Hrant Dink cinayetiyle ilgili kamu görevlilerin yargılandığı davanın duruşması devam ediyor. 7-8 ve 10-11 Kasım tarihlerinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek 7. duruşma öncesinde, Hrant’ın Arkadaşları basın açıklaması yaptı.
Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde yapılan açıklamada cinayetin üzerindeki bulutların siyasi gelişmelere göre şekillendiğini söyleyen Hrant’ın Arkadaşları, “Biz siyasi gelişmelerle, bulutlarla, gölgelerle ilgili değiliz. Hrant Dink’in failleri meçhul değil. İsimleri, konumları belli. Bu cinayetteki rolleri belli” dedi.
Dört gün sürecek duruşmada dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un ifadelerinin alınacağını vurgulayan Hrant’ın Arkadaşları, örgüt bağını inkar eden, cinayetle ilgili raporları görmediğini söylenen kamu görevlileriyle ilgili “Bu kamu görevlileri bu tuhaflıkları izah edecekler mi? Mahkeme onları bu konularda sıkıştıracak mı? Az sonra hep birlikte göreceğiz” dedi.
Açıklamada, tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi yazarları ve HDP’li milletvekillere de değinildi. Hrant’ın Arkadaşları “Cumhuriyet gazetesine ve HDP yöneticilerine yönelik operasyonlar adalete inancımızı zehirliyor. O yüzden unutmayacağız. Katilleri, failleri unutmayacağız. Birkaç gün önce tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi, korku bulaşıcıysa cesaret de bulaşıcıdır” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Yalnızca birkaç ay sonra arkadaşımız Hrant Dink’in katledilişinin onuncu yılı olacak. Bu cinayetin üzerindeki bulutlar, siyasi gelişmelere göre yeniden şekil alıyor, zaman zaman aralanıyor gibi olsa da, gölgeler eksik olmuyor.
Şunu açıkça ifade edelim: Biz siyasi gelişmelerle, bulutlarla, gölgelerle ilgili değiliz. Hrant Dink’in failleri meçhul değil. İsimleri, konumları belli. Bu cinayetteki rolleri belli. Pek çoğu da tespit edildi, yakalandı, yargılandı.
Ama ne oldu? Bir kısmı basit bir soruşturmayla serbest kaldı, bir kısmı ödüllendirildi, terfi ettirildi. Hrant Dink davasının sanık sandalyelerinde acıklı bir tiyatro oyunu sergilendi. Bizler artık bu oyun son bulsun istiyoruz. Kendilerini gayet iyi bildiğimiz sorumlular cezalandırılsın istiyoruz.
Biraz sonra burada yine bir duruşma başlayacak ve bu kez cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah, eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi Müdürü Ahmet İlhan Güler ve eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun savunma yapacaklar. Herhalde cinayetle nasıl ilişkili olmadıklarını anlatacaklar.
Şimdi dört günlük yeni bir mahkeme etabı başlıyor. Hrant’ın yaşadığı, Emniyet’çe takip edildiği ama cinayet planı bilinmesine rağmen korunmadığı İstanbul’un o zamanki Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ifade verecek. Ve nasıl olup da cinayetten hemen sonra “bu, örgüt işi değil” açıklaması yaptığını izah etmesi gerekecek. Yine İstanbul Emniyeti’nin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler sorgulanacak. Onun da, Hrant’la ilişkili pek çok evrakta imzası varken neden Hrant hakkında hiçbir şey bilmezmiş gibi ifade verdiğini açıklaması gerekecek. Mahkeme önüne çıkacak bir başka isim, Hrant’ın öldürüleceğine dair raporlar ortalıkta dolaşırken eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olan Sabri Uzun. Cinayet davası adlı müsamere sürerken, Sabri Uzun bu raporlardan haberdar olmadığını söylemişti. Onun da bunu izah etmesi gerekecek. Bu kamu görevlileri bu tuhaflıkları izah edecekler mi? Mahkeme onları bu konularda sıkıştıracak mı? Az sonra hep birlikte göreceğiz.
Ne yazık ki, mahkemeyi izleyecek gazetecilerin, cinayetle ilgili, adaletsizliklerle ilgili hakiki bilgileri yazacak gazetelerin sayısı giderek azalıyor. Büyük bir baskı ve yıldırma politikasıyla karşı karşıyayız. Cumhuriyet gazetesine ve HDP yöneticilerine yönelik operasyonlar adalete inancımızı zehirliyor. O yüzden unutmayacağız. Katilleri, failleri unutmayacağız. Onların adını her fırsatta ve her devirde söylemeye devam edeceğiz. Bir gün adaletin gerçekleşeceğine dair inancımızı yitirmemek için direneceğiz.
Birkaç gün önce tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi, korku bulaşıcıysa cesaret de bulaşıcıdır.
Biz bu davanın izinde sonuna kadar, cesaretle gideceğiz.
Hrant için
Adalet için."