AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sürmesi konusunda AB'nin birleşik bir tutum almasında mutabık kaldıklarını açıkladı, “Tek kırmızı çizgi idam olmalı” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi toplantısında, Belçika, Brüksel'de bir araya gelen dışişleri bakanları, Türkiye ile üyelik müzakerelerini görüştü.
Dışişleri bakanları çoğunlukla üyelik müzakerelerinin sürmesi konusunda mutabık kaldı.
Konsey toplantısının ardından konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye konusunda AB'nin birleşik bir tutum almasında mutabık kaldıklarını söyledi.
Gelişmeler karşısında endişe duyduklarını ancak Türkiyeli yetkililer ve muhalefet partileriyle diyalogların devam ettiğini söyleyen Mogherini, “Birbirimizle iletişim kurmak için benimki de dahil olmak üzere iletişim kanallarının açık kalması çok önemli. Bu her zaman birbirimizi anlamamızı gerektirmez” dedi.
Mogherini ise “AB'nin tek kırmızı çizgisi, idam cezasının geri getirilmesi olmalı” dedi.
“Müzakereler etkili olmak için tek yol”
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, toplantıda Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, üyelik müzakerelerinin devam etmemesi gerektiğini savunan tek isim oldu.
Kurz, insan hakları alanında Türkiye’nin Avrupa’dan çok uzaklaştığını belirtti.
Almanya ve Fransa ile birlikten çıkmaya karar veren İngiltere, üyelik müzakerelerinin devam etmesi gerektiğini savundu.
Almanya “üyelik müzakerelerinin hızını korumak Türkiye üzerinde etkili olabilmek için tek yol” değerlendirmesinde bulunurken, Fransa Dışişleri Bakanı da “Üyelik müzakerelerini askıya alarak Türkiye'yle ilişkileri kötüleştirmenin zamanı değil” dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson “Türkiye'yi ne izole etmeli ne de köşeye sıkıştırmalıyız. Üyelik müzakerelerinin devamı ve Türkiye'nin AB'yle ilişkili kalması bizim çıkarımıza” yorumunu yaptı.
İspanyalı bakan, “Türkiye'deki durumun endişeye yol açtığını ancak üyelik müzakerelerinin devam etmesi gerektiğini” söyledi. İtalya, idam cezası konusunda AB'nin sessiz kalamayacağını, ancak üyelik görüşmelerinin diyalogun sürmesi açısından önem taşıdığını beyan etti.
“Geri Kabul Anlaşması” vurgusu
Macaristan ise AB'nin güvenliğinin Türkiye'deki istikrara bağlı olduğunu vurguladı, “Müzakereleri askıya alırsak, Türkiye'yle olan diyalogu da askıya alır ve Geri Kabul Anlaşması’nı tehlikeye atarız” görüşünü dile getirdi.
Yunanistan, üyelik müzakerelerinin Türkiye üzerinde etkili olmak için gerekliliğine işaret etti.
İsveç, HDP'lilerin [Halkların Demokratik Partisi] tutuklanmasını eleştirdiklerini ekleyerek AB'nin Türkiye'yle irtibat halinde olması gerektiğini savundu.
Portekiz, açıklamalarda AB'nin İlerleme Raporunun ötesine geçilmemesi gerektiğini ve müzakerelerin AB'nin çıkarına olduğunu belirtti.
AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine ilişkin, Aralık ayında yapılacak olan AB Dış İlişkiler Konseyinde karar verilmesi bekleniyor.
Erdoğan: Yıl sonunda millete gidelim
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un "İdam geri gelirse, AB müzakeleri durur" sözlerine sert yanıt vermişti. Schulz'a hitaben "Kimsin sen ya, kimsin sen?" diyen Erdoğan, Avrupa Birliği'yle üyelik müzakerelerinin de referanduma götürülebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki Milli Tarım Projesi Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, "Bakıyoruz 'Müzakereleri durdururuz' diyorlar. Geç kaldınız ya. Hemen kararınızı verin. Ben de Cumhurbaşkanı olarak diyorum ki, yıl sonuna kadar sabredelim. Sonra millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi?" demişti.