1 Mayıs kutlamalarında bankaların camlarını kırdıkları gerekçesiyle düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Anarşist grup açlık grevine başladığını duyurdu. Tutuklanma sürecini anlatan Felsefe öğretmeni Nuray Şimşek Yağcı, operasyonların medyada ele alınış şekli ile ilgili olarak, 'İnsan ve doğa merkezli bir düşünce olan anarşizm, terörizmle eş anlamlı kullanılmıştır” diye konuştu.
1 Mayıs 2012’deki 1 Mayıs kutlamalarında bankaların ve çeşitli çok uluslu şirketlerin camlarının kırılmasını gerekçe göstererek düzenlenen operasyonda, gözaltına alınan Anarşist grup açlık grevine başladığını duyurdu.
Adil Medya'da yer alan Ümmü Gülsüm'ün haberinde Nuray Yağcı, tutuklanma sürecinde uğradığı psikolojik baskıyı, ve operasyonların ardından kamuoyunda 'anarşizm' ile 'terörizm' kavramlarının bir tutuluşunu anlattı
Açlık grevine başlayan tutuklulardan Yenal Yağcı’nın, 14 Mayıs günü gözaltına alınıp serbest kalan devlet memuru olmasından dolayı hakkında idari soruşturma başlatılan eşi Nuray Yağcı açıklamalarda bulunarak, fiziksel değil psikolojik şiddete maruz kaldığını belirtti.
Evinden alınıp 4 gün boyunca sorgulanan Felsefe öğretmeni Nuray Şimşek Yağcı, çırılçıplak soyularak, cinsel tacize maruz bırakılarak defalarca üstünün arandığını, durumu şikayet ettiğinde ise çirkin hakaretlere uğradığını ifade etti: 'Özellikle polis amirlerinden birisi 'Sen kimsin ki bizi şikayet ediyorsun, buranın Allah’ı benim, her şey benim iki dudağımın arasında, sana istediğimi yapabilirim' tarzı sözler ederek beni korkutmaya çalıştı.'
İlk tutuklamaların ardından 2. Operasyon yapılmış ve tutuklu sayısı 15’e yükselmişti. Medyada yer almadığı için 2. operasyondan kimsenin haberi olmadığını belirten Yağcı: “Bu operasyonda, gözaltına alınan her birey medyaya terörist olarak lanse edilmiş ve 'anarşist terör örgütü çökertildi' başlıkları atılmıştır. İnsan ve doğa merkezli bir düşünce olan anarşizm, terörizmle eş anlamlı kullanılmıştır” dedi.
“Süreç medyanın ve kamuoyunun gündeminden düştü. Dolayısıyla tutuklananlar içeride, yakınları dışarıda çığlık atıyor olmamıza rağmen sesimizi duyan yok. Yaşanan hukuksuz süreci deşifre etmek istiyoruz” diyen Nuray Şimşek Yağcı, dosyadaki gizlilik kararının sürüyor olmasından dolayı avukatların dahi bilgi sahibi olamamasıyla yaşanan belirsizliğin altını çizdi.