Yıldız Tilbe’nin Yahudileri hedef alan paylaşımlarının ardından Turkcell’in Sevgililer Günü reklam filminde oynamasına karşı tepkilerin yükselmesinde önemli rol oynayan R. R. ile konuştuk.
Türkiye’nin en önemli GSM operatörlerinden biri olan Turkcell’in Sevgililer Günü için hazırladığı reklam filminde, daha önce Yahudilere karşı ve soykırımı destekleyen paylaşımlarla dikkat çeken şarkıcı Yıldız Tilbe’nin yer alması tepki uyandırdı. Tepkinin büyümesi üzerine reklam, yayınlanmasından birkaç gün sonra Turkcell’in sitesinden ve televizyonlardan kaldırıldı. Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, konuyla ilgili sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden bir açıklama yaparak, “Videoyu yayından kaldırdık, çünkü hiçbir içerik, ‘herhangi’ bir milletin ya da dinin hassasiyetlerini gözardı edecek kadar önemli değildir” dedi.
Sosyal medyadaki Yahudi karşıtı paylaşımlarıyla da gündem olan Tilbe, bu paylaşımlarından kısa bir süre sonra bir dergide yazı yazmıştı. Sonrasında, ulusal bir gazetede yayımlanan, Yıldız Tilbe söyleşisinde, tepki çeken paylaşımlara dair hiç konuşulmamış, aşk acısı çeken bir kadının duygusallığıyla yetinilmişti. Tilbe’nin Yahudileri hedef alan paylaşımlarının ardından Turkcell’in Sevgililer Günü reklam filminde oynamasına karşı tepkilerin yükselmesinde önemli rol oynayan R. R. ile konuştuk.
R. R., Yıldız Tilbe’nin paylaşımından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlıyor söze: “Öncelikle cemaat değil, kendi adıma konuşuyorum. Biliyorsunuz, Tilbe’nin 2014’teki talihsiz paylaşımı çok üzücüydü. Yani ben ona değil, temsil ettiği ırkçı sözlere karşıyım. Biz de zamanında dinledik şarkılarını. Bir sanatçı neden ‘Hitler Yahudilere az bile yapmış, adamcağız haklıymış’ diye bir şey yazar ki? Antisemitizm ırkçılığın bir dalı ve ayıplanması gerekiyor, nitekim öyle oldu.”
Tilbe’ye verilen tepkinin, bir dizi olayın ardından, bir birikimin sonunda ortaya çıktığını belirten R. R., şarkıcının reklam filminde oynamasının zincirin son halkası olduğunu vurguluyor: “Aslında bir özür metni bekliyorduk. Topluma, hayranlarına ve takipçilerine ‘Ben hatalı bir söylem kullandım, nefreti yaymak için bir kanal oldum. Şimdi biz toplum olarak barış içinde yaşamalıyız’ içeriğinde bir mesaj veren bir metindi talebimiz. İddiaların aksine, böyle bir metin yayımlanmadı. Kaldı ki, benim kişisel olarak dilenen özrü kabul etme mecburiyetim de yok... Bu gibi şeyler olmayınca, bir popüler kültür dergisine yazı yazmaya kadar uzandı bu iş. İstediği yerde yazar elbette, ama dergi, bu geçmişine dair bir şey sormadan köşe verdi Tilbe’ye. Bu bir zincir, unutturma zinciri. Zincirin son halkası da, bir reklam filminde oynaması. Irkçı söylem üreten birinin hiçbir bedel ödemediği, ayıplanmadığı bir zincirden bahsediyoruz. Asıl rahatsızlık burada.”
‘En sert tepkileri Müslüman ve Ermeni arkadaşlarım verdi’
R. R., Yıldız Tilbe’nin bir reklam filminde oynamasının beklenmedik bir durum olmadığını belirtiyor: “Onu aşkı ve sevgiyi konu alan bir reklam filminin yüzü olarak televizyonlarda görünce biraz şaşırdık ama sürpriz de olmadı doğrusu. Çünkü, daha ilk nefret içerikli paylaşımından sonra, sanki hiç böyle bir açıklaması olmamış gibi, bir gazetede, ‘Engin kalbinin kurbanı oldu’ başlıklı, yalnızca aşkı konu alan bir röportajı yayımlanmıştı.”
R. R., bu duruma Yahudi toplumu dışında da tepki gösterenler olduğunu ifade ediyor: “Türkiye’deki Yahudiler Tilbe’nin aşkı ve sevgiyi simgeler şekilde reklamlarda oynamasına tepki gösterdi ama, yalnız Yahudiler değil, geniş toplum da sessiz kalmadı bu kez, sağ olsunlar, onlar da tepkilerini dile getirdi. Hatta en sert tepkileri Müslüman ve Ermeni arkadaşlarım verdi.”
Özellikle Yıldız Tilbe’nin hayranlarından ırkçı tepkiler aldıklarını belirten R. R., bu durumun kendileri için daha üzücü olduğunu söylüyor: “Ben şarkı söyleyemiyorum diye neden haksız olayım? Tepkimizi gösterdikten sonra Tilbe bu kez de sabunlu bir tweet attı. Tabii, sabun da soykırımla doğrudan ilintili ve buraya göndermede bulunuyor. Bu son tweet’i ise bırakın tepkiyi, basında yer bile bulmadı. Reklam kaldırıldıktan sonra ise, gazetelerde yer alan haberlerin başlıkları hep ‘Yahudi cemaati tepki gösterdi’ şeklindeydi, sanki geri kalan herkesin tekrarlanan ırkçı söylemlerle ilgili bir sıkıntısı yokmuş gibi...”
‘Açıklamayı samimi buluyorum’
Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu’nun reklam filminin yayından kaldırılmasının ardından yaptığı açıklamayı da değerlendiren R. R., sözlerini şöyle sonlandırdı: “Terzioğlu’nun açıklamasını da gayet samimi ve değerli buluyorum. Irkçılık hepimizin sorunu. Faşizm, o onun derdi, bu bunun derdi diyerek güçlenir, o yüzden her türlü ayrımcılığın karşısında durulması gerekiyor. Açıklamanın şöyle bir artısı daha oldu: ‘Yahudi cemaati reklamı kaldırttı’ gibi haberler arttıkça, giderek daha fazla hedef gösterilmeye başlamıştık. Çoğu gazetenin o haberi veriş şekli hayal kırıklığı oldu benim için. Nefret söylemi bir tacizdir, siz hiç tacize uğrayan birinin adını ve soyadını vererek ‘Tacize uğradı, şikâyetçidir’ diyor musunuz? Böyle olunca, mağdur taraf daha da hedef gösteriliyor. Bir de, o başlığı attın da, özellikle sabun tweet’inden sonra sen ne düşünüyorsun gazete olarak? Dilerim 2016 Türkiye’si nefret söylemlerinin ve ayrımcılığın ayıplandığı bir ülke olur. Destek veren herkese selam olsun.”