Dink cinayetinde kamu görevlilerine ilişkin açılan soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan kamu görevlilerinin ifadeleri ortaya çıkmaya devam ediyor. Cerrah ile Akyürek arasında geçen telefon görüşmelerine ilişkin ifadeler, devlet içinde o dönemde soruşturmaya nasıl bir yön verilmek istendiğini ve nelerin üzerinin örtülmesine çalışıldığını da ortaya koyuyor.
Cinayet sonrasında gözaltına alınan Erhan Tuncel’in yardımcı emniyet istihbarat elemanı olduğunu söylemesinin ardından dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek arasında geçen telefon görüşmelerine ilişkin ifadeler ortaya çıktı. Söz konusu ifadeler devlet içinde o dönemde soruşturmaya nasıl bir yön verilmek istendiğini ve nelerin üzerinin örtülmesine çalışıldığını da ortaya koyuyor.
Hrant Dink’in katledilmesinin hemen ardından gözaltına alınan Erhan Tuncel, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde verdiği ifadesinde Yardımcı Emniyet İstihbarat elemanı olduğunu söylemişti. Tuncel’in ifadesinin ardından İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek arasında geçen telefon görüşmesinin de ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.
Cerrah, Dink cinayeti soruşturmasında 15 Aralık 2014 tarihinde ifade vermişti. Verdiği ifadede Akyürek’le yaptığı telefon görüşmesini şu sözlerle anlattı.
Cerrah: İş işten geçtikten sonra geldi
“Erhan Tuncel , sorguda yardımcı istihbarat elemanıyım demesi üzerine ben Ramazan Akyürek’i aradım. ‘Ramazan, bu şahıs yardımcı istihbarat elemanı olduğunu söylüyor. İstanbul’a gel’ dedim. Hatta devamında ‘Bunu kim yardımcı istihbarat elemanı yapmışsa onlar da gelsin sorguda yardım etsin’ dedim. Ramazan bana, ‘Abi sen onu kendine yardımcı istihbarat elemanı yap’ dedi. ‘Ya kardeşim cinayet işlemiş yardımcı istihbarat elemanı mı kalmış gelin gereğini yapın’ dedim. Anlam veremediğim bir konuşma idi, herhalde panik vardı. Bunun üzerine ben İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’yu aradım. Dedim ki ‘Ramazan Akyürek gelmiyor. Benim bu Erhan Tuncel’i de pazartesi diğer şüphelilerle birlikte mahkemeye götürmem gerekiyor. Ramazan’ın mutlaka gelmesi gerekiyor. Ondan bilgi almam lazım’ dedim. Hatırladığım kadarıyla pazartesi biz şüphelileri adliyeye sevk ettikten sonra akşam saatlerinde geldi, yani iş işten geçtikten sonra geldi, kısa kaldı ve Ankara’ya geri döndü”
Yılmazer: İstanbul emniyeti, ‘Devlet töhmet altında kalacak’ dedi
Cerrah’ın sözünü ettiği telefon görüşmeden Ali Fuat Yılmazer de ifadesinde bahsetti. Yılmazer, Cerrah’tan farklı olarak telefon görüşmesiyle ilgili şunları anlattı:
“Erhan Tuncel’in cinayetle ilişkili olduğu anlaşılarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünce gözaltına alınıp ilk verdiği beyanda Emniyete elemanlık yaptığını ifade etmesi sonrasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerince Ramazan Akyürek ve Muhittin Zenit’in İstanbul’a çağrılarak soruşturmaya müdahil olmalarının istendiği doğrudur. Benim bildiğim kadarıyla durum şudur, İstanbul Emniyet Müdürlüğü bu cinayete karışmış Erhan Tuncel’in emniyet elemanı olduğu ‘gelin bu çocuğa yazık etmeyin, elemanınıza sahip çıkın, yoksa büyük bir skandal patlak verecek, devlet töhmet altında kalacak’ şeklinde Akyürek’e yönelik bu tür beyanlarda bulunduğundan ben haberdar olunca, Akyürek’e ‘Asla böyle bir şeye müdahil olmayın. Bizimle elemanlık ilişkisi çoktan kesilmiş, bize bu gelişmeleri doğru olarak aktarmamış, cinayetle ilgili son gelişmelerden bilgisi olmasına rağmen bunları bizden gizlemiş bir insanın elemanlığından söz edilmez. Kaldı ki cinayete karışmış, suça bulaşmış bir insanın temize çıkartılması apaçık suçtur. Bizim buna müdahil olmamamız gerekir. Hukuken gereği neyse o yapılsın’ dedim. Yaklaşık bir hafta sonra Muhittin Zenit beni aradı ve onun da İstanbul’a davet edildiğini ve bu elemana gelip sahip çıkmasının istendiği şeklinde beyanda bulunulduğu, ben yukardaki beyanlarımı ona da söyledim.”
Zenit: Yılmazer gitmemi engelledi
Dink cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan polis memuru Muhittin Zenit de savcılığa verdiği ifadede Ali Fuat Yılmazer’in kendisini İstanbul’a gitmemesi yönünde uyardığını söyledi.
Dink ailesi avukatı: Sorumluluklarını örtmek için görüştüler
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, ifadelerle ortaya çıkan görüşmeyi değerlendirdi.
“Celalettin Cerrah ile Ali Fuat Yılmazer’in beyanlarını birleştirdiğimizde, Hrant Dink cinayetine farklı konumlarda iştirak eden Devlet görevlilerinin cinayetteki sorumluluklarını örtmek, bertaraf etmek için birbirleri ile görüştükleri, uğraştıkları anlaşılmakta. Cerrah ve Yılmazer’in ifadelerinden İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile Celalettin Cerrah’ın Hrant Dink cinayetindeki sorumluluklarını bertaraf etmek için İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin Dink cinayetindeki sorumluluklarını örtmeyi de önerdikleri fakat tarafların bunu tam olarak sağlayamadıkları sonucu çıkmakta. Elbette ki Dink cinayetine iştirak eden devlet görevlilerinin mutabakata vararak gizledikleri bilgilerin olduğu da Devlet görevlileri hakkında iddianame düzenlenmesi ve yargılamanın başlaması durumunda önemli bilgilerin açığa çıkacağı da, müdahil taraf olarak öngörümüz hususlardır.”