Kemal Göktaş Cumhuriyet’te “Roboski’nin Paşaları” başlıklı haberinde, darbe girişiminin ardından tutuklanan subayların Roboski katliamıyla ilişkisi hakkında yazdı. Katliama ilişkin ortaya çıkan belgelere rağmen takipsizlik kararıyla iç hukuk yollarının kapatıldığını belirten Göktaş, bazı subayların grubun kaçakçı olduğu yönündeki uyarılarına da değinilmediğinin altını çizdi.
Uludere’nin Roboski köyünde, 28 Aralık 2011’de 22'si çocuk 34 insanın ve 50'den fazla katırın hava harekatıyla bombalanarak öldürülmesine ilişkin gerçekler hala gün yüzüne çıkmadı. Roboski katliamına ilişkin ortaya çıkan hukuki bilgi ve belgeler, sorumluların net olarak belirlenebileceğini göstermesine rağmen davaya “takipsizlik kararı” verildi.
Adalet bekleyen Roboski hakkında bir yazı kaleme alan Göktaş, bombalamaya nasıl karar verildiğini, kararın alındığı toplantıya kimlerin katıldığını ve darbe girişimi sonrası tutuklanan “Roboski’nin Paşaları”nı yazdı.
Göktaş, Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in Roboski katliamında, bombardımana onay emri talebini MGK’de iken telefonla almasına rağmen, belgeleri konutundaki çalışma ofisine isteyerek karar vermesinin yeni bir tartışmaya yol açacağına dikkat çekti. Ayrıca Roboski’de bombardımana karar verilen Genelkurmay’daki kritik toplantıda, 15 Temmuz darbe girişiminde rol alan Genelkurmay Harekât Başkanı Satı Bahadır Köse’nin de bulunduğunu açıkladı.
Davaya ilişkin takipsizlik kararındaki şüphelilerden Yıldırım Güvenç, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Lojistik Komutanı iken 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandı, Halil Erkek ise 8’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı iken son YAŞ kararıyla emekliye ayrıldı.
‘Kaçakçılar’ uyarısına rağmen bombalandı
Habere göre, Dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, GİM’e (Görüntüleri İzleme Merkezi) giderek görüntüleri izledi. Güler’e, Tuğgeneral Kuğu tarafından, bölgedeki son faaliyetlerle ilgili değerlendirme yapılarak, yurtdışına topçu atış talebinin kabul edildiğine ilişkin bilgiler verildi. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı emrinde görevli Albay Serdar Eren, Hedef Analiz ve Değerlendirme Şube Müdürü Albay Zorlu Topaloğlu, Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu, Tümgeneral Satı Bahadır Köse ve Orgeneral Yaşar Güler harekat hakkında görüştü ve “zayiat verilmeden PKK’lilerin etkisiz hale getirilebilmesi amacıyla hava harekâtına” karar verildi.
2. Ordu İstihbarat Komutanı Albay Aygün Eker ile IHA Filo Komutanlığı, Tümen Komutanlığı ve jandarma Komando Tugay Komutanlığı’nda görev yapan subaylar grubun kaçakçı olduklarını söyleyip harekata karşı uyarıda bulundular. Ancak uyarılara rağmen Roboski harekatı gerçekleşti ve harekat katliama dönüştü.
Roboski’nin hukuk yolları kapatıldı
Roboski katliamına ilişkin ortaya çıkan hukuki bilgi ve belgelere rağmen dosyanın özel yetkili savcılık, askeri savcılık ve askeri mahkeme üçgeninde olağan bir yargısal süreç işletilmeden kapatıldı. Takipsizlik kararı verilen Roboski davasında “grubun terörist değil kaçakçı davranışı sergilediği, top atışından kaçmalarının da bunu gösterdiği” yönündeki ifadeler de değerlendirmeye alınmadı. Bunun yerine TSK personelinin gruptakileri PKK’li sanmaları konusunda “kaçınılmaz bir hataya düşmüş kabul edilmeleri” gerektiği savunuldu. Hava Kuvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararına yapılan itiraz da reddedildi. Anayasa Mahkemesi’nin de dosyayı basit bir usul eksikliği gerekçe göstererek reddetmesinin ardından Roboski katliamı ile ilgili iç hukuk yolları tamamen kapandı.
