Tasarı Türkiye’ye mesaj

Federal Meclisin kararı her şeyden önce Türkiye’ye bir mesaj. Türkiye bunu bu şekilde algılar mı? İhtimal hemen hemen yok gibi, fakat Almanya’nın bu duruşu Ermeniler için çok anlamlı ve önemli.

Alman İmparatorluğu 1. Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunun bir numaralı müttefiki idi. Öyle ki onun hukuken halefi olan Federal Almanya’nın Ermeni soykırımındaki tutumu sadece Ermeniler için değil Türkiye için de çok önemli. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert çıkışları ve AKP, MHP, CHP üçlüsünün müşterek bildirisi bu hassasiyetin açık bir göstergesi.

Almanya seneler boyu Ermeni soykırımına kayıtsız kaldı. Dışişleri bakanı Joschka Fischer’ın Nisan 2004’te Erivan’daki soykırım anıtını ziyaret edip saygı duruşunda bulunması sanki bir dönüşümün ayak sesleri idi. Ve hakikaten bir sene sonra Federal Meclis bir karar çıkardı. Gerçi orada Alman İmparatorluğu’nun 1915’teki sorumluluğu açık bir şekilde dile getiriliyor olsa da - ki bunu Ankara bugüne dek yapamamıştır – başlıkta soykırımı tabiri yerine ‘Vertreibungen und Massaker’, yani sürgün ve kıyımdan söz ediliyordu. Ayrıca ‘Türk parlamentosundan, hükümetinden ve toplumundan geçmişte ve günümüzde Ermeni halkına karşı sergiledikleri rolle kayıtsız şartsız yüzleşmeleri’ talep ediliyordu.

2015’e gelindiğinde önümüze şöyle bir tablo vardı. Türkiye – eğer toplumun bir kesimini hesaba katmazsak - hala tarihiyle yüzleşmemişti, daha da önemlisi yüzleşmek de istememişti. Eylül 2014’te devreye giren lise tarih kitapları  bunun en çarpıcı örneklerinden biri. Bütün bunlar sadece Almanya’da yaşayan Ermenilerin değil, buradaki medyanın ve politikacıların dikkatinden kaçmadı.

Tablonun bir diğer bölümü de Almanya’nın müşterek sınırları olduğu komşularından Danimarka dışında tümünün Ermeni soykırımını kabul ettiğini gösteriyordu. Osmanlı İmparatorluğunun müttefiklerinden Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun hukuken halefi Avusturya bile Nisan 2015 bu adımı atmıştı. Kısacası Almanya yalnızlaşmıştı.

Nisan 2015’te Almanya’da birkaç ilke tanık olduk. Birinci Alman cumhurbaşkanı olarak Joachim Gauck 23 Nisan’da 1915’i soykırım olarak tanımladı, Almanya’nın tarihi sorumluluğuna göndermelerde bulundu. Ertesi gün Manfred Lammert Federal Meclisin ilk başkanı olarak aynısını yaptı. Söz alan Cem Özdemir dahil tüm milletvekilleri Lammert’e katıldılar.

Ermeniler ve diğerleri Federal Meclisin kararını beklerken mülteciler sorunu uzun bir bekleme sürecini beraberinde getirdi. Yeşillerin inisiyatifiyle gerçekleşen Federal Meclis’in 25 Şubat 2016 oturumu durumu kurtardı. Hristiyan Demokratlar, Sosyal Demokratlar ve Yeşiller müşterek bir karar tasarısı üzerine anlaştılar. 2 Haziran’da oylamaya konacak olan tasarının başlığında yine bir ilk olarak sürgün ve kıyım yerine açıkça soykırımından söz ediliyor. Partiler gerçi kararın sadece bir tespit olduğunun altını defalarca çizdiler, fakat Ankara tatmin olmadı.

Türk resmi görüşüne yakın çevreler milletvekillerine soykırım olmadığını ‘kanıtlayan’ (bu kaçıncısı?) mektuplar gönderdiler, bazıları da tehditler. Bu bağlamda bir not düşelim. Alman-Ermeni Cemiyetinin konuya adanmış sergisi kimlikleri belirsiz şahıslar tarafından saldırıya uğradı. Belli bir kesimin böyle şeylere pek tahammülü yok.

Daha farklı, fakat yine Türkiye kökenli şahıslar ve dernekler Federal Meclisten soykırımı tanımasını istediler. Ermeniler bunu epeydir yapıyorlar. Türkiye Almanya üzerine devamlı baskı uygularken Ermenistan cumhurbaşkanı Sarkisyan bugün (1 Haziran) Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi BILD üzerinden Alman milletvekillerine seslendi ve onlardan kararı çıkarmalarını talep etti. 2 Haziran’da oylama nasıl sonuçlanır bilemeyiz, fakat 31 Mayıs grup toplantısında Hristiyan Demokratlar 1 red, 2 çekimser oy dışında karar lehine oy kullanmışlar (Şansölye Merkel dahil). Sol Parti de öneriyi zayıf bulduğu halde onaylayacağını açık olarak belirtti.

Federal Meclisin kararı her şeyden önce Türkiye’ye bir mesaj. “Ben 1915’te senin bir numaralı müttefikin idim, olanlarda benim de payım ve sorumluluğum var. Ben  tarihimle yüzleşiyorum, sen de aynısını yap” der gibi. Türkiye bunu bu şekilde algılar mı? İhtimal hemen hemen yok gibi, fakat Almanya’nın bu duruşu Ermeniler için çok anlamlı ve önemli.



Yazar Hakkında