Dersim harekatı kararının alındığı 4 Mayıs 1937'nin 75. yılında bir grup, Sabiha Gökçen havalimanının isminin değiştirilmesi için protesto düzenledi. Basın açıklamasında Ali Kenanoğlu, 'tarihin hangi döneminde olursa olsun insanlığa karşı suç işlemiş katliam yapmış, katliama karışmış katillere itibar edilmemeli, bir kahraman gibi sunulmamalıdır' dedi.
Dersim Dernekleri Federasyonu üyesi bir grup, saat 13.00'te Sabiha Gökçen'in adının verildiği havalimanının adının değiştirilmesi için havalimanı önünde eylem yaptı.
4 Mayıs 1937, Dersim'e harekat kararının alındığı gün. Sabiha Gökçen de harekatta uçakla bombalama yapan biri. Bu nedenle, dünyanın ilk kadın savaş uçağı pilotu olan Sabiha Gökçen'in adının verildiği havalimanının adının değiştirilmesi için Dersim Dernekleri Federasyonu üyesi bir grup, saat 13.00'te Sabiha Gökçen Havalimanı önünde eylem yaptı.
Grup, “Dersim sözün bittiği yerdir. 4 Mayıs insanlığın kara günüdür' yazılı pankart taşıyarak, “Katil devlet hesap versin', 'Arşivler açılsın hesap verilsin', 'Sabiha Gökçen Havalimanı'nın adı değiştirilsin', 'Türk, Kürt, Ermeni bütün halklar kardeştir' şeklinde sloganlar attı.
AKP ve CHP'nin şantaj aracı değil
Eylemin ardından basın açıklaması yapan Dersim Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Özgür Tacar, “Bizler bugün Dersimlilerin katledildiği günü anmak için buradayız. Bizim derdimiz kin ve intikam değil. Bir daha katliamlar yaşanmasını istemiyoruz. Ayrıca Sabiha Gökçen Havalanı'nın adının değiştirilmesi için buradayız. Dersim'e bombalar yağdırdığından ötürü Sabiha Gökçen'in boynuna takılan madalyaların, bugün insanlık suçu sayılarak bu havaalanın adının değiştirilmesi talebinde bulunuyoruz' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın somut adımlar atması gerektiğini söyleyen Dersim Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Özer Tekinoğlu, “Dersim katliamının AKP ve CHP'nin birbirine şantaj ve siyaset yapma aracı olmaktan çıkarılıp, tüm belgelerin açıklanmasını ve Dersim halkının başka CHP olmak üzere devletin resmi özür dilemesini istiyoruz. Dersim isminin iade edilmesini, arşivlerin açılmasını, dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük istiyoruz' diye konuştu.
Katliamcıların isimleri kaldırılsın
Munzur Koruma Kurulu Sözcüsü Hasan Şen ise, “Katliamın en önemli unsurlarından birisi Sabiha Gökçen'dir. Bu tür katliamlara imza atmış insanların isimlerinin kaldırılmasını, onların yerine Anadolu'nun çok değerli insanlarının isimlerinin verilmesini talep ediyoruz' şeklinde konuştu.
Dersim'de belge halktır
Basın açıklamasında konuşan Ali Kenanoğlu; “Bir belge yarışı sürdürülüyor, şunu unutmayın ki tarihi kazananlar yazar, belgeyi de kazananlar düzenler. Dersim Katliamının belgesini düzenleyenler katliamı yapanlardır. Dolayısıyla o belgelere fazla itibar etmeyin, o belgeler gerçeğin yüzde birini ancak yansıtabilir. Dersim katliamının belgesi Dersimin dağları, mağaraları, ırmaklarıdır. Munzur’dur. Dersim katliamının belgesi Dersim halkının hafızasıdır. Yazılı belge yarışına girmek doğru değildir, yazılı belge gerçeği gizler, çünkü o belgeleri Dersim halkı düzenlememiştir. Katliamı yapanlar düzenlemiştir. Biz bu topraklarda o belgelerle zalimlerin mazlum, mazlumların zalim yapıldıklarına tanık olduk. Bizim belgemiz halktır” dedi.
Kenanoğlu konuşmasında 'artık katillerin kahraman olarak karşılandığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz, tarihin hangi döneminde olursa olsun insanlığa karşı suç işlemiş katliam yapmış, katliama karışmış katillere itibar edilmemeli, bir kahraman gibi sunulmamalıdır' dedi.
Dersimliler CHP'ye yürüdü
Dersim Soykırımı kararının alındığı 4 Mayıs öncesi dün gece İstanbul'da CHP'ye yürüyen Dersimliler, CHP ve AKP'nin özür dilemesini ve devlet arşivlerinin açılmasını istedi.
Dersim Gazetesi, Munzur Çevre Derneği, Seyit Rıza İnisiyatifi, Alibeyköy Dersimlileri Derneği, Pertekliler Derneği ve Munzur Kültür Derneği, 7 hafta önce başlattıkları Perşembe eylemlerinin bugün sonuncusunu gerçekleştirdi. Dersim Soykırım kararının alındığı tarih olan 4 Mayıs'a kadar her Perşembe Galatasaray'da oturma eylemi yapan Dersimliler, son eylemlerini CHP Beyoğlu İlçe binasına yürüyerek gerçekleştirdi.
Galatasaray'da bir araya gelen Dersimliler, taleplerinin yazılı olduğu pankart, Seyit Rıza'nın posteri ve 'Katil devlet' dövizleriyle İstiklal Caddesi üzerinde bulunan CHP ilçe binasına yürüdü.
'Roboski'den Dersim'e katil devlet hesap verecek', 'Katil devlet katil CHP', 'Dersim 38 soykırımdır', 'Soykırımı unutma unutturma' sloganlarını atan Dersimliler, CHP önüne geldiğinde ıslıklarla protesto etti. CHP'lilerin balkondan çiçek atmasına Dersimliler, 'Çiçek değil özür istiyoruz' diye tepki gösterdi. 'İşte burası faşist yuvası' sloganı atıldı.
4 Mayıs; Kıyımın işaret fişeği
Burada bir açıklama yapan BDP PM üyesi Hüseyin Güngör, 1937'de Bakanlar Kurulu'nun toplanarak Dersim Soykırım kararını aldığı 4 Mayıs tarihi için 'Tarihe düşülmüş kara bir nottur. Kıyımın işaret fişeği, zulmün ordularının tan borusudur' dedi.
'Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı'nın bir devlet politikası olduğunu söyleyen Güngör, 'Piyadesinden genelkurmay başkanına özel yetkili valisinden hükümet sahibi CHP'sine, savcısından cumhurbaşkanına dönemin tüm görevlileri suçludur. Hepsi de öfkemizin hedefi, hesaplaşma istediğimizin muhatabıdır' dedi.
Soykırım devlet politikası
Bu karardan sonra ordunun Dersim'de eşi benzeri görülmemiş bir katliam gerçekleştirdiğini belirten Hüseyin Güngör, şöyle devam etti: '75 yıldır bu acıyla yüzleşilmedi, soykırımın hesabı verilmedi. Aksine bütün siyasi iktidarlar inkar ve imha siyasetiyle soykırımın sürdürücüsü oldu. Bir yanda yarım ağız sözde dilenen bir özür ama gereğini yapmayan zihniyet, öte yanda ise aradan geçen süreye rağmen soykırımdaki payını, sorumluluğunu görmeyen statükocu Kemalist anlayış. 'Literatürde yeri varsa özür dileriz' diyenle, 'araştırın belki bir şey yoktur', 'kötü mü oldu Dersimliler uygarlaştı' diyen zihniyet arasında fark yoktur. Dersim'den Roboski'ye kadar süren katliamlar bunun bir devlet politikası olduğunu göstermeye yetmektedir.'
'Kimse acılarımızı istismar etmesin' diye seslenen Hüseyin Güngör, sorumluluğu olan herkesin özür dilemesini, katledilen ve asılanların mezar yerlerinin açıklanmasını, devlet arşivlerinin açılmasını istedi.
(Kaynak: Demokrathaber)