İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya şikayetçi Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan katılmadı. Başka suçtan tutuklu sanık Kemal Tayfun Nargin duruşmaya getirildi. Mahkeme, sorgusu yapılmak üzere hakkında yakalama kararı bulunan sanığın celse arasında yakalandığını ve savunmasının alındığını belirtti.Türkiye Ermenileri Patrikhanesi'ni, Başbakanlık müfettişi olduğunu söyleyerek Sanasaryan Han’ın iadesi konusunda yardımcı olma karşılığında dolandırdığı gerekçesiyle yargılanan sanık Nargin, eski MİT’çi olduğunu söyledi. Kamera görüntülerinin de geriye dönük olarak silindiğini iddia etti.
Cihan Haber Ajansı’nın haberine göre, sanık Nargin, 15 Eylül’de dosyaya giren savunmasında Sanasaryan Han ile ilgili Aram Ateşyan’ın iftar yemeğinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü hatırlattı. Bu görüşmede hanın iadesinin istendiğini bildiğini ifade eden Nargin, Ateşyan’da han ile ilgili bilgi ve belgeler olduğunu duyduğunu anlattı. Sanık, Mart 2012 tarihinde MİT’ten ihraç edildiğini söyledi.
Ankara MİT’te görevli arkadaşlarının hanın devrini istediklerini ifade eden sanık, devredilmesi durumunda hanın Ermeni Patrikhanesi tarafından işletileceğini kaydetti. Nargin, devredilmediği taktirde “Egemen Bağış tarafından kiralanıp otel yapılacağını bir şekilde öğrendiğini” ileri sürdü.
“4 kişiydik”
Nargin, kendilerinde bütün kayıtları silebilen bir minibüs olduğunu söyledi. Vakfın olduğu yere karavan ve bir otomobil ile gittiklerini anlatan sanık, Fatih’te görevli ekiplerin de yolda kendilerine eşlik ettiğini belirtti. Patrikhane girişinde polisin bariyeri açtığını ve içeri girdiklerini söyleyen sanık, içeriye Erol ve Esma isimli kişilerle birlikte 4 kişi girdiklerini kaydetti. Aram Ateşyan’ın Erol adlı kişiyi tanıdığını savunan sanık, Ateşyan’ın kendilerini yukarı çıkardığını öne sürdü. Ateşyan’ın makamında han ile ilgili belgeleri istediklerini anlatan sanık, “Ben sadece belgeleri aldım, okudum, doğrudur dedim. Erol Bey de ‘tamam biz belgeleri alalım konuyla ilgileneceğiz’ dedi. Aram Bey de belgeleri teslim etti. Gidenler Ermenice bilmedikleri için ben onlarla gittim.” dedi.
Soru üzerine sanık, para alma olayının söz konusu olmadığını ileri sürdü. Tek başına oraya gitmediğini kaydeden sanık, telefon görüşmesi de yapmadığını, MİT görevlisi Erol adlı kişinin görüşme yapmış olabileceğini söyledi. Söz konusu yere götürdükleri minibüste MOBESE ve kamera görüntülerini geriye dönük silebilen cihaz bulunduğunu öne süren Nargin, çıkışta kayıtların geriye dönük silindiğini savundu. Bunları tek başına yapmasının mümkün olmadığını ifade eden sanık, olay tarihinde MİT’te görevli olmadığını, Ermenice bildiği için tercüme amacıyla yanlarında götürdüklerini öne sürdü.
Sanık Nargin, tek başına gitmediğini ve kendisini başbakanlık müfettişi olarak tanıtıp para almadığını iddia etti. MİT’e girmeden önce sabıkaları bulunduğunu kaydeden sanık, MİT’in de bunu bildiğini söyledi.
Duruşmada görüşü sorulan savcı, canlı teşhis yapılması için şikayetçi Ateşyan ve tanıkların bir sonraki duruşmada hazır bulunmalarını istedi. Sanığın iddiaları üzerine MİT’te çalışıp çalışmadığının bu kuruma sorulmasını talep etti.
Mahkeme, Aram Ateşyan ve tanıkların bir daha duruşmaya çağrılmasına karar verdi. Sanığın suç tarihinde ve öncesinde MİT’te çalışıp çalışmadığının sorulmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İddianamede Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan’ın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2013 yılının Temmuz ayında düzenlediği iftar yemeğine katıldığı belirtildi. Burada Sansaryan Han'ın Ermeni Patrikliği'ne iadesi için Erdoğan ile özel görüşen Ateşyan’ın her türlü kolaylığın sağlanacağı sözünü aldığı kaydedildi. Bu olaydan 3-4 gün sonra patrikhaneyi arayıp kendisini Başbakanlık Milli Emlak Müfettişi olarak tanıtan şüpheli Kemal Tayfun Nargin’in Ateşyan ile görüşeceğini belirterek, patrikanenin adresini aldığı ifade edildi. Ateşyan ile görüşen şüpheli Nargin’in Başbakanlıktan geldiğini söyleyerek Sansaryan Han'ın Ermeni Patrikliği'ne iadesinin kararlaştırıldığını söylediği belirtildi.
Bu konuda mülkün iadesi için belge imzalanması gerektiğini söyleyen şüpheli Nargin’in Başbakanlık antetli 'Acil gizli kontrol edildi' ibaresi bulunan belgeyi Ateşyan'a imzalattığı, belgenin aslını kendisinin aldığı kaydedildi. Şüpheli Nargin’in şikayetçi Ateşyan'dan tapu devir masrafları olarak 6 bin TL aldığı belirtilen iddianamede, Ateşyan'ın yaptığı araştırma neticesinde dolandırıldığını anladığı ifade edildi.
İddianamede, Başbakanlık makamınca şüphelinin kimliğinin tespit edildiği ve şüphelinin 9 ayrı cezaevi kaydı olduğu belirtildi. Ermeni Patrikliği'nin telefon ve kamera kayıtlarının araştırılmasına rağmen bu olay sırasında bilinmeyen bir nedenle kayıtların silindiği anlatılan iddianamede şüpheli Nargin'in kamu kurum ve kuruluşlarını vasıta kılarak Ermeni Patrikliğini dolandırdığının anlaşıldığı ifade edildi. İddianamede şüpheli Kemal Tayfun Nargin'in 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapsi isteniyor.