22 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen Karadeniz Ekonomik İşbirliği Zirvesi’nde Ermenistan temsilcisinin Azerbaycan temsilcisine cevap verdiği konuşma ve bu konuşmadan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı değerlendirme Türkiye basınına “Erdoğan’dan Ermeni heyetine ayar” başlığıyla yansıdı. Alin Ozinian toplantıda kimin tam olarak ne söylediğini ve konunun Ermenistan’da nasıl ele alındığını yazdı. Görünenlere göre olup bitenler pek de “ayar” olarak değerlendirilecek gibi değil. Hatta hemfikir olmaktan bile bahsetmek mümkün.
Türkiye basınındaki “Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Teşkilatı 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi” haberlerine kuşkusuz damgasını vuran “Erdoğan’dan Ermenilere Sert Çıkış” ve benzeri başlıklar ile yayımlanan haberler oldu. Hatta bazı “ateşli” yayın organları “Ermenilere ayar” “Tokat gibi cevap” benzetmelerini kullanmaktan çekinmediler.
Bu haberlerde toplantı sırasında Azerbaycan ve Ermenistan temsilcileri tarafından yapılan konuşmalar sırasında iki ülke arasında gerginlik yaşandığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise bunun üzerine Ermenistan temsilcisine sertçe cevap verdiği aktarılıyordu. Oysa haber metinlerinden ne Azerbaycan ne de Ermenistan temsilcilerinin ülkelerini temsilen yaptıkları konuşmalar sırasında tam olarak ne dedikleri anlaşılmıyordu. Tabir yerindeyse haberlerde “tırnaklama” tekniği kullanıldı.
Zirveye katılan diğer ülkelerin Dışişleri Bakanlıklarının yayınladıkları resmi toplantı özetleri ve uluslararası haberlere göre, durum aktarıldığından biraz farklı gelişmiş durumda.
Göründüğü gibi değil
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi'nin açılışında konuşan Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Asadov, bölgede insani dramlar yaşandığını söyleyerek, "... Yerinden edilmiş bir milyon Azeri yeni bir şey değil. Maalesef bugün üye ülkelerden bir tanesi (Ermenistan’ı kast ederek) zehirli ideolojilerinden vazgeçmiş değil. Tahammülsüzlük ve şiddet uygulamakta. Uyguladıkları ideolojiyle bölgeyi kirletmekle kalmıyor, aynı ülkenin kendi gelişme fırsatlarını da halkının elinden almış oluyor. Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisini işgal altında tutuyor. Uluslararası hukuku çiğniyor. BM Güvenlik konseyi kararlarını hiçe sayıyor. Bizim toprak bütünlüğümüze saygı duyulması gerekiyor" dedi.
Bu konuşmadan sonra sırası gelen Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcı Aşot Hovakimyan ise Türkiye basınında yansıtıldığı gibi sadece Asadov’un konuşmasında kullandığı, "Üye ülkelerden biri hala zehirli ideolojisinden vazgeçmiş değil" ifadesine “uzun bir yanıt” vermedi. Hovakimyan öncelikle geçmiş 25 yıl boyunca KEİ bünyesinde yapılan çalışmaları anlatarak, oluşumun bölgesel öneminden bahsetti. KEİ bünyesindeki ikili ve üçlü ekonomik ortaklıkların daha da gelişmesi için kapalı sınırların ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca büyük bölgesel ticari planlar kurgulanırken tüm ülkelerin bu planlara ortak edilmesi gerektiğinin zaruretinden bahsetti. Konuşmasının son bölümünde ise Asadov’un suçlamalarının KEİ toplantısında gündeme getirilmesinin doğru olmadığını, Azerbaycan’ın KEİ platformunu daha önceleri de Karabağ Sorununu çözmek için araç olarak kullandığını belirtti. “Biz, KEİ Zirvesinin bu konu için uygun bir platform olmadığını, bu sergilenen davranışın KEİ yönetmeliğine aykırı olduğunu tekrar dile getirmek istiyoruz. Azerbaycan bu tavır ile KEİ prensiplerine ve amaçlarına ters düşmektedir” dedi. Ardından, geçen sene nisan ayında Azerbaycan-Karabağ ve Azerbaycan-Ermenistan sınırında yaşanan ve “mikro savaş” adını alan çatışmaları hatırlatarak, “Azerbaycan savaş yanlısı siyaseti ve agresifliğini sürdürüyor, Ermenistan ve MİNSK grubu tarafından önerilen çatışmama ve ateşkes durumuna alışamıyor. Karabağ konusunda çözüme böyle ulaşamayız. MİNSK tarafından önerilen format korunmalıdır” dedi.
Oturuma başkanlık eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ermenistan temsilcisine konuşmasından sonra teşekkür ederken, toplantının siyasi suçlama yeri olmaması gerektiği fikrine kendisinin de katıldığı söyledi. “Siz konuşmanızın tamamını siyasi değerlendirmeye ayırdınız" diyen Erdoğan, Rusya Federasyon Başbakanı Medvedev’i işaret ederek, tartışma konusunun MİNSK üçlüsünün sorumluğunda olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Bu işin nihayete vardırılmasında büyük fayda var" sözleriyle konuşmasını bitirdi.
Ermenistan basını ise Türkiye’nin aksine, toplantı sırasındaki meydana gelen durumu haber bültenlerine “Erdoğan Ermenistan Bakan Yardımcısı ile hemfikir” benzeri başlıklar ile duyurmuş vaziyette.