Zihnin geleceği üzerine kısa deneme

MEHMET EYLEM KIRLANGIÇ 

Emre Kumral’ın çevirisi ile dilimize kazandırdığı, Michio Kaku’nun ‘Zihnin Geleceği’ (‘The Future Of The Mind’) adlı eseri yakın zamanda İngilizce orijinalinden okuma fırsatı buldum. Mühendislik öğrenimim üzerine uzun yıllar Almanya’da beyin araştırmalarında çalışmış bir bilim insanı olarak kitabı büyük bir heyecanla elime aldım. Ülkemizi ziyareti ile basında çokca gündeme gelen bu ünlü fizikçinin günümüz beyin araştırmaları, teknolojik gelişmeler ve en önemlisi bu iki alan arasında giderek yoğunlaşan etkileşim üzerine düşüncelerini merakla bekliyordum. Kitaba dört elle sarıldım.

Kitap, altı buçuk sayfalık hemen hemen tamamıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı kurumlarda farklı alanlarda çalışan bilimci, yazar ve arastırmacılardan oluşan çok uzun bır listeye teşekkürle başlıyor.  Bu liste beni daha da heyecanlandırdı. Bu kadar çok araştırmacıyla iletişim halinde olmak ya da olmuş olmak büyük bir zenginlik olmalı diye düşünüyorum.  

Üç kitap bir arada

Yazar, kitabın içeriğini üç ana bölüme ayırmış. Birinci, ikinci ve üçüncü kitap olarak adlandırdığı bu bölümler sırasıyla ‘Zihin ve Bilinç’, ‘Maddeden Üstün Olan Zihin’ ve ‘Dönüştürülmüş Bilinç’ (Türkçe çevirisinde bu bölüm ‘Değişen Bilinç’ olarak adlandırılmış). Toplam on beş bölümden oluşan kitabın ünitelerine dair kapsamlı bir özeti buradaki linkten edinebilirsiniz. 

‘Zihnin Geleceği’, beyin araştırmaları ve yapay zeka alanında yapılan ve büyük ölçüde sadece ABD’deki gruplarla sınırlı kalmak koşuluyla farklı yaklaşımlara değiniyor. Bu uygulamaların ve sonuçlarının günümüzdeki ve daha çok da gelecekteki olumlu ve olumsuz ne gibi değişim ve dönüşümlere yol açabileceğini tartışıyor. Araştırmaların bu farklı boyut ve düzlemlerine değinmesi kitabı zenginleştirip okunası kılıyor. 

Ne var ki bu konuları işlerken yazar felsefi derinlikten çok uzak ve yüzeysel kalıyor.  Bunun, genel okuyucu kitlesine ulaşma kaygısından olduğu düşünülebilir. Ancak bunun yazarın bu alanda bir paradigması olmamasıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Nitekim, tartışmaların hemen hepsine derinlikli bir analiz katmaktan kaçınıp eklektik bir yöntem izliyor. Bu anlamda, temel bilimler alanında uzman bir yazardan  sistematik bir model ve duruş beklediğimden olmalı, hayal kırıklığına uğradığımı belirtmeliyim.

Paradigma yoksunluğu ve bununla koşut yüzeysellik eserdeki birçok tartışmayı, spekülatif kalmaya zorunlu kılıyor. Gerek beyin gerekse yapay zeka alanlarındaki  ‘insan olma’ tanımına meydan okuyan heyecan verici  gelişmelerin bireysel, hukuksal, toplumsal ve hepsini kapsayacak biçimde etik boyutları kitaptaki bu yüzeyselliğin kurbanı olmaktan kurtulamıyor.

Yine de, yazarın, kitabın tamamında, günümüz dünyasının sancılı ve ağır güncel gelişmelerine rağmen ‘iyimser’ duruş ve tutumu okuyucuya umut veriyor.

       
    Zihnin Geleceği     
Michio Kaku Çeviri: Emre KumralODTÜ Geliştirme Vakfı Yayınları456 sayfa.