Aydınlar'a Suruç Katliamı’ndan sonra Aydın’ın Didim ilçesinde katıldığı anma etkinliğinde polislere 'hakaret ettiği' gerekçesiyle 14 ay hapis cezası verildi. Gerekçeli kararda Aydınlar için "Suça meyilli kişiliği gözetilerek hapis cezası tercih edildi" ifadesi geçiyor.
Cemal Kaymaz
Aydın’ın Didim ilçesinde geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Suruç Katliamı dolayısıyla anma etkinliği düzenlenmiş ve etkinlik kapsamında, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM) üyesi sanatçı Pınar Aydınlar’a, konser sırasında polislere 'hakaret ettiği' gerekçesiyle 14 ay hapis cezası verildi.
Aydınlar'ın konser verdiği sırada alana gelen güvenlik şube polisleri tarafından çekim yapıldı. Konser alanında çekim yapan polislerden Hüseyin Eken'in suç duyurusu üzerine Aydınlar hakkında 'hakaret etmek' iddiasıyla dava açıldı.
Polis: Hakareti kameraya çekemedik, şarj bitmişti
Şikayetçi polis Eken, suç duyurusu başvurusunda verdiği ifadesinde, Aydınlar'ın kendisine "Aramızda bazı kamu görevlileri var, hainler bizi çekiyor" şeklinde 'hakaret' ettiğini iddia etti. Ancak, Eken ifadesinde Aydınlar’ın hakaret içerikli sözlerini kameranın şarjının bitmesinden kaynaklı çekemediğini öne sürdü. Eken, Aydınlar'ın kendisine kameranın pilini değiştirdiği anda hakaret ettiğini iddia etti. Eken ile konser alanında bulunan polislerden Cahit Helveci ile İlyaz Özmeral da Aydınlar aleyhine ifade verdi.
Eken'in beyanları doğrultusunda Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Aydınlar'ın TCK'nın 125/1, 125/3-a ve 125/4 ile 53'üncü maddeleri kapsamında cezalandırılması talep edilirken, Didim 3. Asliye Ceza Mahkemesi, "hakaret" iddiasıyla Aydınlara bir yıl 2 ay hapis cezası verdi.
Gerekçeli karar: “Suça meyilli” ve “olumlu vicdani kanaat oluşmadığından”
Hakimin gerekçeli kararında yer alan, "Suça meyilli kişiliği gözetilerek hapis cezası tercih edilerek, belirlenmiş, eylemini aleni ortamda gerçekleştirdiğinden cezasına artırım yapılmış, ayrıca sanığın geçmişinden edinilen olumsuz kanaate bağlı olarak suça meyilli kişiliği, pişmanlığının bulunmaması, hakkında daha önce kasıtlı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olması nedenleriyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanmamış; sanığın geçmişinden edinilen olumsuz kanaate bağlı olarak suça meyilli kişiliği, pişmanlığının bulunmaması sonucu yeninden suç işlemeyeceğine dair mahkememizde olumlu vicdani kanaat oluşmadığından..." şeklindeki ifadeler dikkat çekti.
Aydınlar: Avukatlar temyize başvurdu
Pınar Aydınlar, mahkemenin gerekçeli kararını “gizli tanıklık üzerinden işleyen davanın farklı yaptırımları” olarak yorumladı. Bu yaptırımları “temelde suçlu olduğumuzu kabul eden ve davamızda ne kadar haklı olduğumuzu da gösteren” yaklaşım olarak değerlendirdi.
Bizler suçlu değiliz hak mücadelesini sahiplenen değerler için mücadele ediyoruz. Bu kadar katil, hırsız, tecavüzcü ortalıkta cirit atarken bizleri suçlu diye yargılayan yasanın hiçbir hükmü yoktur. Bu ne ilk ne de sondur bu kadar çok yoldaşımızı, canımızı yitirdiğimiz dönemde egemenlerin bakış açısını göstermekte.
Çocuklarım iki gündür ciddi anlamda rahatsızlık hissediyorlar. Anne seni hapse mi atacaklar diyorlar. Ben de diyorum ki utanılacak bir şey yapmadım zamanı gelince anlayacağınızın ve bunlarla onur duyacağınız şeyler yaptım. Kimsenin aşına göz koymadık. Bu dönemin ortak mücadeleyle geçeceğine inanıyorum.
Bundan sonra da devrimciliğimden ve sanatçılığımdan ödün vermeyeceğim. Suça meyilli ve pişmanlığın bulunmaması yorumu bizleri en başta yok sayan sadece kendi yasalarıyla kendini var eden anlayışın devamı. Avukatlar temyize başvurdu. Çünkü hiçbir şekilde kabul edilebilirliği yok ve eğeyecek başımız yok. Sadece özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadele ediyoruz.
