Türkiye ve AB’nin imzaladığı “geri gönderme anlaşması” bugün uygulanmaya başlandı. 131 göçmeni taşıyan iki tekne Midilli adasından Dikili’ye geldi. Gün içinde sayının 500’e tamamlanması bekleniyor. Times gazetesine konuşan bir Suriyeli mülteci, “Beni zorla Türkiye’ye geri götürmeye çalışırlarsa hem kendimi, hem de ailemi denize atarım. Cehennemden cehenneme gidiyoruz” diye konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle yaptığı “iade anlaşması” uygulanmaya başladı. Anlaşma çerçevesinde ilk geri gönderme bugün yapıldı. Yunanistan'dan Türkiye'ye 131 göçmeni taşıyan iki tekne Midilli Adası'ndan Dikili'ye gitti.
BBC Türkçe’nin haberine göre, İçişleri Bakanı Efkan Ala, bugün 500 göçmenin gelişi için gerekli hazırlıkların tamamlandığını söyledi ve “Yunan yetkililerle temas halindeyiz. 500 kişiyi alabileceğimizi söyledik. Şu ana kadar bize 400 isim verdiler” diye konuştu.
Ala, Türkiye'ye gelen Suriyelilerin kayıtlarının alınmasının ardından mülteci kamplarına yerleştirileceğini, diğer ülke vatandaşlarının ise kendi ülkelerine gönderileceğini söyledi. İki tekneyle Yunanistan’dan yola çıkan 131 sığınmacının Dikili’ye ulaştığı bildirilirken, gün içerisinde bu sayının 400’e tamamlanmasının bekleniyor. Türkiye’ye ulaşan sığınmacıların İzmir’in Dikili ilçesine değil, orta Anadolu’daki kamplara yerleştirileceği bildirildi.
AB’ye sadece 72 bin Suriyeli alınacak
AB ve Türkiye arasında varılan anlaşma kapsamında 20 Mart tarihinden sonra Yunan adalarına giden her göçmen Türkiye'ye iade edilecek.
AB ülkeleri ise Türkiye'ye gönderilen her bir Suriyeli karşılığında, Türkiye'deki mülteci kamplarında kalan bir Suriyeliyi kabul edecek. AB ülkelerinin alacağı Suriyeli sayısı için azami sayı 72 bin olarak belirlenmişti.
Yunan devlet haber ajansı ANA, bugünden itibaren gelecek üç gün içerisinde her gün yaklaşık 250 Bangladeşli, Pakistanlı, Sri Lankalı ve Afrika ülkelerinden göçmenlerin Türkiye'ye iade edileceğini yazdı.
Göçmenlerin gönderileceği Dikili'de bulunan BBC muhabiri Mark Lowen, ‘Hem Yunanistan hem de Türkiye 4 Nisan'da göçmen nakillerinin başlayabilmesi için son dakikaya kadar çalıştı. Ancak her iki ülke de bu operasyona hazır gözükmüyor” dedi.
BM'nin endişeleri sürüyor
Anlaşmanın yasal temeli konusunda Birleşmiş Milletler'in (BM) hala kuşkuları var.
BM'nin uluslararası göç özel temsilcisi Peter Sutherland, Yunanistan'dan Türkiye'ye göçmen nakilleri konusunda hala soru işaretleri bulunduğunu belirtiyor. Peter Sutherland, “Göçmen nakillerinin nasıl gerçekleşeceğini bilemiyoruz. Ancak eğer iltica başvurusu hakkı tanınmadan kitlesel bir sınır dışı etme eylemi gerçekleştirilirse bu tamamen yasalara aykırı olur” diye konuştu.
Yunanistan mülteci koordinasyon masası sözcüsü Yorgos Kritsis ise bugün Türkiye'ye gönderilecek olan kişilerin iltica başvurusunda bulunmadığını aktardı.
Cehennemden cehenneme
Fransız haber ajansı AFP ise Yunan adalarına gelen çok sayıda göçmenin kendilerine hiçbir şekilde iltica başvurusu imkanının tanınmadığını ifade ediyor.
Sakız Adası'nda ajansa konuşan Suriyeli mühendis Anas el Bekir, 19 Mart'ta Yunanistan'a gelmiş olmasına rağmen polisin ülkeye girişini 20 Mart olarak kaydettiğini söylüyor. El Bekir, “Bize o gün bilgisayar sisteminin çalışmadığını söylüyorlar” diye konuştu. Times gazetesine konuşan bir başka Suriyeli mülteci ise Türkiye’ye gönderilmesi halinde ne yapacağı sorusuna, “Beni zorla Türkiye’ye geri götürmeye çalışırlarsa hem kendimi, hem de ailemi denize atarım. Cehennemden cehenneme gidiyoruz” diye cevap verdi.
