Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Vakfı’nın 6 Şubat 2011’de yapılan yönetim kurulu seçimi iptal edildi. Sarı Liste adaylarının açtığı davada hâkim, seçimin ardından yönetime giren Efrim Bağ, Alen Kaytanlıoğlu ve Murat Saraylı’ya ilçe dışında ikamet ettikleri gerekçesiyle mazbata verilmemesini dikkate alarak seçimde usulsüzlük yapıldığına kanaat getirdi.
SARKİS GÜREH
sarkisgureh@agos.com.tr
Beyoğlu Surp Yerrortutyun (Üç Horan) Kilisesi Vakfı’nın 6 Şubat 2011’de yapılan yönetim kurulu seçimi iptal edildi. Sarı Liste adaylarının açtığı davada hâkim, 6 Şubat’ta yapılan seçimin ardından yönetime giren Efrim Bağ, Alen Kaytanlıoğlu, Murat Saraylı’ya, ilçe dışında ikamet ettikleri gerekçesiyle mazbata verilmemesini dikkate aldı ve seçimde usulsüzlük yapıldığına kanaat getirdi. Yönetimin, toplumun talebine rağmen seçimi il geneline açmamakta direttiği ve bu nedenle seçimi ikinci kez iptal edilen Üç Horan Vakfı’na kayyum atanacağına dair söylentiler ayyuka çıktı. Ancak uzmanlar, böyle bir risk bulunmadığı görüşünde.
Mazbata verilmemesi gerekçe oldu
Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Vakfı’nın yeni yönetim kurulu üyelerini belirlemek üzere yapılan seçim bir kez daha iptal edildi. Üç Horan Vakfı’nın yılan hikâyesine dönen seçim süreci üç yıl önce başladı. 22 Mart 2009’da yapılan yönetim kurulu seçimi, seçim çevresi dışında ikamet edenlere oy kullandırıldığı gerekçesiyle iptal edildi. 6 Şubat 2011 yılında tekrarlanan seçim de, benzeri usulsüzlüklerin yapıldığının tespit edilmesi üzerine mahkemece geçersiz sayıldı.
Ne olmuştu?
2009 yılındaki seçimde, mevcut yönetimin icraatlarına ve yaklaşımına itiraz eden rakip bir liste ortaya çıkınca, seçim süreci yüksek bir tansiyonla geçmiş, seçimi il geneline açmamakta direnen yönetim kurulunun oluşturduğu listelerde, ilçe dışından çok sayıda seçmene oy kullandırılmıştı.
Bu seçimin itirazlar sebebiyle iptal edilmesi üzerine, daha sonra muhalif Sarı Liste’ye dahil olan Efrim Bağ, Apik Harabetoğlu yönetimiyle anlaşarak, dört arkadaşıyla birlikte yönetim listesinden seçime girmişti. Sarı Liste hareketi yeni bir kadroyla seçime girmek istese de, Harabetoğlu güdümündeki seçim tertip heyeti seçime katılmalarını engelledi ve 6 Şubat 2011’de tek listenin katılımıyla yönetim kurulu seçimi yapıldı. Sarı Liste, tespit ettiği usulsüzlükleri Vakıflar Müdürlüğü’ne bildirmesine rağmen Müdürlük seçimi onayladı. Ancak vakıfta sular durulmadı, Vakıflar Müdürlüğü, seçim bölgesi dışında ikamet ettiği iddiasıyla, Sarı Liste’den ayrılarak yönetime giren Efrim Bağ, Alen Kaytanlıoğlu, Murat Saraylı’nın üyeliklerini düşürdü. Efrim Bağ, kendilerine mazbata verilmemesinin sorumlusu olarak Apik Harabetoğlu’nu işaret etmiş, yönetimin kendilerine oyun oynadığını ifade etmişti.
Sarı Liste dava açtı
Seçimin onaylaması üzerine, Sarı Liste adaylarından Varujan Turaç, Sami Boyacı ve Murat Beştepe, Vakıflar Müdürlüğü işleminin durdurulması talebiyle İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Turaç, Boyacı ve Beştepe, seçimin mevzuata aykırı yapıldığına dair delilleri mahkemeye sundu ve seçimin iptalini talep etti. Mahkeme heyeti, 7 Mayıs’ta oybirliğiyle seçimin iptal edilmesine karar verdi.
Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi: “18 Şubat 2011’de davalı idareye (Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne) verilen şikâyet dilekçesi üzerine yapılan inceleme sonucu, seçmen listelerinin usule uygun hazırlanmadığının ve seçmen hüviyetine haiz olmayan (Beyoğlu İlçesi dışında ikamet eden) kişilere oy kullandırıldığının tespiti üzerine, söz konusu yönetim kurulunun asil ve yedek üyelerinin bir kısmının adaylıklarının uygun görülmeyerek iptal edildiği, ancak seçimin mevzuata uygun görerek geçerli sayıldığı anlaşılmaktadır. Mevzuat hükümleri uyarınca 6 Şubat 2011’de yapılan seçim usule uygun yapılmadığı anlaşılmakta, yapılan yönetim kurulu seçiminin geçerli sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Vakıflar Genel Müdürlüğü, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Danıştay’a kararı temyiz için başvurabilir. Aksi halde 3 ay içinde seçim yapılması gerekiyor.
Kayyum iddiaları asılsız
Seçimin ikinci kez iptal edilmesi üzerine vakfa kayyum atanacağına dair spekülasyonlar yapılıyor. Konuyla ilgili bilgi veren hukukçular, ‘seçim kayyumu’ diye bir şey olmadığını, şu aşamada vakfa kayyum atanmasının gerekmediğini dile getiriyorlar.
Mücadele sürecek
Sarı Liste adayları konuyla ilgili açıklamalarında, seçimlerin demokratik ve adil bir şekilde yapılabilmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu. Yapılan açıklamada: “Hile ve oyunlarla 40 yıldır iktidarda olanlar, Ermeni toplumunu demokrasiye yabancılaştırmış, halkın seçimlere ilgisi azaltmış ve hesap sorma iradesi yok edilmiştir. Sarı Liste olarak bizlerin hedefi iktidar değil, halkın iradesinin yönetimlere ve seçimlere yansımasıdır. Demokrasi, hukuk, onur, saygı, emek gibi değerler toplumumuzda yeniden kök salıncaya kadar mücadelemiz sürecektir” denildi