Ermenistan’ın yeni başbakanı olarak atanan Karen Karapetyan: “Diaspora’ya durmadan yardım et diyemeyiz, bizim hükümet olarak görevimiz Diasporalı yatırımcıyı Ermenistan’a çekebilmek için gerekli reformları, değişiklikleri hayata geçirip, ona çalışabileceği, huzurlu bir ortam sunmak”
Bu yılın eylül ayında Ermenistan’ın yeni başbakanı olarak atanan Karen Karapetyan, göreve geldiği ilk günlerden itibaren Ermenistan için bir ümit olarak görülüyor. Eski cumhurbaşkanı Hovik Abrahamyan'ın istifasının hemen ardından görevine başlayan Karapetyan ilk günden bu yana ülkeye ve ekonomiye geniş ve kapsamlı değişiklikler getireceği iddiasında. Ünlü Ermeni yardım derneği AGBU’nın kuruluşunun 110. Yılı vesilesi hazırladığı etkinliklerden biri de, 3 Aralık’ta AGBU’nun Yerevan Ofisinde Başbakan’ın katılımcıların sorularını yanıtlaması için düzenlenen toplantı oldu.
Sınırlı sayıda Ermenistanlı ve Diasporalı siyasetçi, iş adamı, yardım sever, gazeteci, sanatçı, kurum temsilcileri ve yabancı elçilik ve misyon çalışanlarının katıldığı bir saatlik toplantı, sıcak bir atmosferde geçti.
Canlı yayınlanan ve farklı sosyal ağlar üzerinden izleyenlerin sorularını yöneltebildikleri tartışma programını, uzun yıllar CNN Londra’da çalışmış, Ermenistan’ın duayen gazetecilerinden Mark Grigoryan sundu. Ermeni bürokratlarda pek görmediğimiz “gayrı resmi” gri pötikare yeleğinin yanı sıra, samimiyeti, esprileri ve cevabını kestiremediği sorularda “Bilmiyorum” demesi ile beğeni kazanan yeni başbakan, bu söyleşi ile aklındakileri daha iyi anlatabilme şansı kazandı.
Alışılan aksine, bu kez “Her şey yolunda, gayet başarılıyız” diyen bir bürokrat değil “Ermenistan’ın ayrıntılı bir dönüşüme ihtiyacı var ve biz mümkün olan en hızlı değişiklikleri öneriyoruz” diyen bir başbakan karşıladı konukları. Karapetyan özellikle yolsuzlukla mücadeleye ve yatırımcılara yeni devlet destekleri gösterme konusunda hazırlayacakları paketlere dikkat çekti.
Rekabetçi ekonomi
Karapetyan, yerli ve yabancı yatırımcının hakim pozisyondaki rakiplerin engelleri ile karşılaşmaması işin gerekenleri yapacaklarını anlatırken ʺDürüst, rekabetçi ve eşit bir platform sağlamak için tüm enerjimizi ortaya koyacağızʺ dedi. Gümrük hizmetlerindeki aksaklıklardan, Vergi Kanununda değişikliklere, bürokrasinin her alanında şeffaflığın artmasına kadar farklı konularda konuşan Başbakan, herhalde en çok “reform” ve “entelektüel” kelimelerini kullandı.
Toplantının ana konusu Ermenistan’da yaşanacak değişim ve buna Ermeni Diasporasının nasıl dahil olacağı konusuydu.
Başbakan’a ilk sorulan soru, Ermenistan’a yapılan yatırımın nasıl çoğaltılacağı oldu. Karapetyan güven sağlanmadığı sürece yatırımın çoğalmayacağını, şeffaf düzenin hızlıca kurulması gerektiğini söyledi. Vergi sisteminde yapılacak reformların bu konuda önemli bir etki sağlayacağını söylerken, ekonomiyi geliştirme arayışı çerçevesinde yabancı uzmanların da yer alacağı bir danışmanlık grubu tesis etme düşüncesinde olduğunu belirtti.
Karapetyan bugün dünyada kabul gören “Zengin ülke” modelinde petrol ve doğal kaynakları ya da ordunun gücünden ziyade eğitim ve entelektüel seviyenin önemli görüldüğünün altını çizdi. “Güçlü bir Ermenistan kurabilecek miyiz? Bunun için ne yapacaksınız?” sorusuna ise “Hiç kuşkum yok, modern, güvenli ve sağlıklı bir ülke olacağız, bunun için gerekli olan şey eğitimli bir halk ve biz buna sahibiz, gereken potansiyel bizde var” diyen başbakana göre ülkenin gelişme kaydedilmesi için en önemli konuların başında halkın tekrar devlete güven duyması ve beraber hareket edilmesi geliyor.
“Yolsuzluğu görüyorum"
Önceki hükümet temsilcilerinin hemen hemen hepsini 25 yıl boyunca ‘yapacağız’ deyip, köklü bir değişiklik yapmadıklarını kabul eden Karapetyan, “Ben ülkedeki, yolsuzluğu, tekelleşmeyi, imtiyazları görmüyor değilim. Hepsini biliyorum bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini biliyorum ve bunu yapmaya hazırım, ama bunu ne kadar sürede başarabilirim, söylemeye zorlanıyorum” dedi.
“Başbakanlık koltuğunda ne kadar oturacaksınız?” sorusunu duyunca gülümseyen Karapetyan, “Ben koltuk zaptetmeye gelmedim, ne kadar kalacağıma ben karar vermemem, sanıyorum benden memnun olduğunuz sürece kalacağım, ama arzumu sorarsanız hedeflerime ulaşana kadar çalışmak isterim” dedi.
Geçtiğimiz aylarda birçok ünlü Diaspora Ermeni’sinin ortak imzası ile New York Times gazetesinde yayınlanan ‘Hep beraber güçlü Ermenistan için çalışalım’ çağrısı da soruldu Karapetyan’a. Başbakan Diaspora’dan gelecek fikirlere de açık olduklarını yineledi. “Diaspora’ya durmadan yardım et diyemeyiz, bu hem uzun vadede yarar sağlamaz hem de Ermenistan halkı için onur kırıcıdır, bizim hükümet olarak görevimiz Diasporalı yatırımcıyı Ermenistan’a çekebilmek için gerekli reformları, değişiklikleri hayata geçirip, ona çalışabileceği, huzurlu bir ortam sunmaktır” dedi.
Moderatör Mark Grigoryan’nın “Ermenistan ve Diaspora sizden gerçek adımlar bekliyor, bu kolay bir sorumluluk değil, farkındasınız değil mi?” sorusuna “Sizce ben Ermenistan’ın en az bilgilendirilen adamı mıyım? Beklentilerin ve sorumluluğum farkındayım” şeklinde cevap verirken salondaki “Suriyelilere Yardım Derneği” başkanının isteklerine kürsüden “yapacağım” sözü verdi. Karapetyan Suriyelilerin bir talihsizlik sonucu da olsa Ermenistan’da yaşamaya başlamalarının Ermenistan’ın farklı sektörlerine değişim getirdiğini ve bundan çok mutlu olduklarını belirtti.
Kod: Entelektüel Ermenistan
Ermenistan’ın değişim süreci programına olası bir “marka adı” verseydi hangi adı kullanırdı sorusuna, “Entelektüel Ermenistan” cevabını veren başbakan, ardından gelen “Hayalinizdeki muhalefet nasıl?” sorusuna ise “Bilgili bir muhalefet” yanıtını verdi. “Masallara inanır mısınız?” sorusunu “Masallar inanmadan büyüyen insanlar dünya için tehlikeli. Ama artık büyüdüm” cevabı ile salondan alkış aldı.
Karapetyan’a olan güven, son günlerde onun Cumhuriyetçi Parti’ye geçeceği haberleri ile gölgeleniyor gibi olsa da söyleşi sırasında Karapetyan “Parti de son olaylardan sonra değişim istiyor ve buna inanıyor. Bu ışığı onlarda görmeseydim ne görevi ne de parti üyeliğini kabul ederdim” dedi. Cumhuriyetçi Parti geçen yıl yaşanan bazı eylemlerden ve en önemlisi kendilerine “Sasun Delileri” adını veren ve hükümetin istifası talebiyle karakol baskını gerçekleştiren grubun eylemlerinden sonra değişikliklere gideceklerini açıklamıştı.
