Ermenistan’da geçtiğimiz Pazar yapılan referandumda, anayasa değişikliğine, yani parlamenter sisteme geçişe ‘evet’ oyu çıktı; ancak tartışmalar sürüyor. Bu değişikliğin Sarkisyan’a yeniden iktidar formülü açtığını düşünen muhalefet, sonuçlarda hile yapıldığını iddia ediyor.
Ermenistan’da 6 Aralık Pazar günü yapılan referendumda halk, uzun süredir tartışılan anayasa değişikliğine ‘evet’ demiş oldu.
Ermenistan Merkez Seçim Komisyonu’nun verdiği resmî bilgilere göre referanduma katılım, % 51 oldu. Oy kullananların % 63.35’i (825.851) değişikliklere “evet’’, % 32.35’i ise (421.600) “hayır’’ dedi. Katılan seçmen sayısının 2 milyon 550 bin 323 olduğu belirtildi.
Anayasa değişikliğinin en önemli maddesi, yarı başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçilmesiydi. Muhalefete göre, bu yönelimin anayasa değişikliği ile herhangi bir ilgisi yok. Bu madde görev süresi 2017’de bitecek ve 3 kez seçilmesi mümkün olmayacak halihazırdaki Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve “avanesinin” yönetimi ellerinde tutmak için geliştirdikleri bir “çözüm”. Tasarıyı hazırlayan komisyona göre ise değişiklik, kamu yönetiminde verimliliği artırmak için yollar arıyor. Sarkisyan geçtiğimiz aylarda, değişiklik kabul edildiği takdirde yeni dönemde ne devlet başkanlığı ne de başbakanlığa tekrar aday olmayı düşündüğünü söyleyerek muhalefetin iddialarını reddetmişti.
Muhaliflerin oluşturduğu cephe, 6 Aralık Pazar günü resmî sonuçlar henüz açıklanmadan Yerevan’daki Özgürlük Meydan’ında protesto gösterileri yapmaya başladı. Yaklaşık 2.000 kişilik grup, seçimlere hile karıştığını, oy pusuları üzerinde oynandığını, sandıklara kapalı zarflar ile ek oylar atıldığını ve gözlemcilerin şiddete maruz kaldıklarını öne sürdü. Protestocular, referandumun iptalini istiyor. Gösteriye muhalefetteki Miras Partisi, Ermenistan Halk Partisi ve ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan’ın liderliğini yaptığı Ermeni Ulusal Kongresi üyeleri katıldı. Miras Partisi lideri Raffi Hovhannisyan, referandum iptal edilene kadar protesto eylemlerine devam edeceklerini, bir sonraki gösterinin 11 Aralık’ta düzenleneceğini açıkladı.
Tepkiler
Ermenistan Parlamentosu Milletvekili ve eski Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, seçimleri “büyük suç” olarak yorumladı. “Ben oyumu Yerevan’da Yazarlar Evi’nde kullandım. Oy vermek için özellikle geç saatte gittim, 6 Aralık’ta büyük ihlaller yaşandı. Bunu sadece oy kullanırken değil, basın mensupları, vatandaşlar ve yabancı gözlemciler ile konuşurken de anladım. Ermeni halkının geleceği tayin hakkı, bir kez daha elinden alınmış oldu” dedi
ABD’nin Yerevan Büyükelçiliği ise “Yeni anayasanın öngördüğü sisteminin değişimi, çok etkili olacak. Siyasi partilerin ve gözlemcilerin, referandum sırasında yaşanan ihlaller hakkında hazırladıkları raporlar kaygı verici. Ermeni halkını, refarandum sonuçlarının güvenilir ve meşru olduğunu ikna etmek için bu ihlallerin tamamen incelenmesi gerekiyor” açıklaması yaptı.
Eski Başkan Robert Koçaryan’ın basın bürosu adına açıklama yapan Vikor Soğomonyan da, “Siyasi partilerin, gözlemcilerin, gazetecilerin ve vatandaşların yorumlarına bakarak, bu referandumu yasal kabul etmemiz mümkün değil. Bu tip adımlar, ülkenin kaderine farklı tehlikeler musallat etmek demektir” şeklinde konuştu.
Helsinki Yurttaşlar Derneği Vanadzor Ofisi Yöneticisi Artur Sakunts, resmî seçim sonuçlarının gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmadığını öne sürdü. Sakunts, “İhlaler, baskılar, yolsuzluk… Referandumdan geriye bunlar kaldı. Bu kadar ihlale, 2013 Seçimleri’nde bile rastamamıştık” dedi. Polisin gerektiği gibi davranmadığını ve ihlalleri görmezden geldiğini belirten HYD yöneticisi, “Ülkede olmayan vatandaşların, hatta ölenlerin bile oy kullandığına dair kanıtlarımız var” diye konuştu.
Sandıklarda mücadele
Gazeteci Lusine Hovhanisyan, muhalefetin pes etmemesi gerektiğini düşünenlerden. Hovhanisyan, “Seçim sandıklarında canını dişine takıp çalıştı arkadaşlarımız. Gece yarısına kadar ağza alınmayacak sözleri duyup, baskılara boyun eğdiler. Arkadaşlarımız bize istersek yapabileceğimizi kanıtladılar. Onların sabahladıkları sandıklardan ‘hayır’ çıktı. Bu daha çok güvenilir görevlimiz ve gözlemcimiz olursa, durumun daha iyiye gidebileceğine gösteriyor. Ermeni halkı güçsüz değil. Bu sistemin kölesi olmuş insanların üzerimizde daha fazla baskı kurmasına izin vermedik, bundan böyle de vermeyeceğiz. Önemli olan gidişata dur diyenlerin de artık söylenmek yerine bir şeyler yapması” dedi.
Kaybolan ‘Hayır’ oyları
Taşnaktsütyun Partisi adına referandumda müşahit olarak bulunan İvan Ardhalcıyan’ın sözleri ise Ermenistan’a damgasını vurdu: “Ben ve partim, referandumda ‘evet’ dedik, ama bu ‘hayır’ diyenlerin hakkını korumamak anlamına gelmez. Referandum günü her şey yolundaydı, ama sandıktan oyları çıkarıp saymaya başladığımızda durum karıştı. Neredeyse tüm oyları saymıştık, yeni müşahitler müdahil oldular, kısa süre sonra tartışma çıktı, yumruklar atıldı, çıkıp gittiler. Bir kaç dakika geçmedi, sandık başkanı bir iş uydurup çıktı. Sonra bir baktık, ‘hayır’ oyları yok oldu” diyerek şikâyetini dile getirdi. Ardhalcıyan, “Sırada bekleyen yaşlılar, çocuğunu oyalamak zorunda kalan, soğukta bekleyen kadınlar vardı. Susamazdım. Halkın hakkını yiyenlere ortak olamazdım” dedi.
Referandum sırasında sandıklara 500 bin “yalancı oy” karıştığı ve “hayır” yazan oy pusulalarının “evet”e dönüştürüldüğü, son günlerde en çok duyulan ihlal iddialarından. Siyaset Bilimci Armen Grigoryan, “Seçim ihlalleri yapılmasaydı, bu referandumdan ‘evet’ sonucunun çıkamayacağını biz de çok iyi biliyoruz, hükümet de. Onlar, büyük bir muhalefetin varlığından haberdarlar. Ermenistan’da yaklaşık 2.000 seçim sandığı vardı. 4.000 vatandaş gözlemci olarak canını dişine takıp çalışsaydı ve korkmasaydı, istedikleri gibi oylar ile oynayamazlardı. Halk ümitsiz, değişime inanmıyor; ama biz istersek olur” diyor.
Sıra 2018’de
Ermenistan’ın büyük kısmı, Sarkisyan’ın şu anda siyaset sahnesinde yer alamayan eski başkanlar Levon Ter-Petrosyan ve Robert Koçaryan’la aynı kaderi yaşamak istemeyişinden dolayı, bu referandum formülünün gündeme getirdiğine inanıyor. Muhalefetin önemli isimleri, muhalif güçlerin ortak bir paydada birleşemediğini ve ortak bir eylem planı hazırlayamadığından şikâyetçi. Referandumun iptali çağrılarının kabul görmeyeceğinin de herkes farkında. Bundan sonra Ermenistan muhalefetinin en önemli şansı, 2018 Seçimleri olacak.
Taşnakların rolü
Referandum’da Cumhuriyetçi Parti ile birlikte “yeni anayasa” için “evet” çağrısında bulunan Ermeni Devrimci Taşnaktsütyun Partisi’nden Spartak Seyranyan, “Bu anayasa değişikliğine ‘hayır’ demek, akıl işi değil. Eğer tüm vatandaşların şikâyetçi olduğu bir düzeni bozmak için elimize bir şans geçiyorsa, buna nasıl hayır diyebiliriz?” şeklinde konuştu. Seyranyan, “Eskisini tenkit edenler nasıl yenisini istemez, anlamakta zorluk çekiyorum. O zaman bu sistemden artık şikâyet etmesinler” dedi.
Etnolog Hranush Kharatyan ise referandumun sonucundan Taşnaktsütyun’un sorumlu olduğunu düşünüyor. Kharatyan, “Taşnaktsütyun Partisi bundan böyle daha önce olduğu gibi seçimlere hile karıştığını dillendiremez, bu hakkı artık kaybetti. Bu parti, Cumhuriyetçi Parti kadar suçludur, Taşnaktsütyun, artık tüm bu olup bitenlerin suç ortağıdır. Kendileri her ne kadar ‘yeni bir anayasa isteği ile referanduma evet dedik’ deseler de aynı derecede ihlallerden de sorumlulardır” diyor.