Agos'ta bu hafta

Agos'un 4 Mayıs tarihli sayısından öne çıkan haberler, yorumlar, söyleşiler...

E-GAZETEYE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

AGOS'UN SADECE OKURU DEĞİL, DESTEKÇİSİ OLUN 

GÜNCEL 

*“Evinde Ermeni saklayanın evi yakılacak ve evi önünde idam edilecektir”

Tarihçi Taner Akçam kritik önemde yeni bir belgeyi daha açığa çıkarıyor. Dönemin III. Ordu Kumandanı olan Mahmut Kamil Paşa’nın Ermenilerin sürüldüğü bölgelere gönderdiği telgrafta Ermenileri evlerinde saklayanların evlerinin yakılacağını söylüyor.

* Yerevan başkanını seçiyor

Ermenistan'ın başkenti Yerevan'ın sakinleri, 14 Mayıs'ta dört yıllık yeni dönem Kent Konseyi (Belediye Meclisi) seçimi için sandık başına gidecekler. Parti listelerinden “orantılı temsil sistemi” ile seçilecek 65 sandalyeli konsey için 3 siyasi güç adaylarını açıkladı. 

*Agos’a tehdit davasında beraat kararı bozuldu

Agos gazetesi önüne 24 Nisan 2015 tarihinde siyah çelenk bırakıp tehdit mesajları içeren açıklamalar yapanlar hakkındaki beraat kararı bozuldu. Gerekçe: bildirideki ifadeler kin ve düşmanlığa tahrik.

*Dink cinayetine ilişkin iddianamede kim kimdir?Bilenler, izleyenler, kaydedenler 

Hrant Dink cinayetine ilişkin savcılık tarafından yürütülen soruşturmada savcı çoğunluğu Jandarma görevlisi 51 kişi hakkında iddianame düzenleyerek dava açılmasını istedi. Söz konusu jandarma görevlileri, Dink’in öldürüldüğü dönemde önemli görevlerde bulunuyordu. 

*Definecilerin manastır saldırısına önlem alan yok

Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Doğanköy’de (Tortan) definecilerin son kurbanı Surp Dırtad Manastırı oldu. Son haftalarda definecilerin artan saldırıları karşısında resmi makamlara şikayette bulunan fakat sonuç alamayan ilçe sakinleri çaresiz.

TOPLUM

*Seçim için daha ne bekliyoruz?

Patriklik seçimi için Türkiye Ermeni toplumunun önüne -gereksiz biçimde- konan 16 Nisan referandumu eşiği de geçildi. Ancak buna rağmen belirsizliklerin aşıldığını söylemek mümkün değil. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Nisan’daki taziye mesajında “Türkiye Ermenileri Patriği seçiminin kısa zamanda neticelenmesini temenni ediyor, çalışmalarınızda sizlere muvaffakiyetler diliyorum” ifadesine yer vermesine rağmen.

Geçtiğimiz hafta Episkopos Sahak Maşalyan ile Başepiskopos Ateşyan’ın yaptığı görüşmeden somut bir sonuç çıkmadı. Maşalyan, Valiliğe durumu anlatan bir yazı ile başvurma önerisini Ateşyan’ın reddettiğini açıkladı. Maşalyan’a göre, Ateşyan “Bunun kendi görevi olmadığını, isteyenin istediğini yapmakta serbest olduğunu”söyledi.

Almanya’da olan Değabah Karekin Başepiskopos Bekçiyan Agos’a yaptığı açıklamada, “Herhangi bir somut adım yok, ben de sürecin başlamasını bekliyorum” dedi. Bekçiyan önümüzdeki hafta Eçmiadzin’e giderek Tüm Dünya Ermenileri Katolikosu Karekin II ile gelinen son durumu değerlendirecek.

Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ise Erdoğan ile randevu arayışında. Şirinoğlu “Önümüzdeki hafta Vakıflar Haftası. Kendisiyle aksi bir durum olmaz ise görüşmeyi planlıyorum” dedi. Özetle Ateşyan adım atmıyor, Bekçiyan somut adım atılmasını bekliyor, Şirinoğlu ise yine Erdoğan ile randevu peşinde. Toplumun ise aklında tek bir soru var: Daha ne bekliyoruz?

*Bağırsak kanserinden korunmak mümkün

Sağlıksız yaşam ve genetik faktörler gibi çeşitli sebeplerle kalın bağırsakta oluşabilen polipler, doğru zamanda müdahale edilmediğinde bağırsak kanserine yol açıyor. Özellikle 50 yaşından itibaren düzenli olarak yaptırılacak taramalarla kolayca önüne geçilebilen bağırsak kanserini Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hovsep Hazar’la konuştuk.

*Hayaller bazen gerçeğe dönüşür

Güzelliği ve zarafetiyle tüm diaspora ve Ermenistan’ı etkileyen Sibil Pektorosoğlu hayallerinin peşinden koşarken, dileklerinin birçoğu gerçek olmuş. Sibil’e, onu biraz daha derinden tanıyıp size tanıtabilmek için birkaç samimi soru yönelttik. 

ORTA SAYFA

* ‘Bir gün bir taş size bir halkın acısını anlatabilir’

Fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer Ermeni Soykırımı’na dair o dönem çekilmiş, hafızalara nakşolmuş fotoğrafları bir kitapta derledi ve Ahmet Telli, Gökçer Tahincioğlu, Şeyhmus Diken, Seta Pürad, Ali Balkız, Kemal Göktaş gibi yazar, gazeteci ve edebiyatçılardan bu fotoğrafların “okumasını” yapmasını istedi. Ve ortaya ‘Kuyunun Dibindeki Taş’ çıktı. Ayşegül Gümüşkaya, Mehmet Özer ile taşların anlattığı hakikati konuştu.  

KÜLTÜR SANAT

*102 yıldır hayatta kalabilenlerin hikâyesi

Henüz vizyona girmeden büyük yankı uyandıran ‘The Promise’, kısa süre önce ABD’de ve bazı Avrupa ülkelerinde vizyona girdi. Bir aşk üçgeni etrafında 1915’teki Ermeni Soykırımı’nı konu edinen filmi, ABD’de yaşayan Juliet İnan Agos için izledi.

*‘Koyu Derin Bir Karanlık’: Siyahin imkân yaratan coğrafyası

Küratörlüğünü Károly Aliotti ve Nilüfer Şaşmazer’in üstlendiği ‘Dark Deep Darkness and Splendor’ (Koyu Derin Karanlık ve Görkem) başlıklı sergi 27 Nisan’da Galerist’te açıldı. Farklı alanlardan 19 sanatçının işlerini bir araya getiren grup sergisinin odak noktası, siyah ve karanlık. 10 Haziran’a kadar pazartesi hariç her gün 11.00-19.00 arasında ziyaret edilebilecek olan serginin küratörleri Károly Aliotti ve Nilüfer Şaşmazer’le küratöryal pratikleri ve sergi üzerine konuştuk.

*Tunus’tan İsrail’e, Paris’ten İstanbul’a Riff Cohen

Türkiye’de geniş bir dinleyici kitlesi bulunan ve şarkı arama motoru Shazam’da, İstanbul, Ankara ve İzmir’de ismi en çok aranan İsrailli şarkıcı olan Riff Cohen, 18 ve 19 Nisan’da Salon İKSV’ye konuk oldu. Şarkıcıyla İstanbul ziyareti vesilesiyle müzisyenliğinden, büyükannesinin modern yaşama dair düşüncelerine kadar birçok konuda konuştuk.

AGOS KİRK NİSAN: KARDEŞ MASALLAR KİTABI 

Bu sayımıza Tanith Carey’in ‘Engellenmemiş Kızlar’ı ile başlıyoruz. Kendisi de iki kız çocuğu annesi olan Carey, ‘zorlu bir dünyada güçlü kızlar yetiştirmek’ şiarıyla yola çıktığı kitabında tüm ebeveynlere kızlarını nasıl güçlendirebilecekleri üzerine tavsiyelerde bulunuyor. Bürkem Cevher yazdı. 

Kerem Eksen, ikinci romanı ‘Uyku Krallığı’nda sinüzit nedeniyle yatağa düşen bir öğretim görevlisinin aklının içine alıyor okurunu. Eksen’in romanında anlattığı erkekler, hayatla değil kendileriyle baş edemiyorlar ama baş ediyor görünmeyi iyi beceriyorlar. Adalet Çavdar yazdı. 

Jonathan Safran Foer’in son romanı ‘Buradayım’, Türkiye’de de büyük ilgi gören diğer romanlarından farklı bir olgunluğa sahip. Anne ve baba olmanın verdiği sorumluluk, ömür boyu duyulacak vicdan azabını gönüllü yüklenmiş olma hâli ve ebediyen sürecek sanılan bir ilişkinin bitmesinin verdiği acı, tüm roman boyunca hissediliyor. Banu Yıldıran Genç yazdı. 

Eugen Weber’in klasik eseri ‘Köylülerden Fransızlara: Fransa Kırsalının Modernleşmesi, 1870-1914’ basımından neredeyse kırk yıl sonra Türkçe yayınlandı. Kitap, Türkiyeli okuyucuya, ulus devlet ve  modernleşme konusunda hem ufuk turu hem de Türkiye ile Fransa’yı mukayese etme imkânı sunuyor. Doğan Gürpınar yazdı. 


Kategoriler

Güncel Basın

Etiketler

Agos'ta bu hafta