Van’ın asırlık Ermeni kıyafetleri sergide toplanıyor

Çoğunluğu geçen yüzyılın başında, Van, Muş, Diyarbakır gibi Ermeni nüfusunun yoğun olduğu şehirlerde günlük yaşamda kullanılan folklorik giysiler, bir sergide toplanıyor.

Julia Mutlu’nun tasarladığı 100 kıyafetin Aytaç Selçuk tarafından çekilen fotoğraflarından oluşan sergi, 27 Kasım’da Beyoğlu Sergi Salonu’nda açılacak ve 10 Aralık’a kadar sürecek. Selçuk, Van’daki Ermeni geçmişini kıyafetler üzerinden anlatmayı amaçlayan sergiyi, başta Van olmak üzere farklı şehirlere de taşımayı hedefliyor. Fotoğraf çekimlerine Haziran 2016’da başlayan ve çekimleri bir yıl süren projesi vesilesiyle Aytaç Selçuk’la konuştuk.

Hedef Van’daki bütün halklar

Selçuk, projesini, Van ve bölgesindeki tüm halklar için uygulamak istediğini belirtiyor: “Kürtler, Türkmenler, Ermeniler, Azeriler, Yahudiler, Ezidiler... O bölgedeki tüm halklardan bir kompozisyon yapmak istedim. Bir süre sonra Julia Hanım’la tanıştım ve elinde çok sayıda geleneksel yöresel Ermeni kıyafeti olduğunu öğrendim. Kıyafetler hazır olduğu için, bu serüveni Vanlı Ermenilerle başlatmaya karar verdim.”

100 yıl öncesinin Van’ı

Selçuk, çekimleri Van’da, Ermenilerin tarih boyunca yaşadığı Başkara, Çatak, Erciş, Timar, Gevaş ve Albayrak gibi bölgelerde yapılan projenin Van halkını şaşırtacağını düşünüyor: “Bu sergiyi şehrin birçok yerinde açmayı düşünüyorum ancak asıl hedefim, fotoğrafları Van’ın sokaklarında sergilemek. Kıyafetleri giydirip fotoğraflarını çektiğim insanlar, çoğu eski Ermeni köylerinde yaşayan Vanlılar. Van’da herkes, şehrin geçmişinde Ermeni kültürünün olduğundan haberdar. Ben, örneğin Gevaş yöresine uygun kıyafet giyen bir kadının fotoğrafını şehir merkezindeki caddelerden birine koyduğumda, ‘Gevaş’ta insanlar 100 yıl önce bunları mı giyiyormuş?’ sorusunu sordurmak istiyorum. Vanlıların bu soruyu sormaları benim için çok önemli.”

Van’a dair üçüncü sergi

Bu serginin, Van’a dair üçüncü projesi olduğunu söyleyen Selçuk, daha önce Hakkâri’deki halklar üzerine de çalıştığını ifade ediyor: “Daha önce eski Van şehrinin Müslüman ve Ermeni mimarisi üzerine bir sergi açmıştım. Van’ın Edremit ilçesinde Müslüman ve Ermeni mirası üzerine bir sergim de vardı. O sergi kapsamında birçok kilise, mezarlık ve türbe buldum ve hepsi için Van İl Kültür Varlıkları Kurumu’na başvurup onları tescil ettirdim. Yıkılıp gidiyorlar, en azından yerleri belli olsun istedim. Van Depremi sırasında ise Hakkâri’de çalışıyordum. Hakkâri’nin geleneksel halk kültürü üzerine bir proje yaptım ve şehirdeki Kürt, Nasturi ve Keldani mirasına dair bir sergi açtım. Hakkâri denince akla sadece Kürtler geliyor ancak, saydığım halkların yanı sıra Asuriler dahil birçok halk tarih boyunca o bölgede yaşamış.”

“Ortada duruyorum”

“Vanlılara geleneksel Ermeni kıyafetleri giymelerini teklif ettiğinizde nasıl tepkiler aldınız?” sorusuna, Selçuk şu cevabı veriyor: “Kabul etmeyenler de oldu. Tiyatroyla da yakından ilgileniyorum, Van’da iyi bir çevrem olduğunu söyleyebilirim. ‘Bu projeyi Aytaç yürütüyor’ deyince, genelde kabul ettiler. Politik olarak ortada duran biriyim. Ortada durmazsam, üretemem.”

Selçuk, son olarak, Ermenilerle ilgili sergi bittikten sonra, Kürtler ve Azerbaycan Türkleriyle ilgili çalışmalara başlayacağını belirtiyor. 

Kategoriler

Kültür Sanat Sergi

Etiketler

Van


Yazar Hakkında

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor.