Barış İçin Kadın Dayanışma Grubu Cizre’de

Yazar, akademisyen, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan Barış İçin Kadın Dayanışma Grubu’nden 24 kişi, sekiz günlük ablukanın ardından sokağa çıkma yasağının kalktığı Cizre’yi ziyaret etti. Grupta yer alan akademisyen Nil Mutluer, izlenimlerini Agos’a anlattı.

Cizre’nin şehir merkezinde büyük hasar olmadığını, fakat özellikle çatışmaların yaşandığı, Nur, Sur, Yased, Cudi mahallelerinde ciddi hasarlar meydana geldiğini belirten Mutluer, Nur Mahallesi’nde kurulan taziye evine gittiklerini, kentte büyük bir yas yaşandığını aktardı.

Nil Mutluer’in izlenimleri şöyle: 

“Günlerdir takip ettiğimiz kayıpların anneleri, yakınları, ellerinde resimlerle gelmişti. Bizim için de çok ağırdı. Bir yanıyla hâlâ barış olabilir, ama umut büyük oranda kırılmış durumda. Bu mahallelerde çatışmaların olmasının nedenini sordum, zorunlu göç mahalleleri olduğunu söylediler. Kimse kendini güvende hissetmiyor. Biz hep ölümlere konsantre oluyoruz doğal olarak, ama meselenin bir de fiziksel boyutu var, ciddi sakatlanmalar, evlerde büyük tahribatlar var. Artık evlerinde yaşayamayanlar var. Roketatarlarla bir duvar delinmiş örneğin. Bir hikâye anlattılar: Biri yaralanmış ve evin önünden çıkartamıyorlar, avluya sürekli bomba atılıyor. Hastayı götürmek için kendi evlerinin mutfak duvarını ve avlu duvarını yıkmak zorunda kalmışlar.”

Gördüklerinin ardından Cizre’yi Gazze’ye benzetenlere hak verdiğini söyleyen Mutluer, insanların artık acı çekmek istemediklerini söyledi: “Sistemli, örgütlü barış çağrısı yapılmalı, burada yaşayanlara destek olunmalı” dedi. 

Taziye evi ziyaretinin ardından baro avukatlarıyla görüşen Barış İçin Kadın Dayanışma Grubu, yarın Mardin’de, avukatlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle görüşecek ve ardından bölgeden ayrılacak.

 

 



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.