39 ülkeden 55 kadın milletvekiliyle yapılan bir araştırma, kadın vekillerin psikolojik ve fiziksel şiddete fazlasıyla maruz kaldığını ortaya koyuyor.
İsviçre merkezli sivil toplum örgütü Parlementolar Arası Birlik’in (Inter-Parliamentary Union - IPU) 39 ülkeden 55 kadın milletvekiliyle yaptığı araştırma, milletvekillerinin maruz kaldığı şiddeti ortaya koyuyor.
Afrika, Avrupa, Asya Pasifik, Latin Amerika ve Arap ülkelerinden toplam 55 vekille yapılan mülakata göre, vekillerin %40’ı görevlerini yaparken ölüm, tecavüz ve kaçırılma tehdidi aldıklarını, tehditlerin arasında çocuklarının kaçırılması ve öldürülmesi de olduğunu belirtiyor.
Vekillerin beşte biri en az bir kere tokatlandığını ve itildiğini belirtirken, %12’si bir silahla tehdit edildiğini söylüyor.
Cinsel taciz
Guardian’da yer alan habere göre, çalışmaya katılan kadın vekillerin %20’si ise cinsel tacize maruz kaldığını, kadınların üçte biriyse bir meslektaşının parlamentoda saldırıya uğradığına tanık olduğunu belirtiyor.
Kadın vekillerin %80’i en az bir kere psikolojik şiddete maruz kalıyor. Vekillerin %65’iyse genellikle ‘aşağılayıcı ve seksist tutumlarla’ karşılaşıyor. Ayrımcı söylem sadece karşı partiden değil, vekillerin üye olduğu partinin erkek üyelerinden de geliyor. Araştırmaya katılan kadınların bir kısmı da siyasi çıkar vaadiyle cinsel şantaja maruz kaldıklarını söylüyor.
Sosyal medyada saldırı
Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı da sosyal medya üzerinden suistimal edildiklerini belirtiyor.
Bir Afrika ülkesinden milletvekilinin tanıklığı şöyle: “Kadın bir meslektaşım meclis başkanının kendisine cinsel ilişki teklifinde bulunduğu anlattı. Bunu reddeden kadın meslektaşım, mecliste kendisine bir daha söz verilmediğini söyledi.”
Avrupalı parlamenterlerden biri de “eğer bir kadın mecliste yüksek sesle konuşursa erkek vekiller parmaklarını ağızlarına götürerek kendisini susturuyor. Bunun bir erkek milletvekiline yapıldığını görmedim” diyor.
IPU Genel Sekreteri, Martin Chungong araştırmayla ilgili yaptığı açıklamada, beş bölgeden 39 ülkede yapılan bu araştırmanın problemin ne kadar büyük olduğunu gösterdiğini söyleyerek, yaşananların rapor edilmediğini belirtti.