Can Dündar ve Erdem Gül gazetecilik yaptıkları için bugün hâkim karşısına çıktı. Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT'in müdahil olma talebi kabul edildi. Duruşma, hakimin verdiği gizlilik kararına milletvekillerinin itiraz etmesi nedeniyle 1 Nisan'a ertelendi.
MİT TIR’ları haberleri nedeniyle tutuklanan, 92 gün tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararıyla serbest kalan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün davası Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Duruşma kapalı görülmesine karar verilen duruşmayı milletvekillerinin izlemek istemeleri nedeniyle 1 Nisan'a ertelendi. Duruşmanın ertelenmesinin ardından mahkeme salonu çıkışında konuşan Can Dündar, "1 Nisan'ı hiç bu kadar hevesle beklememiştik, bir şaka yapmayacaklarını umuyoruz ama biz bazı şakalar hazırlıyoruz" dedi.
MİT tırlarıyla ilgili haberleri nedeniyle 26 Kasım 2015’te tutuklanan ve Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ karakıyla serbest kalan Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılanmaları sabah saatlerinde Çağlayan İstanbul Adliyesi’nde başladı. Can Dündar duruşma öncesi yaptığı açıklamada, ‘Bugün mahkemeden aksi yönde bir karar çıkarsa bu AYM’ye kayyum atandığı anlamına gelir” diye konuştu.
Mahkemeyi milletvekilleri, yabancı diplomatlar, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi izledi. Ulusal ve uluslararası gazetecilik meslek örgütleri de Dündar ve Gül’e destek açıklamaları yaptı.
Duruşmadan önce Can Dündar ve Erdem Gül açıklamaya yaptı. Dündar, “İki saray arasında kalmış durumdayız. Biri Kaçak Saray, biri Adalet Sarayı. Yaptığımız haberin arkasındayız. Buraya gazeteciliği savunmak için geldik. Bugün mahkemeden aksi yönde bir karar çıkarsa bu AYM’ye kayyum atandığı anlamına gelir” diye konuştu. Erdem Gül ise "Biz işimizi yaptık" dedi.
Duruşma açık olmalı
Duruşma yoklama ve kimlik sorgusuyla başladı. Savcı duruşmanın kapalı devam etmesi yönünde talepte bulundu. Dündar ve Gül'ün avukatlarından Tora Pekin, “İnsan hakları beyannamesinin maddelerine göre kapalı mahkeme olamaz” diyerek itiraz etti. Pekin, AİHM'in kararına da atıfta bulunarak, “Yeni atanan savcının bahsettiği belgeler dosyada yok. Bu davanın kapalı yapılması adil yargılamaya gölge düşürür. Yeni savcı gidip başka dosyadan, Selam Tevhid'den alıntılarla kapalı oturum istiyor. Bizimle alakası yok” ifadelerini kullandı. Pekin “Bu davada paralel yargılama yapılıyor. Bir bu salonda, bir de dışarıda. Dışarıda bu dava için konuşan birileri var. Cumhurbaşkanı ‘Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum. Mahkeme kararında direnmeli’ diyerek yargıya direkt etki ediyor. Aynı şekilde Adalet Bakanı da yargıya müdahale eden açıklamalar yapıyor. Kapalı oturum verirseniz, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı açıklamaları dikkate alındığında savunmalar bu dört duvar arasında kalacaktır. Bu da Can Dündar ve Erdem Gül'ün adil yargılanma hakkını etkileyecektir. Ayrıca iddianamede yayınlanmış yazılardan başka bir belge yok” itirazında bulundu.
Gizli olduğu iddia edilen belge okundu
Savcı, Dündar ve Gül dosyasına kapalı oturum talebine dayanak olarak MİT yazısının dosyada olduğunu söyledi. Ancak avukatlar kendilerinde böyle bir yazı olmadığını söyleyerek itiraz etti. Avukatlardan Akın Atalay, duruşmada savcının kapalı yargılama istemesindeki gizli belge dediği bir satırlık cümleyi okuyarak, “Şimdi okudum gizliliği kalmadı buradaki herkes duydu. Kapalıya gerek kalmadı” diye dedi.
Savcı, “MİT ile Cumhurbaşkanı Erdoğan davaya müdahil olsun” talebinde bulundu. Davanın kapalı yapılıp yapılmaması için duruşmaya 10 dakika ara verildi.
Davaya gizlilik kararı
Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT'in müdahil olma talebi kabul edildi. Davaya gizlilik kararı verildi. Duruşma kapalı olarak devam edecek. Mahkeme heyetinin kararı, salonda tepkiyle karşılandı.