Davutoğlu, tartışma yaratan Diyarbakır Sur’un acil kamulaştırmasıyla ilgili olarak, “Mülkiyet hakkına riayet edilecek. Mimari doku kesinlikle korunacak” diye konuştu. Davutoğlu “Acele kamulaştırma gibi tamamen hukuki adım onların mülkiyet haklarını kesinlikle tehlikeye sokmayacağı gibi teminat altına alacaktır” dedi. STK’lar ise toplantıda yuvarlak cümleler kullanıldığını ve bazı sorulara cevap verilemediğini açıkladı.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, 2 Aralık'tan bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar nedeniyle ağır hasar gören alanlarla ilgili olarak acele kamulaştırma çıkaran Bakanlar Kurulu kararından sonra başlayan tartışmalarla ilgili olarak Başbakan Davutoğlu açıklamalar yaptı. Bugün yaptığı Diyarbakır ziyaretinde sivil toplum örgütleriyle de buluşan Davutluğu Sur'da yapılacak inşaat çalışmalarında UNESCO ve koruma amaçlı imar planının esas alınacağını söyledi
Davutoğlu’nun açıklamaların satırbaşları şöyle:
“Diyarbekir’e son 1,5 yılda beşinci ziyaretim. İnşallah daha çok geleceğiz. Diyarbekir’e uçakla geliyorsam mutlaka Sur’un üstünde tur atmaya önem veririm. Sur, bir insan yüreği gibi inşa edilmiştir.”
“Diyarbekir insanlık tarihinin hülasası gibidir. Kudüs’te ve Diyarbekir’de bunu hissedersiniz. Evliya Çelebi, Ulu Cami için Hz. Musa tarafından inşa edildiğini söyler. Mimariye bakarsanız kimisi Selçuklu stili, kimisi Artuklu, kimisi Osmanlı.... Bugün sizinle paylaşacağım bütün düşüncelerimiz her şeyden önce Diyarbakır’a hürmetimizin eseridir. İnsanlık birikimine saygının eseridir. Diyarbekirlilere saygımızın eseridir. Yürek şehir Sur’a saygımızın eseridir.”
'Bizim zihnimizdeki Diyarbakır sevgisini bilseniz
“Her bir ilçe için ayrı ayrı çalışıyoruz. Amacımız insanı korumak, mekanı korumak. Zamanın dokusuna uygun şekilde hayatı normalleştirmek. İnsanı korumayan, insana hitap etmeyen hiçbir proje karşılığını bulamaz. Sur'u barikatlarla yaşanmaz hale getiren... Hastanelere girişi engelleyenler karşılarında çok kararlı bir irade görünce burada barınamadılar. Başka bir hesabın içine girdiler. Sur'u da ihya ve inşa edeceğimizi duyurduğumuzda birtakım dedikodularla vatandaşlarımızın kafasını bulandırmaya çalıştılar. Sur'u insansızlaştırmak istiyorlar dediler. Sur'u kentsel dönüşüm ile rant alanı haline getirmek istiyorlar dediler. Siz bizim zihnimizdeki Diyarbakır sevgisini bilseniz aynaya bakmaya utanırsınız. Vatandaşlarımızın rızası dışında hiçbir adım atılmayacaktır. Sizinle istişare ederek yapacağız. Sur'u bu haliyle bırakmayacağız. En güzel şekilde inşa edeceğiz. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz.”
'Mülkiyet hakkına riayet edilecek’
“Mülkiyet hakkına riayet edilecek. Mimari doku kesinlikle korunacak. Kimse tereddüt etmesin. Burada mülkü olanlar eldeki imkanlarla neler yapılacaksa yapma hakkına sahip olacaklar. Kirada olanlar kira öder gibi ev sahibi olacak şekilde düzenleme yapıyoruz. Vatandaşlarımız hangi siyasi görüşte olursa olsun her birini en iyi şartlarda konut imkanına kavuşturacağız. Sur'dan çıkan hiçbir vatandaşımız açıkta kalmayacak dedim. Diyarbakır uyuyamıyorsa biz de uyuyamayız. Acele kamulaştırma gibi tamamen hukuki adım onların mülkiyet haklarını kesinlikle tehlikeye sokmayacağı gibi teminat altına alacaktır.”
‘Biblo şehir kuracağız’
“Sur'un rant alanı haline dönüştürüleceğini iddia edenler... Hiçbir bina dışarıdan bakıldığında Ulu Camii'nin minaresinden yüksek olmayacak. Bu size taahhüdümüzdür. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı danışma ofisleri kuracak. Rıza dışında bir şey yapmayacağız. Bu çerçevede Sur'un mekanının korunması iki ana temele dayanacak. Birisi UNESCO kültürel mirası ilan edilmişti... Bir kere bu miras çerçeve dışında tek bir adım atılmayacak. İkincisi de 2012 yılında koruma amaçlı ilan planı esas alınacak. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi tarafından da onaylanmış plandır. Onlar neye karşı çıkıyorlar? Devlet ile milletin bütünleşmesine karşı çıkıyorlar. Kaygıları kendilerinin istismar edeceği bir alanın yok olmasıdır. Toledo dediğimde farklı yere çektiler. Bunlar medeniyet cahili. Toledo'nun her bir kulesinin birbirine benzediğini bilmez. Çünkü zihinleri ya Franco'ya ya da Stalin'e çalışır. UNESCO gibi kültür mirasına alındığını da bilmezler. Öyle bir biblo şehir kuracağız ki herkes buraya akacak."
STK’lar ikna olmadı
Öte yandan, iki gündür Diyarbakır'da temaslarda bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fata Güldemet ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, 16 mahallesi için kamulaştırma kararı alınan Sur ilçesinde yapılacaklarla ilgili olarak esnafı ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerini bilgilendirdi.
Camiler ve kiliseler kapsam dışında
BBC Türkçe’den Burhan Ekinci’nin haberine göre, toplantıdan çıkan en önemli sonuç, kamulaştırma kararının kimseye danışılmadan acilen alınmasının kentte farklı algılara neden olduğuydu. Bakanlar kamulaştırmanın Suriçi’nin tamamını kapsamadığını ve alınan kararın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 2012 yılında aldığı “Sur’u Koruma Planı” çerçevesinde yapılacağını açıkladı. Bakanlar camilerin ve kiliselerin kesinlikle kamulaştırma kapsamına alınmadığını ifade ettiler.
Burhan Ekinci’ye konuşan, toplantıya katılanlardan Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, HDP yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaya dahil edilip edilmeyeceği ile ilgili olarak şu yorumu yaptı: “Bazı arkadaşlarımız yerel yönetimlerin içinde olmasını söylediler. Bakanlar, bu konuyla alakalı bir takım görüşmeler yaptıklarını ama yapıcı bir işbirliğine açık olmadıklarını düşünmediklerini söylediler."
'Yuvarlak konuşmalar yapıldı'
Diyarbakır Sanayiciler ve İş Adamları Derneği (DSİAD) Başkanı Burç Baysal ise toplantıyla ilgili olarak, “Kentin yüzde 70 civarında oyunu almış yerel yönetimleri işin içine sokmadıkları takdirde sancılar olacağını söyledim. Maalesef, hükümet yetkilileri yerel yönetimler konusunda durdukları nokta kötü. Beraber çalışma istişare ortamını düşünmediklerini söylediler.” Burç Baysal, kimsenin mağdur edilmeyeceği yönündeki taahhüdü de çok tatminkar ve doyurucu bulmadığını ve toplantıda "yuvarlak konuşulduğunu" söyledi.
'Bazı sorular yanıtsız kaldı'
Katılımcılardan Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal'ın ise kamulaştırma kararı ile ilgili güçlü bir gerekçe sunulmamasının önemli olduğunun altını çizerek, “Sayın bakanlar, anlayışlı bir şekilde dinlediler. Bununla ilgili yorum yapmadılar. Toplantı kalabalıktı. Bazı sorulara yanıtlar verebildiler, bazılarına veremediler."