Silopi’de polis panzerinin bir evin duvarını yıkarak içeri girip, uykudaki Muhammet ve Furkan kardeşlerin ölümüne neden olması sonrası olay yerinde incelemede bulunan HAK İnisiyatifi heyeti, delillerin karartılması endişesini paylaştı; adil soruşturma çağrısında bulundu.
Geçen perşembe gecesi Şırnak’ın Silopi İlçesi’nde bir evin duvarını yıkarak içeri giren polis panzeri, uykuda olan 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki Furkan kardeşlerin ölümüne sebep olmuştu.
Muhammet ile Furkan’ın ölümüne sebep olan polis panzerini kullanan polislerin alkollü olduğu iddia edilmiş, bu iddia Şırnak Valiliği tarafından yalanlanarak “şoför polis memurunun nefes kontrolü ve kan tahlilinde alkol bulunmadığı” savunulmuştu.
MAZLUMDER'in Doğu ve Güneydoğu’da kapatılan 16 şubesinin oluşturduğu HAK İnisiyatifi’nden insan hakları savunucuları adına bir heyet, polis panzerinin öldürdüğü çocukların ailesine taziye ziyaretinde bulundu; iddialarla ilgili aile ve görgü tanıklarını dinledi. HAK İnisiyatifi yaptığı açıklamada yaşam hakkı ihlallerini kınayarak adil ve etkin bir soruşturma çağrısında bulundu.
İnisiyatif hazırladıkları raporda şu ifadelere yer verdi:
“Mahallede bulunan MHP ilçe teşkilatını korumakla görevli olan polis panzeri, gece saatlerinde yolun soluna doğru kontrolsüz bir şekilde hızla ilerleyip bir evin duvarını ve kolonunu yıkarak içeri girmiş, 7 yaşındaki Muhammet ile 6 yaşındaki Furkan’ın ölümüne sebep olmuştur. Bu elim hadisenin hemen arkasından ilçe teşkilatında sabit nöbet tutan polisler gelip faili ve zırhlı aracı polis konutlarına götürmüşlerdir. Sabit nöbet tutması gereken zırhlı aracın o saatte devriye gezmesi ve aracın o saatte çok hızlı bir şekilde kullanılması izaha muhtaç noktalar olmakla birlikte olay yeri incelemesi yapılmadan panzerin polis konutlarına çekilmesi heyetimizde delillerin karartılmasına yönelik bir kanaat oluşturmuştur.”
“Hak ihlallerinin ve özelde yaşam hakkı ihlallerinin normalleştirilmeye çalışıldığı bir zaman ve zeminde çocuk yaşta sivil ölümleri kamuoyunda infial uyandıracak derecededir. Silopi Savcılığı ve Şırnak Valiliği olay hakkında soruşturma başlattıklarını açıklamıştır ancak bugüne kadar gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerinin akıbeti bu soruşturma hakkında olumlu bir beklentiyi mümkün kılmamaktadır” denilen raporda, “Bu sebeple polisin kasıt yahut ihmal, her ne kusuru varsa bunun benzer facialar karşısındaki cezasızlık politikasından kaynaklandığını düşünüyoruz” ifadelerine yer verilerek İçişleri Bakanlığı’na şu çağrıda bulunuldu: “OHAL ortamının ve bu ortamda gerçekleşen hak ihlallerinin normalleştirilmesini kabul etmiyoruz. Güvenliği sağlaması gereken araç ve kişilerin bizatihi güvenlik sorunu üretmeleri karşısında kamu idaresinin sorumluluğu kabul ederek, kolluk kuvvetlerinin hak ihlaline neden olan fiilleri sebebiyle kamuoyunun vicdanını tatmin edecek tedbirler almasını talep ediyoruz. İçişleri Bakanlığına, olayın şeffaf ve adil bir yargı süreci ile aydınlatılmasını, benzer olaylarda uygulanan cezasızlık politikasının terk edilmesini, aileden bakanlık adına resmi özür dilenerek failin vicdanları tatmin edecek şekilde cezalandırılması çağrısında bulunuyoruz. Bakanlar Kuruluna da özellikle bölgede hayatın olağan akışını ciddi derecede etkileyen OHAL kaldırılarak normalleşme adımları atılması çağrımızı yineliyoruz.”