Dink davası sanıklarından Trabzon İstihbarat Şubesi eski Müdürü Faruk Sarı, etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi; ‘FETÖ’ örgütüyle olan ilişkisine dair ifade verdi.
Dink cinayetinde aralarında Ramazan Akyürek, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler ve Engin Dinç’in de bulunduğu kamu görevlileri hakkında açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Bugünkü duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’in yanı sıra tutuksuz sanıklar Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay ve Sabri Uzun katıldı.
Ayrıca Hamdi Egbatan, Osman Gülbel, Yasin Hayal, Özkan Mumcu, Ogün Samast, Mehmet Ali Özkılınç ve Şükrü Yıldız da SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Sebu Aslangil, İnci İşbulur, Emel Ataktürk Sevimli, Hülya Deveci ve sanık avukatları duruşma salonundaydı.
Duruşmayı HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da takip etti.
Davanın tutuksuz sanıklarından Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi eski Müdürü Faruk Sarı, Trabzon'da FETÖ üyeliği iddiasıyla yargılandığı dosyada, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteğiyle verdiği ifade mahkemeye gönderildi.
Sarı'nın Aralık 2016'da Trabzon Emniyet'inde verdiği ifadesi okundu. Sarı, Trabzon'a atandığında okuldan arkadaşı olan İrfan Akkaya ile ilişkisinin devam ettiğini onların evine gittiğini ve evdeki kişilerin ‘FETÖ’ üyesi olduklarını söyledi. Evde Trabzon Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürü Yahya Öztürk'ün de olduğunu ve o dönem hükümetin desteklediği bu yapıyla ilişki kurmasının tehdit oluşturmayacağını düşündüğünü belirten Sarı, Emniyet içindeki atamalarda ‘FETÖ'nün etkili oluğunu söyledi. Akkaya'nın evinde buluşmalara gittiğini ve Fetullah Gülen'in yazılarının okunduğunu aktaran Sarı, 2012 yılında gittiği evlerde iktidarı eleştirmeye başlamalarından sonra örgütle ilişkisini kestiğini söyledi.
Sarı ifadesinde, Emniyet İstihbaratta FETÖ'nün yüzde 60 oranında hakim olduğunu ve Reşat Altay'ın FETÖ ile ilişkisinin olmadığını belirtti.
Sarı, Dink cinayeti olduğu dönemde FETÖ devletin her kademesinde aktif olduğunu arkadaşı İrfan Akkaya'nın evinde sohbetlere katıldığını, himmet adı altında para toplandığını ancak kendisinin para vermediğini aktardı.
Dink cinayetinden dolayı üzerinde baskı olduğunu ve cemaatin siyasiler tarafından desteklendiği için sohbetlere katıldığını söyledi.
"Akyürek cemaatçi olarak bilinir"
Sarı'nın ifadesinde okul arkadaşı olduğunu söylediği eski Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru İrfan Akkaya'nın Ekim 2010'da alınan ifadesi de mahkemede okundu.
Akkaya, ifadesinde örgüt üyesi olmadığını ama sohbetlere katıldığını aktardı. Örgüt üyesi olmadığı için pişmanlık talebi de olmadığını söyledi.
Akkaya, 17-25 Aralık'tan sonra bu örgütün illegal bir yapılanma olduğunu anladığını söyledi.
"Faruk Sarı sohbetlere katılırdı"
Akkaya, Ankara'da Kemalettin Özdemir'in emniyet imamı olduğunu ve sık sık onunla görüştüğünü Ramazan Akyürek'in de cemaatçi olarak bilindiğini savundu. Faruk Sarı'yı cemaat evlerinden hatırladığını ve sohbetlere katıldığını aktardı. Akkaya, Trabzon'dan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Dairesi Başkanlığına daha sonra ise Teftiş Kurulu'na atandığını söyledi.
Tanıklar ifade veriyor
Duruşmada Faruk Sarı’nın ifadesinin ardından Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Yardımcısı Fikret Salmaner tanık olarak ifade verdi.
Salmaner, İstanbul İstihbarat Şubesi eski Müdürü Ahmet İlhan Güler'in Ankara'da Recep Güven'in evinde Coşgun Çakar'la yaptığı görüşmeye ilişkin ifade verdi.
"Ahmet İlhan Güler'in Recep Güven'in evine kahvaltıya gitmek istedi ve ben götürdüm. Evde Coşgun Çakar kendisine ‘İstanbul'da istenmiyorsun’ dedi. Güler bunu müdürlerle görüşeceğini söyledi. Akyürek'le görüşmeye gittik. Akyürek 'Arkadaşlar ne istiyorsa o olacak' dedi. Güler, İl Emniyet Müdürüyle görüşeceğini, bel altı vurmamalarını söyledi.”
Salmaner, Coşkun Çakar'la ilgili de ifade verdi ve Emniyet atamalarında FETÖ'nün aktif olduğunu belirterek mobbing ve baskıya maruz kaldığını ve çok sayıda dava açtığını söyledi.
Yılmazer'in sorgusu devam ediyor
Geçtiğimiz duruşmada tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer'in sorgusu başlamıştı. Duruşma devam ederken, Yılmazer'in iki kızı gözaltına alınmış, Yılmazer sorgusuna devam etmemişti. Bugün Yılmazer'in sorgusu kaldığı yerden devam etti.
Hakan Bakırcıoğlu mahkemeye, Yasin Hayal'in Ermenilere karşı kin beslediği ve bir daha eylem yaparsa İstanbul'da eylem yapmayı planladığına ilişkin raporu sordu.
Yılmazer, raporu hatırlamadığını, azınlıklara dönük tehdit olduğuna dair çalıştığını ama raporla ilgili bir görüşme yapmadığını, Trabzon Emniyetinin bu istihbarattan sonra işleme başlaması ve adli makamlara bildirmesi gerektiğini söyledi.
Yasin Hayal'in El Kaide'den ötürü tanındığını söylen Yılmazer, Yasin Hayal'in İstanbul tarafından da bilindiğini, Hayal'in İstihbarat içindeki kitaplarda da yer aldığını söyledi.
Yılmazer, şunları söyledi:
"Trabzon her açından kritik bir şehirdir. Aşırı sağ faaliyetler 2004 veya 2005'te MGK'da tehdit olmaktan çıkarıldı. Şaşırmıştım. Emniyet'in aşırı sağ bürosu var. Ama zaten bir tane evrak yok. Bir kaç ilde kiliselere dönük tehditler vardı, bazılarında kilise görevlilerine saldırı oldu. Ama aşırı sağ olarak görülmüyordu. İrtica faaliyetlerinin uzantısı olarak görüldü. Devletin mantığında aşırı sağ çalışması yoktu. Ben bunu gündeme getirdim. Öncesinde zaten hiçbir şey yoktu"
"Biz cinayetten sonra şema hazırladık. Selim Kutkan ‘mantıklı değil’ dedi. O zaman sen hazırlasaydın. Bu cinayet tek kişinin yapacağı bir cinayet değil.
Yılmazer'in sorgusu öğlen arasından sonra devam edecek.
Hrant'ın Arkadaşları'ndan adalet nöbeti
Hrant'ın Arkadaşları adalet talebiyle yine adliye önündeydi.
Duruşma öncesi saat 10'da adliyenin C kapısı karşısında toplanan Hrant'ın Arkadaşları, "Hrant İçin Adalet İçin", "Öldür Diyenler Yargılansın", "Hepimiz Hrant'ın Hepimiz Ermeniyiz" sloganları attı.
Yapılan açıklamada davanın 10 yılı aştığı vurgulanarak Hrant Dink cinayetinin tüm sorumlularının hala yargılanamadığı ifade edildi. Açıklama “biz bitti demeden bu dava bitmez” sloganlarıyla tamamlandı.