Dokuz yıl süren, 21 sanıklı Zirve davasında 115. duruşmada karar çıktı. Cinayetleri işleyen 5 sanığa müebbet cezası verilirken diğer tüm sanıklar beraat etti. Sanıklar kararın infazına kadar tutuklanmayacak. Avukatlar karara tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, önceki duruşmada esas hakkındaki savunmaların alınması üzerine, dosyanın incelenmek suretiyle kısa karar açıklanmak üzere 28 Eylül 2016 tarihine gün vermişti. Davada tutuklu sanık bulunmuyordu.
28 Eylül’de Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada sanıklar Adem Gedik, Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Emre Günaydın, Abdullah Atılğan, Murat Göktürk, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Levent Ercan Gelegen ve Hüseyin Yelki hazır bulundu.
Başka suçtan tutuklu sanık Varol Bülent Aral tutuklu bulunduğu Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’nden duruşmaya SEGBİS sistemi üzerinden katıldı. Tutuksuz sanıklar Cuma Özdemir'in ve Hamit Çeker'in SEGBİS sesli ve görüntülü sistem üzerinden duruşmaya katıldı.
Beraat edenler
Mahkeme heyeti, davada tutuksuz yargılanan sanıklardan emekli orgeneral Hurşit Tolon, Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Uzman Çavuş Adem Gedik ve Aykut Saka, Malatya İl Jandarma eski istihbarat astsubayları Murat Göktürk, Adil Akçay, Astsubay Abdullah Atılğan ve Levent Ercan Gelegen, Uzman Çavuş Mehmet Çolak, tutuksuz yargılanan Hasan Bülent Varol, Hüseyin Yelki, Kürşat Kocadağ, Mehmet Gökçe ve davada gizli tanıklık yapan sanık İlker Çınar’ın tüm suçlardan beraatine karar verildi.
Mahkeme, "Haberleşmenin gizliliğini ihlal ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından emekli Albay Mehmet Ülger'i 13 yıl 9 ay, Binbaşı Haydar Yeşil'i de 14 yıl 10 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Ülger ve Yeşil, Malatya’da 2007’de Zirve dosyasıyla ilintili olmayan kişileri istihbarat dinlemesi adı altında yasadışı olarak dinlemişti.
Davada Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir ‘Tasarlayarak Adam Öldürmek’, ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılmak’, ‘Nitelikli Yağmaya Teşebbüs’ suçlarından mahkum oldu. Beş sanık da 3’er kez müebbet hapis cezası aldı. Mahkeme Heyeti, CMK’da yapılan düzenleme gereği, sanıkların tutukluluğunun, yasal tutukluluk süresi olan üç yılı geçtiği gerekçesiyle, hükmen tutuklanmalarına yer olmadığına karar verildi. Elektronik kelepçeyle yargılanan ve müebbet ceza alan beş sanık, karar infaz edilene kadar tutuklanmayacak.
Mahkeme kararında ayrıca, “eylemin sadece bu beş sanık tarafından planlanarak işlenmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yaklaşık 9 yıl süren uzun yargılamaya rağmen bu sanıkları azmettiren suç faillerinin veya örgütlerin ortaya çıkarılamaması’ nedeniyle olayın azmettiricileri ve planlayıcıları olan suç faillerinin ve/veya örgütlerin ortaya çıkarılabilmesi yönünden Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
‘Mahkeme çekindi’
Davanın avukatlarından Ali Koç 9 yılın ardından gelen kararı eleştirdi. 2012 yılında mahkemenin Dink davasında ‘örgüt yok’ kararını hatırlatan Koç, kararın kamuoyu tepkisini dindirmeye yönelik olduğunu belirtti: “Mahkeme 9 yıl yargılama yaptı, sanıkların en azından beşi aylarca cinayet planlaması yapmış, istihbarat toplamış, araç temin etmiş. Bu süreci örgüt olarak nitelendirmemek hukuki değil. Gözü önündeki örgütü bile işaret etmekten çekindi mahkeme.”
Avukat Koç, cinayeti işleyenlerin örgüt kurmadığı yönündeki kararın yanı sıra, soruşturmanın genişletilmemiş olmasını da eleştirdi; Jandarma istihbarat’ın çürük delillerle dosyaya dahil edildiğini, MİT, Emniyet İstihbarat, Malatya’daki tarikat yurtları ve dersanelerle ilgiliyse hiçbir işlem yapılmadığını vurguladı. Koç, “Bu soruşturmaların tamamını araçsallaştırdıkları için hangi soruşturmaya nasıl güveneceğiz belli değil. Dönemin suçlusu kimse ona yıkılacak suç. Şimdi suçlu Fethullah Gülen olduğu için, ona yıkılacak” ifadelerini kullandı.