Yinon Muallem’den çizginin dışında bir albüm

İstanbul’da yaşayan perküsyon ustası ve eski İsrail Kültür Ataşesi Yinon Muallem, yeni albümü ‘Offlines’ı anlatıyor.

İstanbul’da yaşayan perküsyon ustası ve eski İsrail Kültür Ataşesi Yinon Muallem, New York’ta yaşayan İsrailli genç besteci ve caz piyanisti Guy Mintus’la birlikte bir albüm çıkardı. On şarkıdan oluşan, ‘Offlines’ adlı albümde, Mintus ve Muallem bestelerinin yanı sıra, Haydar Tatlıyay’ın ‘Longa Acem Aşiran’ına ve III. Selim tarafından bestelenen ‘Pesendide Saz Semai’ye yer verilmiş. Dinleyiciyi bekleyen sürprizlerden biri de, Elif Çağlar’ın vokaline Erkan Oğur’un gitarıyla eşlik ettiği, dünyaca ünlü pop şarkıcısı Prince’in ‘Sometimes it Snows in April’ adlı şarkısı. Albümde, Başrollerini Roger Moore ve Tony Curtis’in paylaştığı ‘Persuaders’ (Kaygısızlar) dizisinin John Barry imzalı tema müziği de yeniden yorumlanıyor. 

Avrupa ve İsrail’de düzenlenen konserlerin ardından, ‘Offlines’, 26 Mayıs’ta İzmir’deki Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde ve 27 Mayıs’ta İstanbul Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak konserlerle dinleyicilere tanıtılacak. Yinon Muallem’le bu yoğun trafiği içinde buluşarak ‘çizginin dışına taşan’ müziğini konuştuk. 

‘Offlines’, etnik ve caz tınılarının ağırlıkta olduğu bir albüm. Müziğiniz nasıl bu yöne doğru genişledi?

Etnik müzik geçmişim var ama son zamanlarda kendimi caza daha yakın hissediyorum. Ortağım Guy Mintus da aslen caz piyanisti ama etnik müziğe de ilgi duyuyor. Bir araya gelince enteresan bir füzyon oluştu. Bu albüm, farklı kuşaklardan iki müzisyenin ortak çalışması. Ben 48’e yaklaştım, Guy ise 24 yaşında, genç bir müzisyen. Çok yetenekli bir piyanist. Albümün eklektik bir repertuarı var. Türk ve Yahudi müzikleri, caz ve film müzikleri bir arada. Repertuarda bir rock şarkısı bile var. Gerçekten ‘offlines’, yani çizginin dışında bir albüm. Farklı şeyler yaparken aynı zamanda bir âhenk yakalamak istedik.

Bundan önceki altı albümünüzde olduğu gibi burada da diğer müzisyenlerle işbirlikleriniz var. Projeye kimler dahil oldu?

Bu albüm için daha öncekilerden farklı bir ekip çalışması söz konusu. Temelde, Guy Mintus’la yaptığımız piyano-perküsyon düeti var. Bazı parçalarda misafir sanatçılar da var. Trompet virtüözü Hasan Gözetlik, Azeri kemençe ustası Arslan Hazreti’nin yanı sıra bansuri (Hint flüdü) performansıyla Eyal Sela projeye dahil oldu. Elif Çağlar,
Prince’in ‘Sometimes it Snows in April’ şarkısını seslendirdi, Erkan Oğur da ona perdesiz gitarıyla eşlik etti. Albümdeki beş parçada Guy
Mintus ve ben düet yaptık, diğer beş parçayı misafir sanatçılarla çaldık. Tüm albümü hücum kayıtla yaptık. Yani tüm sesler, çalındığı anda, canlı olarak kaydedildi.

Yaşamınızı yıllardır İsrail ile Türkiye arasında gidip gelerek geçiriyorsunuz. Bu iki ülke arasındaki kültürel bağlar müziğinize nasıl yansıyor?

Artık Türkiye’nin evim olduğunu hissediyorum. 10 yıldır ailemle birlikte burada yaşıyorum. Yakında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacağım. İsrail’de de bir evim var; orada doğdum ve hep İsrailli olarak kalacağım. İki ülke, iki şehir arasında yaşıyorum. Sanatımı bu şekilde yapmaya çalışıyorum. Müziğim de Türkiye’deki ve İsrail’deki hayattan, yaşamımdaki bu ikilikten etkileniyor. Bence iki ülkenin kültürleri birbirine yakın. İsrail’de geleneksel Türk müziğini seven, zaman zaman buraya gelip müzik dersleri ve aletleri alan bir sürü müzisyen arkadaşım var. Türkiye’de de İsrailli müzisyenler seviliyor.

Türkiye’de geleneksel Yahudi müziğinin izlerine rastladınız mı?

Evet ama popüler müzikte bunun örneklerini göremiyoruz. Daha geleneksel müzik topluluklarında, Osmanlı müziğinde bununla karşılaşıyoruz. Örneğin İzak Algazi Cumhuriyet’in erken dönemlerinde yaşamış, İzmirli, çok iyi bir gazelhandı. Atatürk için de şarkılar okumuştu. İsrail’de İsrailli ve Türkiyeli müzisyenlerle birlikte, onun repertuarını yorumladığımız bir konser verdik. Geçen yıl, Fransa’da yaşayan neyzen Kudsi Erguner İtalya için bir konser projesi hazırladı. Yahudi müziği repertuarı yapmıştı. Ben de bu proje kapsamında Venedik’te sahneye çıktım.

Şu anda üzerine çalıştığınız yeni bir proje var mı?

Uzun zamandır üzerinde çalıştığım, ‘Kalplerin Buluşması’ adlı bir projemiz var. Yunus Emre ve tasavvufla ilgili, şairlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir proje bu. Albüm ve kitapçık çıkacak. Bu proje ‘Offlines’tan çok farklı. Aynı dönemlerde yaşayan Sufi şairler ve Yahudi şairlerin sözleri üzerine besteler yaptım. Bu şarkılar hem Türkçe, hem İbranice okunuyor, bir de Arapça şarkı var. Tam anlamıyla kültürlerarası bir proje...

İçinden şarkılar geçen kitap

2013 yılında Agos’a verdiğiniz söyleşide bir kitap yazdığınızdan bahsetmiştiniz. Ne zaman yayımlanıyor?

Bu kitap üzerinde sekiz yıldır çalışıyorum. İlk kez kitap yazıyorum, ve insanın kendi hikâyesini yazması zor. Bu yüzden uzun bir hazırlık süreci oldu. Adı ‘İstanbul-Tel Aviv.’ 2002’den bugüne, kendi müzik ve hayat yolculuğumu anlatıyorum. Eşimle tanışma hikâyemden, İsrail ve Türkiye arasında yaşanan olaylara kadar pek çok farklı konu var. Gerçekçi bir romana benziyor. Otobiyografik özellikleri olsa da tam bir otobiyografi olduğu söylenemez. Kitabın bölümleri, başlıklarını şarkılarımdan alıyor. Örneğin bir bölüm ‘Dağda’ başlığını taşıyor. Kaçkar’a yaptığım seyahatten sonra, 2008’de Demirkazık Dağı’ndan inişi sırasında hayatını kaybeden müzisyen arkadaşım Tanju Duru için yaptığım besteden alıyor adını. Kitap Haziran ayında İsrail’de piyasaya çıkacak, ardından da Türkiye’de Koton Kitap tarafından yayımlanacak. Bugünlerde Türkçeye çevriliyor. Benim için çok önemli ve özel bir çalışma.

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik

Etiketler

Yinon Muallem


Yazar Hakkında