Zirve Yayınevi Davası’nın 114. Duruşması, 28 Haziran Salı günü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya; olayın cinayet zanlıları olan ve elektronik kelepçe ile 2 yıldan beri adli kontrol ile evlerinde tutulan Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler, olayın terör örgütü kapsamında yargılanan Malatya İl Jandarma eski Komutanı Emekli Albay Mehmet Ülger, Malatya İl Jandarma eski İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil, istihbarat astsubayları Murat Göktürk ve Abdullah Atılgan, Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Levent Ercan Gelegen ve Hüseyin Yelki katıldı. Duruşmaya, yine 2 yıldan beri evlerinde elektronik kelepçe ile tutulan, olayın cinayet zanlıları Hamit Çeker,ü Elbistan Adliyesi’nden, Cuma Özdemir ise Darende Adliyesi’nden, bir başka suçtan hükümlü sanık Varol Bülent Aral da Adana Cezaevi’nden görüntülü sistem ile katıldılar.
Duruşmaya, Zirve Yayınevi’nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske’nin eşi Suzanna Geske ve 3 çocuğu, Zirve Yayınevi’nde öldürülen Uğur Yüksel’in annesi Hatice Yüksel, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nden görevliler ve çok sayıda Türkiyeli Protestan katıldı.
Mağdur avukatlarından Ali Koç, cinayet sanıklarının olay öncesinde kalmış oldukları yurtlarla ilgili olarak yönlendirme yapılıp yapılmadığı konusunda araştırma yapılmadığını ileri sürerek, “9 yıllık yargı süreci adalet ve hakikat adına kocaman bir hiçtir. Yargılamadan beklentimiz yoktur, umarız şaşırtırsınız” dedi. Mağdur avukatlarından Hürrem Çevik de “Bu cinayeti 5 kişinin yapması mümkün değil, arkalarında mutlaka birileri var” dedi.
Olayda öldürülen Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske ise mahkeme salonunda yazılı olan ‘Adalet devletin temelidir’ sözünü göstererek, “İlk geldiğim gün inandım. Ama çok şey değişti. Adalete olan güvenim sarsıldı” dedi. Öldürülen Uğur Yüksel’in annesi Hatice Yüksel ise “Ben cinayeti işleyenlerin tutuklanmasını istiyorum. 9 yıldır gidip geliyorum. Sizin de çocuğunuz var. Doğruları konuşsunlar. Ben adaleti anlamıyorum, cinayet yerinde yakalanmışlar, nasıl serbest bırakılıyorlar” diye konuştu.
Başka bir suçtan hükümlü olması nedeniyle Adana Cezaevi’nden görüntülü sistem ile esas hakkındaki savunması alınan Varol Bülent Aral da “Bana kumpas kuruldu. Bu kumpasın kimler tarafından kurulduğunu Mahkeme bulmak zorundadır. Cinayet olduğu gün ben cezaevindeydim. Bana kumpas kurulduğunun tespitini istiyorum.” dedi.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, esas hakkındaki savunmaların alındığını, dosyanın incelenmek suretiyle kısa karar açıklanmak üzere ve adli tatilin de araya girmesi nedeniyle 115. duruşma için 28 Eylül 2016 tarihine gün verdi.