Yaklaşık altı ay önce, yazar, hukukçu, sanatçı, iletişimci, sosyolog, mimar, doktor, yönetici gibi çeşitli mesleklerden kişiler tarafından oluşturulan ‘Düşünce Platformu’, başta vakıf seçimleri yönetmeliği olmak üzere, toplumun sorunlarının çözümü için fikir üretmeyi amaçlıyor.
SARKİS GÜREH
sgureh@agos.com.tr
26 Haziran Salı günü Cezayir Toplantı Salonu’nda bir basın toplantısı düzenleyen Düşünce Platformu, sağlıklı bir toplum yapısına kavuşmak için demokratik bir tartışma zeminine katkıda bulunmak istediklerini açıkladı. Tatyos Bebek, Anna Turay, Harut Özer, Garo Paylan, Şake Yalçın, Nazar Binatlı, Sebu Aslangil ve Ohannes Kılıçdağı’nın katıldığı toplantıda, toplumun, yenilenmesi gündemde olan Vakıf Seçim Yönetmeliği hakkında görüşlerini almak amacıyla yapılacak çalışmalara dair bilgiler verildi.
Anna Turay, toplantıda yaptığı konuşmada, Düşünce Platformu’nun çalışmalarını anlattı. Platformun altı ay önce kurulduğunu ve şimdilik 20 üyesinin bulunduğunu söyleyen Turay, amaçlarını şöyle dile getirdi: “Gönüllü bir sivil toplum inisiyatifiyiz. Hemen hepimiz cemaatin değişik kurumlarında faaliyette bulunmuş ve cemaatin sorunlarına kafa yormuş insanlarız. Amacımız, kronikleşen bu sorunları, bir düşünce platformu çatısı altında irdelemek ve çözüm yollarına ilişkin önerileri, farklı görüşleri bir araya getirmek. Toplumun geniş kesimlerinde, sorunlara ilişkin farkındalık yaratmak istiyoruz. Temel fonksiyonumuz, kurumlar ve bireyler arasında iletişim ve koordinasyonu güçlendirmek olacak.”
Yeni düzenleme
Düşünce Platformu, ilk çalışma alanının, vakıf seçimleriyle ilgili yeni düzenleme olacağını açıkladı. Vakıflar Yasası ve ona bağlı olarak değişen yönetmeliğin yetersizliği nedeniyle, son yıllarda yapılan vakıf yönetim kurulu seçimlerinin neredeyse hepsinin olaylı geçmesi, birçoğunun da yargıya taşınması üzerine, Vakıflar Genel Müdürlüğü yeni bir seçim yönetmeliği hazırlanması için topluluklara çağrıda bulunmuş, onlardan bu konuda birer taslak sunmalarını istemişti.
Vakıf seçimlerinde yönetmelikten kaynaklanan sorunları, Avukat Sebu Aslangil ve Garo Paylan anlattı. Aslangil, Vakıflar Yasası hazırlanırken devlete seçimlerin olmazsa olmaz hükümlerini ilettiklerini ancak devletin bunları dikkate almadığını, yasanın ve yönetmeliğin eksik çıktığını söyledi. Garo Paylan ise, seçimlerde yapılan usulsüzlüklerin toplumu demoralize edip değişim beklentilerini boşa çıkardığını, seçimlerin demokratik yöntemlerle yapılmaması yüzünden insanların toplumdan uzaklaştığını belirtti. Paylan, seçim çevrelerinin ilçeler bazında belirlenmesi nedeniyle beş-altı bin vatandaşın hiçbir bir vakıfta oy kullanamadığını ve temsil edilemediğini söyledi. Yönetmelikteki muğlak ifadelere dikkat çeken Paylan, bunların değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Yönetimler neden önemli?
Ohannes Kılıçdağı, konuşmasında, vakıf yönetimlerinin şeffaf ve adil bir seçimle göreve gelmelerinin önemine vurgu yaptı: “Toplum olarak hem sayıca azalıyoruz, hem de kültürel ve iktisadi alanda ortaya koyduğumuz ürünler zayıflıyor. Toplumun temel örgütlenmesi vakıflar üzerinden olduğu için, bu sürecin geriye döndürülmesine bu kurumlardan başlanabilir. Toplumun sosyal, kültürel, eğitimsel ve fakirlerle yardımlaşma ile ilgili alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamak için kaynakları doğru yönetebilmeliyiz. Vakıfların doğru yönetimi için yöneticilerin de doğru bir şekilde seçilmesi esastır. Elimizde hazır bir reçete yok. Bu konunun mümkün olduğunca geniş bir toplumsal tabanda tartışılması gerektiğini düşünüyor ve bu tartışmanın başlatıcısı olmak istiyoruz.”
İlk toplantı Kınalıada’da
Platform olarak yapacakları çalışmada, hukuki bir metin oluşturmayı hedeflemekten ziyade, “Seçimler nasıl yapılırsa insanlar daha çok katılım gösterir ve kendini sürecin içinde hisseder?” sorusuna yanıt arayacaklarını söyleyen Şake Yalçın, toplumu ekonomik ve kültürel olarak ayakta tutan vakıfların işleyişine karşı ilgisiz kalınmasının yarattığı tahribattan da söz etti.
Bugüne dek yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Tatyos Bebek ise, Patrikhane ve çeşitli vakıfların yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerden söz etti. Bebek, toplumun çeşitli kesimlerinden gelecek görüşleri bir araya getirip ortak akıl üretmek için çalışacaklarını ve çalışmanın sonucunda bir taslak metin hazırlayıp ilgili mercilere sunacaklarını söyledi. Halkın görüşlerini almak amacıyla bir dizi toplantı düzenleyeceklerini kaydeden Bebek, ilk toplantının 11 Temmuz’da Kınalıada’da Kamp bahçesi’nde yapılacağını duyurdu.
Vakıf seçimleri ile ilgili görüşlerini platforma iletmek isteyenler dusunceplatformu@gmail.com adresine e-posta gönderebilirler.
TARTIŞMA BAŞLIKLARI
Düşünce Platformu, yönetmelik konusundaki tartışmaları şu sorular etrafında geliştirmeyi hedefliyor:
• Tüm seçmen bilgilerini güncellemek üzere, tarafsız ve güvenilir merkezi bir sistem kurulabilir mi?
• Yönetmeliğin getirdiği hükümlerin, seçme ve seçilme esaslarının, hukukçular dışında herkesin anlayacağı kolaylıkla erişebileceği, açık ve net bir uslupla sıralanması yarar sağlar mı?
• Objektifliği tartışılan seçim tertip heyeti uygulamasına son verilmesi düşünülebilir mi? Adil ve tarafsız bir ortak seçim kurulu mümkün mü?
• Tekrarlanan adaylıklara limit koymak gibi bir uygulanabilir mi?
• Mevcut nüfus yapısı ışığında, tüm vakıflar için İstanbul’u tek seçim bölgesi yapmak veya üç bölgeye ayırmak düşünülebilir mi?
Düşünce platformuyla ilgili daha geniş bilgi için tıklayın