Beşiktaş’taki tarihi Ihlamur Parkı’na inşaat yapılmak istenmesi çevre halkının tepkisine neden oldu. Ihlamur sakinleri “Ihlamur Parkı Dayanışması” kurarak çalışmalar başlamış durumda.
Melis Çolak
Dilara Özdeş
Beşiktaş’ta bulunan Ihlamur Parkı imara açılmak isteniyor. 1. derecede sit alanı olarak kabul edilen, içerisinde köklü ağaçlar ve anıtlar bulunan 12 bin dönümlük Ihlamur Parkı'nın etrafı 21 Haziran’dan beri yüksek panellerle kapalı. Çevre sakinleri durumu fark edince inşaat ya da başka bir yapılanmanın başladığını düşünerek harekete geçti. Bilgi almak için Beyaz Masa, Beşiktaş Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sorular yönelten halka buranın şahsa ait olduğunu söylendi. Parkın hissedarı olduğu iddia edilen Seba İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Keçeli parkın bir kısmına 5 katlı 30 daireli bir bina yapacaklarına dair bir açıklamada bulundu. Ihlamur Parkı için toplanan belediye meclisi toplantısına katılmak isteyen mahalle sakinleri, toplantıya alınmadı. Daha sonra Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar Çarşamba günü basın açıklaması yapmak için parka geldi ve bu sırada edinilen bilgilere göre başkanın korumaları ve zabıtalar iki kişiyi darp etti. Abbasağa Mahallesi sakinleri ve olay üzerine oluşturulan Ihlamur Parkı Dayanışması Platformu parka inşaat yaptırmamak için bekleyişlerini sürdürüyor.
Mahalle sakinlerinden Ada Ayşe İmamoğlu “21 Haziran gününde burada paneller koymaya başlandı. Bunun üzerine Beyaz Masa ve Beşiktaş Belediyesi’ni aradık. Beyaz Masa buranın inşaata açılmış olduğunu ve referanduma gidileceğini ona göre ne kadarının imara açılacağının ne kadarının yeşil alan kalacağını referandum sonucu belli olacağını söyledi. Belediyeden çok muhatap bulamadık. Bu parkın bir ismi yoktu ve ortak kararla Ihlamur Parkı adını verdik, daha sonra Ihlamur Parkı Dayanışmasını kurduk. Şimdi belediye tarafından da Seba İnşaat tarafından da Ihlamur Parkı olarak dillendiriliyor. Onların da burası için mahallelinin koyduğu bir ismi kullanması bizim sahipliğimizi kabullenmiş olduklarını gösteriyor. Dayanışmadan sonra hukuki bir süreç başlattık. Seba İnşaat ağaç kesmeden inşaat yapacağını söylüyor bu mümkün değil. Burası birisine ait değil, gecekondular da dahil olmak üzere 1. derece sit alanı” diyor.
Dayanışmaya destek vermek için orada bulunan, Beşiktaş Belediyesi’nde 86 gün direnen temizlik işçisi Zeynel Sağır ise “İnsanların oturabileceği her yer kapatılıyor, rantçılar ve yandaşları tarafından pazarlanmak isteniyor. Bu parkın sit alanı olduğu Büyükşehir Belediyesi ve Beşiktaş Belediyesi’nin önceki başkanları tarafından da onaylanmıştır. Buralar bir çivi bile çakılması yasak olan yerler, bu parka inşaat yapmak demek sizlerin, benim çocuklarımın ve gelecekteki çocukların oturacağı bir yeşil alanı olmaması demektir. Bizler cesur olmak zorundayız.” sözleriyle anlatıyor durumu...
"Tarihi miras özel mülk olmaz"
Ihlamur Parkı Dayanışması Avukatı Eren Can ise “Burası tarihsel olarak yeşil alanmış bugün de bu şekilde kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim mahallelinin bir sloganı var ‘Tarihi miras özel mülk olmaz’. Biz bundan sonra ilişkilerimizi dava yoluyla devam ettireceğiz, davayı ilgili kurumlara açacağız. En son idari işlemi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yaptığı için idari hukuk gereği oraya açacağız. Mahallelinin en temel talebi bu alanın kamulaştırılması” diyor.
Ihlamur Parkı'nın İçerisinde "Tarih Katliamı" Endişesi
Ihlamur Parkı Dayanışmasının 15 Temmuz'da İstanbul 3 No'lu Koruma Kurulu'na sunduğu dilekçede park içinde tescilli nişan taşları dışında kalan tescilsiz set duvarları, çeşme, havuz ve tonozlara ilişkin uzmanlarca ivedilikle yerinde inceleme yapılarak gerekli tespitlerin yapılıp eserlerin koruma altına alınması talep edildi. Bu talebin ardından inşaat firması 17 Temmuz tarihinde tarihi su kemeri üzerinde yer alan gecekonduda yaşamakta olan aileyi tahliye ederek Ihlamur Parkı Dayanışması tarafından tespit edilen tonozlu sarnıcın da içinde bulunduğu gecekonduyu demir kaynak yaparak tamamen kapattı. Ihlamur Park Dayanışmasının davası devam ederken yüklenici firma tarafından üzeri kapatılan eserlerin kaybedilmesi ve bu alanda tarihi eserlere zarar gelmesi endişesiyle dayanışma ekibi yetkilileri göreve çağırdı.
