2002 yılında Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan’ın üyesi olduğu, “Rusya’nın NATO’su” denilen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) son Kolektif Güvenlik Konseyi toplantısı 14 Ekim 2016 tarihinde Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da yapıldı.
Toplantı için üye ülkelerin heyet başkanları 14 Ekim’de Yerevan’a geldiler. Toplantıya Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbeg Atambayev, Tacikistan Devlet Başkanı Emomali Rahmon, Kazakistan Başbakanı Bahitcan Sagintayev Bordyuja katıldı. Heyet başkanları Yerevan’da Ermenistan Cumhurbaşkanı ve KGAÖ Konseyi Dönem Başkanı Serj Sarkisyan tarafından karşılandı.
Ortak güvenlik stratejisi belirlendi
KGAÖ’nün 2025 yılına kadar geçerli olacak güvenlik stratejisinin belirlenmesi, KGAÖ Kriz Müdahale Merkezi’nin kurulması, ortak bir “Terör Örgütleri Listesi” oluşturulması ve terörizme karşı ortak mücadele konusunda elde edilen mutabakata dair bir belgenin hazırlanması, toplantı sonucunda açıklanan resmi kararlar arasında yer aldı.
Yerevan’daki oturumdan sonra Ermenistan’ın dönem başkanlığı sona ermiş ve başkanlık Belarus’a geçmiş oldu. Belarus Devlet Başkanı Aleksanr Lukaşenko, ülkesinin, sözkonusu dönemde öncelik vereceği ve odaklanmayı planladığı konuları sundu. KGAÖ gündeminde, ileride örgütün askeri anlamda da geliştirilmesi, askeri personelin eğitilmesi, acil durumlarda KGAÖ üye ülkelerinin oluşturulacağı bir müdahale sisteminin geliştirilmesine dair konuların tartışıldığı ve yaklaşık 20 belgenin imzalandığı bilinirken, toplantı sonrası bu konular ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
Toplantı bitiminde herhangi bir sonuç belgesi yayınlanmaması ve KGAÖ Genel Sekreteri Nikolay Bordhuzya ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın yaptıkları kısa basın açıklamasında sadece Sarkisyan’ın soruları cevaplaması dikkat çekti.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, düzenlenen basın brifinginde, Karabağ konusunun da tartışıldığını söyledi. Sarkisyan’a göre sorunun çözümüne yönelik olarak, sınır hattında gerilimin tırmanmasın önlemek ve hali hazırdaki durumun stabilizasyonu korumak konularında mutabık kalındı.
Sarkisyan “Oturumda Dağlı Karabağ sorununun kesinlikle barışçı çözümünün gerekli olduğu teyid edildi. AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının çatışmanın uluslararası hukuk ilke ve normlarına, BM hükümleri, özellikle devletlerin toprak bütünlüğü, hukuki eşitlik ve halkların kendi kader tayin hakkı olmak üzere Helsinki Nihai Senedi zemininde şekillenen çabalarına destek verildi” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı toplantının Karabağ konusundaki beklentileri karşıladığını belirtse de, bazı uzmanlar toplantının Ermenistan’a bu konuda yeni bir kazanım getirmediğini düşünüyor.
Karabağ’da Azerbaycan hassasiyeti
Farklı gazetelerin yorum bölümünde yayınlanan bazı makalelerdeki ortak görüş; toplantıda Ermenistan’ı yakından ilgilendiren konuların özellikle gündeme alınmadığı ve KGAÖ üyesi tüm ülkelerinin Azerbaycan’ın rahatsızlıklarını dikkate alarak Yerevan’da gerçekleşen toplantıya önem vermediklerini gösteren bir tavır takındıkları yönünde.
Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov’un toplantıdan bir gün önce “Karabağ sorununa ilişkin özel bir bildiri kabul edilecek” sözlerinden hemen sonra Rusya Cumhurbaşkanlığı basın sözcüsü Dmitri Peskov basına “KGAÖ liderleri Dağlık Karabağ sorununa ilişkin yarın herhangi bir duyuruda bulunmayacaklar” demiş ve bu açıklama kafaları karıştırmıştı.
Tüm bu açıklamalara ek olarak Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 14 Ekim’de “Türkiye Karabağ sorunun çözümünde olumlu rol oynayabilir” şeklinde bir açıklama yaptı ve Türkiye’nin bölgede ekonomi, ulaşım, altyapı gibi alanlarda işbirliği yapılabilecek bir ülke olduğunu savundu.
Buna karşılık, Ermenistan Dışişleri Bakanlığı temsilcileri başta olmak üzere bir çok yetkili, bu sözlerin Rusya’nın konu hakkında herhangi bir fikir değişikliğine gittiğini göstermediğini, Türkiye’den gelecek “arabulucu ve tarafsız” yaklaşımın ilk günden beri tüm taraflar ve Minsk grubu tarafından kabul edildiğini belirttiler.
Açık konuşmak gerekirse, Sarkisyan’ın toplantı sonucunda Karabağ konusunda bahsettiği kararlar uzun yıllardan beri masada olan kazanımlar. Bu anlamda yapılan açıklamalar Kolektif Güvenlik Konseyi toplantısında Karabağ sorununa dair hiçbir yeni karar alınmadığının diplomatik bir dille ifadesi olarak okunabilir.
Toplantıda KGAÖ’nün Karabağ ile ilgili yeni bir açıklama yapmaması bazı Ermeni uzmanları kızdırdı dersek, yalan söylememiş oluruz. Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve siyaset bilimci Richard Giragosyan şöyle konuştu: “Bu oluşumun isminin anlamını bile taşımıyor, ne güvenlikle ilgisi var ne de bölge sorunlarını çözmek ile. Sadece kendi ajandasındaki sorunlar ile ilgilenip bunları bölgeye adanmış çalışmalar olarak sunuyor”.
Modus Vivendi Başkanı Ara Papyan ise “Bu toplantıdan özel bir şey beklememek gerekiyordu. Siyasi olarak, özellikle Karabağ konusunda bir beklentim yok, doğal gaz ve petrol fiyatları konusunda gelecekte ekonomik bazı kazanımları olacağını beklemek daha makul” dedi.
Kafkasya Enstitüsü Direktörü Aleksandr İskandaryan da 17 Ekim’de düzenlenen basın toplantısında “Ne olup bittiğini pek anlayamadık, basına çok az şey söylendi fakat hayati bir karar alındığını düşünmüyorum. En önemli konu bence Genel Sekreterliğin Ermenistan’a geçmemesiydi” dedi.
Genel sekreterlik Ermenistan’a geçmedi
İskandaryan’ın da belirttiği gibi toplantının en büyük hayal kırıklığı aslında artık kesin gözü ile bakılan genel sekreterliğin, bu kez de Ermenistan’a geçmemesi oldu. KGAÖ Genel Sekreterliği’nin rotasyon usulü gereğince Ermenistan’a geçmesi beklenmekteydi. Ne var ki Yerevan’daki toplantıda bu yönde bir açıklama yapılmadığı gibi halihazırdaki Genel Sekreter Nikolay Bordhuzya’nın görev süresinin uzatıldığı ve yeni genel sekreterin önümüzdeki dönemde St. Petersburg’da gerçekleştirilecek toplantıda belirleneceği açıklandı.
İskandaryan “KGAÖ ülkeleri arasında fikir ayrılıkları olduğunu biliyoruz. Putin bu açıdan Ermenistan tarafından gösterilen adayı beğenmemiş ve atamama kararı almış olabilir. Eğer Rusya bu adımı atma konusunda kararlı olsaydı, oldukça teknik bir mesele olan atamayı bir şekilde gerçekleştirirdi. Bu örgütün hem ortaklık hem de karşıtlık ve cepheleşme alanı olduğunu unutmayalım” dedi.
Ermenistan Meclis Dış İlişkiler Daimi Komisyonu Başkanı Artak Zakaryan ise KGAÖ Genel Sekreterliği görevine Ermenistan temsilcisinin atanmaması konusunun yıl sonuna ertelendiğini söyledi. Zakaryan “Bu konsensüs ile çözülebilecek bir mesele, yıl sonunda mutlaka çözümleneceğini sanıyorum” diye konuştu.
Nazarbayev Ermenistan’a yine gelmedi
KGAÖ’nün önemli üyelerinden olan Kazakistan’ın devlet başkanı Nursultan Nazarbayev, toplantıdan 3 gün önce soğuk algınlığı gerekçesiyle bu toplantıya katılmayacağını açıklamış, yerine Kazakistan Başbakanı Yerevan’a gönderilmişti. Bu durumu diplomatik bir tavır olarak algılanması tesadüf değil. Hatırlarsak, geçtiğimiz Nisan ayında Azerbaycan ve Karabağ arasında yaşanan silahlı çatışmalardan hemen sonrasında, Yerevan’da gerçekleştirilecek “Avrasya Ekonomik Birliği Zirvesi” Kazakistan’ın ricası üzerine Moskova’da gerçekleştirilmek üzere ileri bir tarihe ertelenmişti. Nazarbayev’in bu adımı Azerbaycan’a verdiği moral destek olarak değerlendirilmişti.
Kafkasya Enstitüsü Direktör yardımcısı Sergey Minasyan gelişmeyi “Gerçekçi olursak tüm KGAÖ ülkelerinin birbirlerine değil sadece Rusya’ya sadık olduğunu görebiliriz. Evet direk işbirliği mevcut, ancak Rusya bağlayan halka olarak kalmaya devam etmektedirʺ sözleriyle değerlendirdi.