İddianameyi Başsavcılığa gönderen Savcısı Gökalp Kökçü'nün iade gerekçelerine sert bir yazı ile cevap verdiği de ortaya çıktı. Sabah’ın haberine göre Kökçü, Başsavcı Vekili ile mutabakat sağlanan bir hususun gerekçe yazısında eksiklik kabul edilerek iade sebebi yapılmasının izahsız olduğunu ifade etti.
Dink cinayetinde kamu görevlilerinin de yargılanmasına yönelik olarak hazırlanan iddianame 9 Aralık’ta, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü tarafından hazırlanan iddianamede aralarında Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Reşat Altay’ın da bulunduğu 26 sanık hakkında yargılama yapılması isteniyor. Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve Reşat Altay hakkındaki delil ve iddia durumları değişmedi, her üç isim de iddianamede yer adı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, iddianameyi kabul veya reddetmesi için 15 gün süresi bulunuyor.
26. isim
Soruşturmayı yürüten Savcı Gökalp Kökçü'nün yeniden Başsavcılığa gönderdiği iddianameye Mülkiye Müfettişi Şükrü Yıldız’ı da ekledi. Şükrü Yıldız, Mülkiye Müfettişi olarak cinayetle ilgili araştırma yapmıştı.
İdddianeme ilk olarak teknik bir gerekçeyle iade edilmişti. Soruşturma savcısı Gökalp Kökçü, iddianameyi, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi istemini de ekleyerek, 21 Ekim'de tekrar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının onayına sunmuştu.
Başsavcılık da, 3 Kasım'da iddianameyi eksiklikler olduğu gerekçesiyle soruşturma savcısına tekrar iade etmişti. Başsavcılık, iddianamede yer alan Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay hakkında yeterli delillendirme yapılmadığını, bu üç ismin ayrılması gerektiğini belirtmişti. Ancak soruşturma savcısı Kökçü, iddianameyi son olarak 4 Aralık’ta yeniden Başsavcılığa gönderdi.
Savcı’nın cevabı
İddianameyi Başsavcılığa gönderen Savcısı Gökalp Kökçü'nün iade gerekçelerine sert bir yazı ile cevap verdiği de ortaya çıktı. Sabah gazetesinin haberine göre Kökçü, Başsavcı Vekili ile mutabakat sağlanan bir hususun gerekçe yazısında eksiklik kabul edilerek iade sebebi yapılmasının izahsız olduğunu ifade etti. Asıl iade gerekçesinin; Emniyet İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan şüpheli Engin Dinç ve halen polis okulu müdürü olan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü şüpheli Ahmet İlhan Güler için takipsizlik kararı verilmesi yönünde yapılan baskıların sonuçsuz kalması olduğunu belirten Kökçü, dosyanın basına sızdırıldığı iddialarını da yalanladı. Sözkonusu yazıda iddianamenin görüldü işleminin yapılması ve Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevkini isteyen Kökçü’nün, aksi takdirde soruşturmadan el çektirilmesini talep ettiği ortaya çıktı.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da 4 Aralık’ta iddianamenin iade edilmesine itiraz etmişti. Bakırcıoğlu, itirazında Başsavcılığın iade yetkisi olmadığını belirtmişti.
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul İstihbarat Daire Başkanı Ahmet İlhan Güler hakkında TCK’nın 83. maddesinden (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) dava açılması isteniyor.
İddianame kabul edilirse, üç isim 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ise görevi kötüye kullanma suçundan hâkim karşısına çıkacak.
İddianamede, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in "silahlı örgüt kurmak" suçundan 22,5 yıl, "tasarlayarak kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.