Dink cinayetinde aralarında Ramazan Akyürek, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler ve Engin Dinç’in de bulunduğu kamu görevlileri hakkında açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
UYGAR GÜLTEKİN
GÖZDE KAZAZ
Bugün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Mehmet Ali Özkılınç ve Şükrü Yıldız katıldı. Ayrıca Yasin Hayal, Özkan Mumcu, Odman Gulbel SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık Ahmet İlhan Güler ve Sabri Uzun da duruşmadaydı.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Hülya Deveci, Emel Ataktürk Sevimli ve sanık avukatları da duruşmaya katıldı.
Dink cinayetinin ardından inceleme yapan Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç savunmasını yaptı ve soruları yanıtladı.
Özkılınç, Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız'la beraber cinayetin ardından Emniyet ve Trabzon Jandarmasında inceleme yapmış rapor hazırlamıştı. Özkılınç, ayrıca Devlet Denetleme Kurulu’nun yaptığı incelemede de çalıştı. 15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından Ordu’da Vali Yardımcısı olarak görev yaparken tutuklandı.
Özkılınç, Şükrü Yıldız’la beraber hazırlanan ve ilk inceleme raporu olan raporda çalıştığını onun dışında başka incelemelerde çalışmadığını söyledi. İncelemede ve raporların hazırlanmasında sorumluluğun kıdemli olan Başmüfettiş Şükrü Yıldız’a ati olduğunu, kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini iddia etti.
Dink'in öldürüleceği bilgisini içeren istihbarat raporlarının gizlendiği iddia edilen soruşturmada görev yapmadığını belirten Özkılınç, istihbarat raporlarını görmediğini, bilgi ve belge saklamadığını savundu. Söz konusu istihbarat raporlarını DDK incelemesi sırasında gördüğünü ve ilk yaptıkları incelemenin yetersiz olduğunu belirten Özkılınç, “Bizim hazırladığımız rapor ilk rapordu. Sonrasında bir çok belge ve bilgi ortaya çıktı ama ben hiçbir belge gizlemedim” dedi.
Özkılınç, “Ortada meydan okurcasına işlenmiş bir cinayet var. Azmettiricilerin, cinayeti işleyenlerin, dahil olanların cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Yeter ki adalet tecelli etsin isterse gökler yıkılsın isterse kıyamet kopsun. Elimden geldiğinde bilgim ve becerim dahilinde ola hakikatin çıkması için gayret sarf ettim” diye konuştu.
Kendisinin incelemede Jandarma ayağına baktığını söyleyen Özkılınç, “Jandarmada hep engellemeler oldu. Jandarma müfettişleri de dahil sürekli bir dirençle karşılaştık” dedi.
