Hrant Dink katledilişinin 9. yılında gazetesinin önünde anıldı. Her sene yapılan anma konuşmasını bu sene Cumartesi Anneleri/İnsanları adına, 1995 cansız bedeni kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Maside Ocak'ın konuşmasının tamamı şöyle:
Parev Sevgili
Hrant,
Parev acılarda
kardeş olduğumuz sevgili Dink Ailesi,
Merhaba Hrant
Dink'i "unutturmamak" için katledildiği yerde birleşen tüm yürekler.
Merhaba, bu
toprakların aydınlık insanlar?.
Bugün Hrant
Dink'in katledilişinin 9. yılı.
Bu 19 Ocak'ta da
yine "Hrant için, adalet için!" diyerek bir aradayız.
Çünkü; faili
devlet olan bu cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılarak adaletin
sağlanması 9 yıldır engellenmeye devam ediyor.
Çünkü; Türkiye'de
demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü esas alan bir siyasi
irade yok. Güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği ya da yönlendirdiği suçlarda
sanıklar korunurken, mağdurların iddialarının çürütülmesi
yönündeki adli ve idari uygulamalar kesintisiz devam ediyor.
Çünkü Hrant Dink,
Ermeni kimliğini savunduğu için, barışın ve kardeşliğin sağaltıcı dilini
kullandığı için, özgür, eşit ve adil bir ülke istediği için devlet nezdinde
hala tehlikeli bir düşman.
Hrant Dink'in
katledilmesinden önce devlet, hükümet, yargı, ana akım medya işbirliğinde
yaratılan zehirli atmosfer bugün de toplumsal sorunların demokratik ve
barışçıl çözümü yönünde çaba gösteren herkesi hedef almayı sürdürüyor. Bugün
de, tek kimlik dayatmasıyla insanları aynılaştırmak isteyen devlet
politikalarına biat etmeyenler, kan mevsiminde yaşatılıyor.
Öyle bir kan
mevsimindeyiz ki, artık ölülerimizi sayamaz olduk. Bebekler gözlerinden,
minik çocuklar enselerinden devlet kurşunuyla öldürülüyor. Ölü bedenlerin
toprağa verilmesi engelleniyor. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan sokağa çıkma
yasaklarında Kürtlerin ölülerinin sokakta çürümesi hepimize
izlettiriliyor. Yalanlarla zehirledikleri toplumun bu hukuk dışı, vicdan dışı,
insanlık dışı uygulamalara rıza göstermesi isteniyor.
Selam olsun
muktedirin yalanları karşısında hakikati söyleyenlere!
Selam olsun hak, hakikat ve adalet için, iktidara "Bu suça ortak
olmayacağız" diyenlere!
Yalnız
dirilerimizden değil, ölülerimizden de korkuyorlar. Bu yüzden Hrant'ı ve
katledilen diğer evlatlarımızı unutmamızı istiyorlar. Bu yüzden Cumartesi
Anneleri'ni mezarsızlığa mahkum ediyorlar. Bu yüzden 1915'ten günümüze
insanlığa karşı işledikleri tüm suçları inkar ediyorlar. Ölülerimizin
hakikatinden korktukları için toplumu, "kurgulanmış resmi hafızanın
esiri yapmak istiyorlar.
Türkiye'yi
birbirinin acısına, hakkına, hukukuna yabancılaşmış, toplum olma vasfını
kaybetmiş topluluklar ülkesi haline getirmek istiyorlar. Bunun için hak
aramamızın kanallarını kapatıyor, barışın toplumsallaşmasını
engelliyorlar.
Hrant'ımızı
sırtından vurarak Halaskargazi Caddesi üzerinde, Tahir'imizi ensesinden
vurarak Dört Ayaklı Minare'nin dibinde yüzükoyun düşürenler, onlarla
birlikte, hak mücadelemizi de vurmak istediler. Ama onlara sözümüzdür;
hakikatin, adaletin ve barışın egemen olması için yürüttükleri mücadeleyi
sürdürmeye devam edeceğiz.
“Ama”sız,
“fakat”sız hiçbir ölümü kabullenmeyeceğiz. Israrla silahların susmasını, tüm
sorunlarımızın konuşarak çözülmesini isteyeceğiz. İnsan hak ve özgürlüklerinin
tanındığı, korunduğu ve geliştirildiği bir durum olarak gördüğümüz barışta
ısrar edeceğiz.
Yok sayılan,
inkâr edilen, yüzleşilmeyen her suçun bir sonrakini hazırladığının bilinciyle
hakikati yaşatacağız.
Halkların onurunu
hedefleyen zulüm mekanizmaları karşısında susmanın, toplumsal bir suç
ortaklığı olduğunun bilinciyle susmayacağız.
Baskı
rejimlerinin tüm gücünü saldıkları korku üzerinden var ettiklerinin bilinciyle
korkmayacağız!
Bu toprakları
insanlık suçluları için korunaklı bir cennet, hak ve özgürlük talep edenler
için güvencesiz bir cehenneme dönüştürenlerden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz.
Hiç şüphe yok ki
bu toprakların kardeşlik ve özgürlük ülkesi olmasını engellemeye çalışanlar
kaybedecek, acılarla sınanmış insanlarımız kazanacak; herkes için eşitlik,
özgürlük ve barış düşümüz gerçekleşecek.
Gözaltında kaybedilen evlatlarımız için,
Avukatımız Tahir Elçi için,
Roboski için,
Gezi için,
Suruç için,
Ankara için,
Sur için,
Hrant için,
Hakikat için, adalet için, barış için!