MİT Tırları haberleri nedeniyle ‘askeri ve siyasi casusluk’ suçlamasıyla tutuklanıp Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ nedeniyle tahliye edilen gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davanın ikinci duruşması saat 10.00’da Çağlayan Adliyesi’nde başladı.
Yayınladıkları MİT tırları haberi nedeniyle ‘askeri ve siyasi casusluk’ iddialarıyla tutuklanan ve uzun süre tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla tahliye edilen Cumhuriyet Gaazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün ikinci duruşması, Çağlayan Adliyesi’nde saat 10.00’da başladı. Basına ve izleyiciye kapalı görülecek dava için Dündar ve Gül’e destek için birçok gazeteci ve milletvekili Adliye’ye geldi. Dündar ve Gül'e CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri Garo Paylan ve Meral Danış Beştaş eşlik etti.
Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşma salonuna destek için gelen CHP’li ve HDP’li milletvekilleri alınmazken, geçen duruşmada müdahil olan avukatlar içeriye girdi. Özel güvenlik birimleri koridor girişinde kimlik kontrolü ve ellerindeki listeye bakarak salona girişe izin verdi.
Gül: Davanın düşmesi gerekir
Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Can Dündar, “Biz Anayasa'yı tanıyoruz. O Anayasa Mahkemesi kararı, bu yasalar bizi beraate götürecek. Ona inanıyoruz, sonuna kadar bu davada savunma hakkımızı kullanacağız. Tarihte her zaman kazandık yine kazanacağız” dedi. Erdem Gül ise, “Bugün burada ne karar verilirse verilsin, burada gazetecilik yargılanıyor, haber yargılanıyor. Gazetecilik suç olmadığına göre bu davayı reddediyoruz. Bu davanın bugün düşmesi gerekiyor” diye konuştu.
İlk oturumda gizlilik kararı verildi
Mahkeme, 25 Mart’ta yapılan ilk duruşmada, gizlilik kararı vererek, yargılamanın tamamını kamuoyuna kapatmıştı. 25 Mart’ta görülen ilk duruşmada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MİT davaya müdahil olmuştu. Salona izleyici alınmazken, davaya gizlilik kararı getirilmişti. Bu karar üzerine davayı takip eden vekiller salondan çıkmayınca duruşma 1 Nisan’a ertelenmişti.
Ne olmuştu?
Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında ‘İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar’ manşetiyle MİT’e ait TIR’larla Suriye’deki gruplara silah gönderildiği iddia edilmiş, habere savcılık dosyasından alınan görüntüler eklenmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, haberin yayımlanmasından iki gün sonra haberin yapılmasını ‘casusluk faaliyeti’ diye niteleyerek “Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmişti. Haberi yapan, bedelini ağır ödeyecek” diye konuşmuştu. Erdoğan’ın bu sözleri üzerine Dündar ve Gül hakkında ‘askeri ve siyasi casusluk’ suçlamasıyla dava açılmıştı.
26 Kasım 2015’te ifadeye çağrılan Dündar ve Gül, aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti. Anayasa Mahkemesi (AYM), avukatlarının ‘tutuklama kararıyla kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgülüğü, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği’ gerekçesiyle yaptıkları başvuruyu haklı bularak Dündar ve Gül, 26 Şubat’ta tahliye edilmişti. Erdoğan ise, AYM kararıyla ilgili “Ben Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.