‘Türkiye’deki Mültecilerin Entegrasyonunun Önündeki Engeller ve Fırsatlar’ raporu yayımlandı.
Türkiye’deki mültecilerin yaşadıkları sorunlar ve entegrasyon politikaları hakkında bir rapor yayımlandı.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Doğuş Şimşek ve İGAM (İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi) Başkanı Metin Çorabatır’ın hazırladığı raporun sunumu, 31 Ocak’ta Taksim Point Otel’de gerçekleşti. Etkinlikte, raporun yayımlanmasına destek veren Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin Türkiye temsilcisi Kristian Brakel de vardı.
Metin Çorabatır, raporun “Türkiye’de yaşayan 3 milyon mültecinin entegrasyonunun, mülteci hakları konuşulmadan imkansız olduğunu göstermeyi amaçladığını” söyledi.
"Entegrasyon, toplumsal uyum değil"
Suriye’de Nisan 2011 tarihinde başlayan iç savaş sonucu, aralarında Türkiye’nin de olduğu komşu ülkelere göç başlamıştı. Çorabatır, Suriyeli mültecilerin gelmesinden önce mülteci tartışmalarının gündemde olmadığını; bunun Türkiye’nin temel bir sorunu olduğunu belirtti.
Türkiye mültecilerle ilgili uluslararası sözleşmeleri, ‘coğrafi kısıtlama’ şartıyla uyguluyor, yani Avrupa dışından iltica eden biri Türkiye’de ‘mülteci’ statüsü elde edemiyor, ancak ‘geçici koruma’ sağlanıyor. Raporda, Türkiye’nin öncelikle ‘coğrafi kısıtlama’ şartını kaldırması öneriliyor. Raporu hazırlayanlar da Avrupa ülkelerindeki gibi tek tek iltica başvurularının incelenmesini değil, bir defalığa mahsus, geçici koruma altındakilerin tümünün mülteci statüsüne geçirilebileceğini savunuyor.
Doğuş Şimşek, entegrasyonun Türkiye’deki yetkililerce “toplumsal uyum” olarak anlaşılmasının yanlış olduğunu, bunun mülteci hakları açısından da bir ifadesinin olmadığını ekliyor.
“Bir insana her türlü haklar verilse de ömrü boyunca mülteci olarak kalmasının imkansız” olduğunu belirten Çorabatır, vatandaşlık verilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu; ancak mültecilere statü verilmeden vatandaşlığın tartışılmasını sorunlu olduğunu belirtti. Çorabatır, Türkiye’de bu konunun siyasi bir malzemeye dönüştürüldüğünü ve seçimlerde oy kullanma üzerinden popülerleştiğini belirtti. Şimşek ise, vatandaşlık politikalarının ülkeden ülkeye değiştiğini, mültecilere sağlanması gereken statünün ancak eşit haklar sunabileceğini ekliyor.
Raporda neler var?
Raporda, Türkiye’deki geçici koruma altındaki mültecilerin durumu; barınma, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, istihdam gibi başlıklar altında incelenerek öneriler sıralanıyor; ayrıca Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’daki örnek entegrasyon uygulamalarına da yer veriliyor. Rapora göre Türkiye, mültecilerin barınması, istihdamı, aile birliğinin sağlanması konularında bugüne kadarki uygulamalarına bakıldığında sınıfta kalıyor.
Raporun İngilizce versiyonuna ulaşmak için tıklayınız.