlet meselesi olarak tanımlamaktadır? Bu soruyu bizim değil Ateşyan sırpazanın cevaplaması gerekir.

Hükümetimize de bu konuda söyleyecek fazla bir sözümüz yok zira Bu konuda yetkili makamlara yanıltıcı bilgiler verildiğini tahmin ediyorum.

Sayın Ateşyanın diğer bir yanlışı ise, Bekçiyan sırpazanın değabah görevinden ayrılması gerektiğini söylemesidir, halbuki kilise hukukunu bilen bir din adamı laik bir ülkede bu şekilde konuşmamalıdır. Zamanında kendisini işleri idare etmesi için vekil seçen Ruhani Meclis bugün de cemaati seçime götürsün diye Bekçiyan srpazanı değabah seçmiştir. Biz sıradan cemaat üyeleri ve bütün din adamlarının hep beraber Bekçiyan srpazanın etrafında birlik olup, kilisemizin ananelerine göre baskılara boyun eğmeden yan yana durmamız gerekir.

Bir yanlış anlamayı da düzeltmek isterim. ’Patrik Vekili’nin görevleri ile ‘değabah’ın görevleri ayrıdır. Patrik vekili, patriğin yokluğunda yapılması gereken işleri takip eder ancak cemaati seçime götürme yetkisi yoktur. Değabah ise cemaati seçime götürmek için oluşturulmuş bir makamdır. Değabah seçilen kişi cemaati seçime götürürken aynı zamanda patrik vekilinin de tüm sorumluluklarını üstlenir. Yani değabah seçildiğinde artık ikinci bir patrik vekilliği makamına ihtiyaç kalmaz.

Beşepiskopos Ateşyan’ın Ermenistan’da yaptığı konuşmaların amacı sizce nedir?

Konuşmalarından anladığım kadarıyla seçimle gelemeyeceğini anladı. Acaba devlete şirin gözükürsem belki beni atama ile patrik yaparlar diye mi beklemektedir? Şayet böyle bir niyet besliyorsa sonuç hüsran olur. Sırpazan hayr! Çocuklarımızın torunlarımızın gelecekleriyle oynamayalım, kaosun kimseye bir faydası yok. Şimdi önümüzde sizin de aday olacağınız bir seçim dönemi var. tüm adayların katılımıyla bize yakışır demokratik bir seçim yapalım. Halk kimi seçerse o dini önderimiz olacaktır. Başka yollara tevessül etmeye gerek yoktur.

 

Kategoriler

Toplum



Yazar Hakkında