HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Demirtaş'ın avukatı aracılığıyla yaptığı suç duyurusunda Diyarbakır Valiliği'nin 'Herhangi bir saldırı olayı gerçekleşmemiş' açıklamasına yer verilerek, "22.11.2015 tarihinde ve 18.00 sularında Diyarbakıri İli Kayapınar İlçesi'nde bulunduğu esnada müvekkil Demirtaş'a eşlik eden koruma polislerince müvekkilin tahsisinde bulunan 21 EL 114 plakalı zırhlı aracın makam koltuğunun bulunduğu sağ arka tarafta, kafa hizasında yuvarlak, düzgün hatlı bir izi fark etmeleri üzerine müvekkile yönelik bir suikast teşebbüsü olup olmadığının araştırılması zorunluluğu hasıl olmuştur" denildi.
HDP üyelerini hedef alan açıklamalar ve mayıs ayında Adana ve Mersin HDP binalarına, Diyarbakır HDP mitingine yapılan bombalı saldırılar, Suruç Katliamı ve en son olarak da Ankara Tren Garı Katliamı’na değinilen dilekçede “Sadece Temmuz ayından bu yana dahi yaklaşık 300 sivil çatışma ve saldırılarda hayatını kaybetmiş, 127 HDP binası saldırıların hedefi olmuş, hatta birçok merkezde de olduğu üzere Ankara’da bulunan parti genel merkez binası içerisinde parti çalışanları bulunduğu halde hunharca yakılmıştır” dendi; söz konusu suçlara yönelik cezasızlık politikasının yürütüldüğü belirtildi.
Son olarak 12 Kasım’da Silvan’da HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu HDP heyetine yönelik polis müdahalesi sorasında Yüksekdağ’ın başına gaz kapsülü isabet ettiği ve Yüksekdağ hakkında soruşturma açıldığını vurgulanan dilekçede;
“..birlikte değerlendirildiğinde müvekkil Demirtaş’ın saldırıya uğrayıp uğramadığının soruşturma mercileri tarafından detaylı ve titiz yürütülecek bir soruşturma ile aydınlatılması zorunluluk teşkil etmektedir. Bu durumun kendisi dahi Halkların Demokratik Partisi seçilmişlerine ve yöneticilerine karşı işlenen suçlarda yargı merciinin ne kadar keyfi bir soruşturma yürüttüğünün açık bir göstergesidir” ifadeleri yer aldı.
“Eş Genel Başkanlarının hayatı hedef alınıyor”
Dilekçe şöyle devam ediyor:
“Her iki vakada da Halkaların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanlarına yönelik gerçekleşen bu saldırıların benzerliği net bir şekilde görülmektedir. Parti Eş Genel Başkanlarının hayatlarının hedef alındığı açıktır.”
Son vakada müvekkil Demirtaş’a yönelik bir saldırı olmadığı açıklamasını Valilik, yüzeysel bir şekilde yapmıştır. Alelacele ön kriminal rapor ile sonuca kavuşturulacak bir durum olmayan böylesine önemli bir konuda Valiliğin araştırmayı derinleştirmeden yapmış olduğu açıklamayı suçu örtmeye yönelik ve suikast gibi ciddi bir iddia karşısında yapılan gayriciddi bir açıklama olarak yorumlamaktayız. Balistik inceleme dahi yapılmadan Diyarbakır emniyetinin ön kriminal raporu ile geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir iddia ile karşı karşıya olunduğu gerçekliği üzerinden ciddi bir soruşturma yürütülmesi gerektiği aşikârdır. Diyarbakır gibi her tarafa MOBESE kurulan ve herkesin attığı adımın sürekli izlendiği bir ilde yaşanan bu olayın en küçük ayrıntısına kadar araştırılması gerekmektedir. Bu noktada yeterli araştırma yapılmadan gerçekleşen Valiliğin bahsedilen açıklamasının yukarıda özetlenen cezasızlık politikalarının bir yansıması olduğunu ve bu beyanlarına itibar etmediğimizi belirtiyoruz.”