Demirtaş: Yaktıklarınız parti binası değil, ortak geleceğinizdir

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır binasında bir basın açıklaması yaptı. HDP heyetiyle birlikte Cizre'ye hareket etmeden önce konuşan Demirtaş, iki gündür devam eden saldırılara değindi, saldırganların ‘maaşlı ve resmi görevli çeteler olduğunu’ söyleyerek yargı önünde hesap vereceklerini belirtti.

HDP il ve ilçe binalarıyla Kürtlere yönelik çeşitli şehirlerde devam eden saldırılar 2 günde ivme kazandı. Son olarak dün gece pek çok şehirde parti binaları yakıldı, Ankara’daki HDP Genel Merkezi de bu saldırıların adresindeydi. HDP’nin verilerine göre 2 günden 400’den fazla yere saldırı düzenlendi.

Demirtaş, ‘organize linç kampanyası’ olarak tanımladığı saldırılar hakkında bir basın toplantısı düzenledi. Saldırıların programlı, AKP ve MİT işbirliğiyle uygulandığını söyleyen Demirtaş, “Arkasında hükümet desteğini hissedip bu linçleri yapanlar, yazık kendinizi harcatmayın. Arkanızda hükümet yok, AKP düşmüş durumda, sizi harcayacaklar” ifadelerini kullandı. 

Demirtaş, “48 saatir Türkiye’de devlet eliyle ve hükümet programı çerçevesinde yaşanan linçlere dair görüşlerimizi paylaşmak istiyoruz” diyerek açıklamasına başladı ve şunları söyledi: 

“İçinden geçtiğimiz süreç, sıradan tesadüflere dayalı bir süreç değil. Büyük kırılmalara yol açabilecek, Ortadoğu geneli ve ülkemizde de büyük siyasi gelişmelere ol açabilecek çalkantılı bir dönemde bulunuyoruz.

Yapılan seçimlerde çıkan sonuçlar, küçük aritmetik meclis değişimlerinin ötesinden anlamlar taşıyor. Dolayısıyla böylesine kaotik bir dönemde yeniden çatışmalı döneme gidilmiş olması ve devlet kararı olarak savaşın ülkemizin kan gölüne döndürmüş olması büyük bir kayıptır.

Barış çabamızda hala sonuç alabilmiş değiliz

“Biz HDP olarak yiten canların üniformasına, etnik kimliğine bakmadan, kim tarafından niye katledildiğine bakmadan bütün acılara ilk günden bu yana sahip çıkıyoruz. bu acıların son bulması için de ısrarlı bir barış çabası yürütüyoruz. Maalesef hala sonuç alabilmiş değiliz. 

Açık yüreklilikle ifade ediyorum; bu savaşın başlaması ve büyümesinde, operasyonların ve eylemlerin karar alma süreçlerinde biz yokuz, hiçbirinin ne onaylayıcısı ne destekçisi olduk. Çok şükür ki akan kanla ilgili HDP’nin zerre sorumluluğu yoktur. Siyasi kararı alan cumhurbaşkanı ve başbakan ikilisidir. Buna rağmen muhalefet partisi olarak vicdani ve ahlaki olarak ölümlerden kendimizi sorumlu tutuyoruz ve durması için çaba sarf ediyoruz. Bizler milletvekili olmadan önce insanız. Hiçbir koltuk kalıcı değildir. Kalıcı olan insanlıktır. 

Yakıp yıkanlara: Alçaklıklarınızı 7 Haziran’dan önce de gördük

HDP bu ülkede iç barışı güçlendirmek birlikte yaşamı beraber özgür yaşamı garanti altına almak için kurulmuş bir partidir. Partimiz bu yönüyle halklara umut olmuş ve 7 Haziran seçimlerinde önemli bir başarıya imza atmıştır. Seçimlere gelinceye kadar barış söylemlerimize rağmen, henüz ateşkes devam ediyorken 176 yerde partimize saldırı oldu. iki gündür her yerde partimizi yakıp yıkanlar, terör bahanesiyle bunları yapıyoruz diyenler: biz size alçaklıklarınız 7 haziran öncesinde de gördük. Buna rağmen barış mesajları veren de bizdik. 2 gündür ortaya çıkan teröre şiddete tepki değil, AKP kararıyla Erdoğan - Davutoğlu ikilisinin dağlarda çıkarılan savaşı oya dönüşmediğini görünce iç savaş çıkarma kararıdır. 2 gündür onun provası yapılıyor. Irkçı gruplar sokaklarda faşizm rüzgarı estirerek Kürt adına ne varsa her şeyi yakıp yıkma, muhalif kesimlere diz çöktürme operasyonu uyguluyor. Zannedilmesin ki bu insanlar kendilerinden sokağa çıkıyor. herkesin protesto hakkı var ve biz saygı duyarız. Bu söylediklerim protesto amacıyla sokağa çıkanlara değil, AKP ve MİT eliyle örgütlenmiş tetikçileredir. bunlar bizzat isim isim tespitli maaşlı ve bu işleri yapsınlar diye resmi olarak görevlendirilmiş çetelerdir. 

2 günde 400’den fazla saldırı

iki günde 400 den fazla yerde saldırı yaşanmıştır. işyerleri otobüsler mevsimlik işçiler, gazete binaları, konutlar hedef olarak ne varsa, parti binaları dahil olmak üzere. tespit edilen yerlere tek elden organize linç kampanyası devlet eliyle yürütülmüştür. çünkü topluma şu mesaj verilmek istenmektedir: bize 400 vekil vermezseniz sizin burnunuzdan getiririz.

Yakıp yıkanlar yargı önünde hesap verecek 

Açıkça ifade ediyorum, yakıp yıkanlar hepinizin görüntüsü var. işlediğiniz suçlar 20 yılık zaman aşımına tabii. 20 sene için de hesabını verecekseniz. arkasında hükümet desteğini hissedip bu linçleri yapanlar size yazık kendinizi harcatmayın. Arkanızda hükümet yok, AKP düşmüş durumda, size harcayacaklar. ama biz kendimizi AKP’ye feda ederiz diyorsanız takdir sizin. 

Biz sorumluysak delili nerede?

Günlerdir Erdoğan - Davutoğlu ikilisi partimizi açıkça hedef gösteriyorlar. İnanıyorum ki bu ülkede baskılara rağmen onurlu savcılar, hakimler  vardır. onlara çağrı yapıyorum, ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakandan delilini isteyin. Dökülen kandan bizim sorumlu olduğumuza dair bir delilleri varsa. Ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı savaşa sürüklerken kendilerini bizim üzerimizden aklamalarına izin vermeyeceğiz.

Her yerde yakıp yıkmaya Türkiye’nin batısı ne diyor?

Türkiye toplumunun vicdanlı insanları bu işteki tersliği görmeniz lazım. Bugün kardeşlik var mı yok mu göstermenin zamanıdır. her yerde yakıp yıkmaya Türkiye’nin batısı ne diyor? bunu görmek istiyoruz. Etle tırnak edebiyatı yapmak kolaydır. 

Ankara Valisi de göz yumma talimatı almıştır

dün genel merkezimin polis eşliğinde işgal edildi yağmalandı özellikle seçim hazırlıklarının yapıldığı arşiv odamız yakıldı. 70 odalı genel merkezimizin bir odası ateşe verildi. Saatlerce Ankara valisini uyarmamıza rağmen izin verilmedi. en son ben aramak zorunda kaldım ve yaptığımız görüşmeden anladım ki kendisi işin içinde zaten. Genel merkezin yanmak üzere olduğu bir partinin eş genel başkanına terbiyesizce bir konuşma yapıp kapatmıştır. Ankara Valisi de partinin yakılmasına göz yumma talimatı almıştır. Bu devlet memuruna sesleniyorum: arkanda bir iktidar yok AKP’ye güvenerek sakın ola yanlışlar yapmayın. Hesap verecekseniz yargının karşısında. 

Tahriklere kapılmayın

Bütün halkımıza mesajımız şudur: bunlar devam edecekler öyle görünüyor. Türkiye toplumunun bu tahriklere kapılmamasını rica ediyorum. TCK’da  meşru müdafaa hakkı vardır. Bugünden itibaren yakıp yıkılan tüm parti teşkilatları akşama kadar onarılacak faaliyetlerine devam edecek. Yaktıklarınız parti binası değil ortak geleceğinizdir. 

Cizre Heyeti

bugün heyetimizle birlikte Cizre’ye gideceğiz. Tek talebimiz sokağa çıkma yasağı kaldırılması. Cizre, sokağa çıkma yasağından beri onlarca insanın öldüğü tam bir hak ihlalleri kentine dönmüş durumda. 6 gündür ısrarlarımıza rağmen sokağa çıkma yasağı kaldırılmıyor. Cenazelere defnedilemiyor. Sizce Cizre 1 Kasım’da pişman olup yüzde 90 AKP’ye oy mu verecek? bizde bir şey değişmeyecek, biz daha da büyüyeceğiz. 

"Çağrıma iki cevap geldi" 

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Demirtaş, bir gazetecinin ‘silahlar sussun çağrınıza neden tepki gelmedi?’ sorusuna cevaben de şunları söyledi: “Silahlar sussun çağrısına iki cevap geldi, Cumhurbaşkanı ‘silahlar susmayacak’ dedi, KCK de ‘biz karşılıklı ateşkese hazırız’ dedi” ifadelerini kullandı.  

 

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında