25. Dönem 2. Yasama Yılı Meclis’teki törenle bugün başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri törenle karşılandı, ardından meclise gelerek yasama yılı açılış konuşmasını yaptı.
4 Nisan’dan beri tatilde olan meclis, bugünkü açılış töreninin ardından 1 Kasım genel seçimleri gerekçesiyle tekrar tatile girecek.
Genel Kurul'da AKP sıralarının tamamen dolu olduğu görülürken, muhalefet sıralarındaki boşluklar dikkat çekti. Muhalefet liderleri Kılıçdaroğlu yurt dışında olduğu için Meclis'e gelmedi. Bahçeli ile Demirtaş ve Yüksekdağ da açılış töreninde yer almadı.
HDP’den protesto
Erdoğan'ın genel kurula girişi sırasında HDP'li milletvekilleri ayağa kalkmazken Cumhurbaşkanı'nın konuşmaya başlamasıyla salonu terk ettiler.
Erdoğan’ın konuşmasına sık sık muhalefet partileri sıralarından sesler yükseldi. Zaman zaman Cumhurbaşkanı ve muhalefet partisi milletvekilleri arasında atışmalar yaşandı.
Cumhurbaşkanı, çözüm sürecinin sona ermesine ilişkin konuşmasında ‘Kürt sorunuyla, terör sorunu farklıdır” dedi; hükümet kurulamamasıyla ilgili de ‘kimse siyasal boşluğun faturasını cumhurbaşkanına kesemez” dedi.
Erdoğan’ın açılış konuşmasında özetle şunları söyledi:
“7 haziran seçimleri hiçbir siyasi partinin tek başına iktidarı sağlayamadığı bir tabloyla sonuçlandı. Yaşadığımız süreç, demokrasi tarihinde ilk kez şahit olduğumuz bir süreçtir. Hkümet kurulmamasına rağmen Türkiye anayasasını harfiyen uygulamıştır. 7 hazirandan bugüne süreci milli irade, demokrasi, hukukun gereğiyle yaşanmış olması kazançtır. Ulaştığımız ileri düzeyi gödük.”
“1 Kasım’da millet iradesinin en sağlıklı şekilde sandığa yansıması, parlamento içindeki ve dışındaki tüm siyasi partiler için bir namus ve şeref meselesidir. Terörün çirkin yüzünün sandıkları tehdit etmesini engellemek için tüm siyasi partilerin insani ve vicdani bir tavır sergileyeceklerini, kolaylaştırıcı bir yaklaşım içinde olacaklarını umuyorum."
“Faturayı Cumhurbaşkanı’na kesmeyin”
'Siyasal alanda oluşan boşluğun faturasını Cumhurbaşkanlığı'na keserek başarıya ulaşılamaz'
Siyaset dışı saiklerle görev almaktan kaçınan siyasi partiler kendi varlıklarını inkar ediyor demektir. Kimse siyasal alanda oluşan boşluğun faturasını Cumhurbaşkanlığı makamına keserek başarıya ulaşamaz.
“Rütbenin peşinde değilim”
"Tüm siyasi hayatım boyunca olduğu gibi bugün de hiçbir şahsi çıkarın, rütbenin, payenin peşinde değilim. Milletim beni dünyada rütbelerin en büyüğüne, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı makamına layık gördü. "
“Kürt ayrı, terörist ayrı”
“İnançlara, mezheplere baskı yapıldığı bir gerçektir. Kürtlere de başka kesimlere haksızlıklar yapılmış, bunlar bazen zulme dönüşmüştür. İlk gençlik yıllarımızdan itibaren bunları yaşamış, şahit olmuş kişileriz. Bu haksızlıkları yüksek sesle ifade ettiğimiz tarihin kayıtlarında mevcuttur. Kürt kardeşlerime seslenmek isterim. Kürt kardeşlerimizle gönül birliğiyle konuştuk. (muhalefet sıralarından yükselen seslere cevaben) Kürt kardeşlerimi onlar temsil etmiyor. Kürt sorunuyla terör sorunu farklıdır siz bunu ayırt edemediniz. Kürt ayrıdır, terörist ayrıdır. Mücadelemiz bir etnik kökenle değl terör örgütüyledir.
“Beton dökülene kadar sürecek”
(Çözüm süreci’ne ilişkin) Zor olduğunu biliyorduk ama başarmak için mücadele etmek zorundaydık. Silahların bırakılması gerekiyor. Türkiye düşmanı odaklara taşeronuk örgüt bunu yapmadı. Alçakça saldırılarına yeniden girişti. Türkiye Cumhuriyeti devleti de terör örgütüne hangi dilden anlıyorsa o dilden cevap veriyor, vermeye de devam edecek. Silahlar bırakılıp üzerine beton dökülene kadar bu mücadele sürecektir.