‘Son’ baharın eşiğinde eylül sarısı

BÜRKEM CEVHER

Geçen ay okuduğum en güzel kitaplardan biri ‘Sarayda’ adıyla yayınlanan bir Nâzım Hikmet masalı oldu. Kitap öylesine güzel hazırlanmış, Ayşe İnan Alican tarafından da öylesine güzel resmedilmiş ki elimden bırakamadım. Nâzım Hikmet’in, Naime Hassan takma adıyla 1932’de yayınladığı ‘Orman Cücelerinin Sergüzeşti’ isimli masalından bir bölüm olan ‘Sarayda’, her yaştan okurun ilgisini çekecek çok eğlenceli bir kitap.

‘Şirinler’ çizgi filminden yıllar önce Nâzım Hikmet ormanın derinliklerinde yaşayan orman cüceleriyle tanıştırmıştır okurlarını. Orman cüceleri de Şirinler gibi topluluk halinde yaşalar, birbirleriyle dayanışma içindedir. İçlerinde Hintlisi, Eskimosu da vardır, kültürlüsü ve cahili, doktoru ve ressamı da. Orman cücelerinin hikayelerini diğer orman cücelerinin biraz da sarakaya aldığı Yusufçuk yazar ve der ki “orman cücelerinin içinde en çevikleri, en akıllıları, en cesurları benim. Başımdan geçen bütün işleri, yaptığım bütün marifetleri, nasıl cesaret gösterdiğimi, bu günü gününe yazdığım hatıra defterimi okuyup bana hak verirsiniz.”

Eğlenceli sergüzeşt

Orman cücelerini uzaktan ateşböceği veya çekirge zannedebilirsiniz, ama yakından baktığınızda uzun yıllardır ormanda yaşayan orman cücelerini görürsünüz. Onlar bir yerden öbür yere giderler, kâh saklanırlar kâh meydana çıkarlar, ipince sesleriyle bağrışırlar. 

‘Sarayda’ macerasında da orman cüceleri ormandan çıkıp büyük bir şehre gelirler. Şehrin ortasında kocaman bir saray görürler, içini merak ederler. Nöbetçilere fark ettirmeden hep beraber sarayın içine doluşurlar. Sarayın odalarını keşfe çıkarlar, odalardan birindeki bir kitaplık ilgilerini çeker. Buldukları kitabı okumak isterler, kitapların bir kısmı o kadar eskidir ki kapağını açtıklarında sayfalar un ufak olmaya başlar. Saraya girmiş bir sinek onları sarayın dans salonuna götürür, onlar da uzun süre dans ederler bu salonda. O kadar yorulurlar ki yatak odalarından birine girip uyumak isterler. Yataklar çok eski olduklarından olsa gerek bu mini minnacık orman cücelerinin ağırlığını kaldıramaz, kırılır. Pek çok orman cücesi yaralanır, onları Doktor Merhem Kutusu tedavi eder. Yabancı birilerinin ayak seslerini duyan orman cüceleri hemen saraydan kaçarlar. Orman cücelerinin saray sergüzeşti de böylece sona erer. 

Bu kısacık macerada biz de orman cüceleri ile birlikte sarayı merak ederiz. O sarayın sahiplerini bilmediğimiz gibi sarayın nerede olduğunu, işlevini de bilmeyiz. Sadece orman cücelerinin maceralarının bir tanığıyızdır. Onların her an yakalanacaklarını düşünürüz, onlar için endişeleniriz. Oysa orman cücelerinin ne kadar marifetli olduklarını onlar saraydan kaçarken görürüz. 

Ayşe İnan’ın orman cüceleri illüstrasyonu çok renkli, eğlenceli ve hayal gücünü tetikleyici. Her bir resim ayrı ayrı ilgiyi hak ediyor. Ben kitabı okuyup bitirdikten sonra bu sefer de illüstrasyonları tek tek incelemek için başa döndüm. En çok da orman cücelerinin kaçış macerası resimlerini sevdim.

Her ne kadar 4-7 yaş arası için etiketlendirilmiş de olsa sadece küçük okurların değil her yaştan masalsever ile Nâzım Hikmet gibi bir ustanın hayal gücünün büyüklüğüne tanıklık etmek isteyen tüm okurların beğenisi kazanacak bir kitap ‘Sarayda’. Çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren büyük yazarlarla tanışmasını sağlamanın hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum. ‘Sarayda’, henüz Nâzım Hikmet’i tanımayan çocuklar için çok güzel bir tanışma vesilesi olacaktır. 

SaraydaNâzım Hikmet
Resimleyen: Ayşe İnan Alican
Yapı Kredi Yayınları
40 sayfa.