ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House’un yayımladığı yıllık basın özgürlüğü raporuna göre dünyanın sadece %13’ü özgür basına sahip, %45’inde ise basın özgürlüğünden söz etmek dahi mümkün değil.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününden birkaç gün kala, ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House tarafından bugün yayımlanan ve 2017’nin ilk dört ayını da kapsayan yıllık rapor “Özgürlüğün karanlık ufku” başlığını taşıyor.
Freedom House’un raporuna göre, başlıca demokrasilerde, gazetecilere ve medya organlarına yönelik benzeri görülmemiş tehditler, otoriter devletler tarafından sıkılaştırılan baskılar ve özellikle Rusya ve Çin’in etkilerini sınırlarının ötesine taşımak için harekete geçmesi basın özgürlüğünün son 13 yılın en düşük seviyesine gerilemesine neden oldu.
Rapora göre, dünya nüfusunun sadece %13’ünde medya çalışanlarının güvenliği garanti altında ve toplum özgür bir basına sahip. Dünya nüfusunun yüzde 42’si “kısmi basın özgürlüğü”ne sahipken nüfusun yüzde 45’lik kısmında ise basın özgürlüğünden söz etmek dahi mümkün değil.
199 ülkeyi ‘özgür’, ‘kısmen özgür’ ve ‘özgür olmayan’ şeklinde kategorize eden rapora göre 163. sırada yer alan Türkiye, ‘özgür olmayan’ kategorisindeki yerini korudu ve Polonya’dan sonra basın özgürlüğünün en çok gerilediği ikinci ülke oldu.
Raporda, basın özgürlüğünde tüm dünyada 100 puanlık düşüşün gerçekleştiği ve bu düşüşteki en büyük payın Polonya'nın ve Türkiye’nin olduğu aktarıldı.
Basın özgürlüğü açısından başı çeken ülkeler arasındaysa Norveç, Hollanda, İsveç, Danimarka, Belçika ve İzlanda yer alıyor.
Freedom House’un raporunda Afganistan, Arjantin, Panama ve Sri Lanka’daki siyasi iktidarların, kendi iktidarları öncesindeki medya ortamını iyileştirmeye yönelik yıl içinde adımlar attığı aktarılarak, “Bu ülkelerde, medya ortamını iyileştirmeye yönelik atılan adımlardan pek çoğunun pratik etkileri de görülmeye devam edilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Raporun İngilizcesine ulaşmak için tıklayın.Raporda başkaca öne çıkan bulgular şöyle:
- Dünyanın basın özgürlüğü konusunda en kötü notu olan ülkeleri arasında Azerbaycan, Kırım, Küba, Ekvator Ginesi, Eritre, İran, Kuzey Kore, Suriye, Türkmenistan ve Özbekistan yer alıyor.
- Polonya ve Macaristan gibi demokrasilerdeki siyasetçiler, geleneksel medya kuruluşlarını baltalayarak, resmi yayın kuruluşlarına baskı yaparak ve kendilerine yakın özel medya kuruluşlarını öne çıkararak haber yapma süreçlerini şekillendirdiler.
- ABD Başkanı Donald Trump hükümetlerin hesap verilebilirliği konusunda medyanın rolünü reddederek medyayı küçümsedi.
- Etiyopya, Türkiye ve Venezuela gibi daha otoriter yönetimlerde siyasi ya da toplumsal huzursuzluk, bağımsız ya da muhalif basına yönelik baskılar için bahane olarak kullanıldı.
- Sahra altı Afrika, Orta Doğu ve Asya’daki pek çok ülkede kamu görevlileri, ifade özgürlüğünü engellemek için online baskı yöntemleri kullandı; seçimler ya da protestolar gibi önemli dönemler öncesinde telekomünikasyon servisleri kapatıldı.
- Basın özgürlüğü konusunda en fazla gerilemenin yaşandığı ülkeler arasında Polonya, Türkiye, Burundi, Macaristan, Bolivya, Sırbistan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti yer alıyor.
- Rapora göre Kafkasya bölgesindeki ülkeleri arasında 190. sırada yer alan Azerbaycan ve 137. sırada yer alan Ermenistan ‘özgür olmayan ülkeler’ arasında yer alırken Gürcistan ‘kısmen özgür’ kategorisinde yer alıyor.