Merhaba,
Mayıs sayımıza Murat Cankara’nın ‘Pembe Panzer’ yazısıyla başlıyoruz. Cankara, Uğur Tanyeli’nin ‘Yıkarak Yapmak: Anarşist Bir Mimarlık Kuramına Doğru’, Georges Perec’in ‘Mekân Feşmekân’ ve Louis Aragon’un ‘Paris Köylüsü’ kitaplarından yola çıkarak, insan ve mekân, şehir ve yıkım ilişkisini ele alıyor.
Yılmaz Vural, sadece futbol severlerin değil, Türkiye gündemini az çok takip eden hemen herkesin yakından tanıdığı bir isim. Ünlü teknik direktör Vural’ın Orhan Bahtiyar tarafından hazırlanan biyografisi ‘İnadım İnat’ı Bilgehan Uçak yazdı.
Siyaset bilimci Prof. Dr. Ayşen Uysal’ın ‘Sokakta Siyaset: Türkiye’de Protesto Eylemleri, Protestocular ve Polis’ kitabı siyasi katılımın bir biçimi olan kolektif eylemlerin, çoğu zaman bir yurttaşlık hakkı olarak görülmediği gerçeğinden hareketle, sokağın dilini anlama ve anlatma amacı taşıyor. Eylül Çelik yazdı.
André Alexis’in ‘Tanrılar Zar Attığında’ romanı içinde pek çok felsefi soru barındırıp, yanıtladıklarından çok daha fazlasını sorduruyor: İnsan neden kendini sanatla ifade etmek ister? Dil neden bazıları için yiyecek kadar hayatiyken bazıları için tehlike anlamına geliyor? Otorite ve şiddet neden kol kola geziyor? Bürkem Cevher yazdı.
Keyifli okumalar,
Ferda Balancar
ferda@agos.com.tr