Ali Nesin’den Oya Eronat'a açık mektup

Diyarbakır AKP Milletvekili Oya Eronat'ın İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nunda Zeynep Altıok'a yönelik, 'Aziz Nesin halkı kışkırtmasaydı babam yaşıyor olabilir miydi diye düşündünüz mü' şeklindeki sorusu Sivas tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Ali Nesin, Eronat'a bir açık mektup kaleme aldı.

Eronat'ın Aziz Nesin'e yönelik suçlayıcı açıklamalarına bir mektupla yanıt veren Ali Nesin, 'Eğer Aziz Nesin hayatta olsaydı elbette gereken cevabı en keskin ve en etkili biçimde verirdi' dedi.

Oya Eronat'ın Aziz Nesin'in Sivas  konuşmasını okumadığını belirten Ali Nesin mektubunda şunları dile getirdi;

ALİ NESİN'DEN MEKTUP

' Sayın Oya Eronat,

Aziz Nesin'in konuşmasını okuduğunuzu sanmıyorum. Tashih edilmemiş metin http://www.nesinvakfi.org/aziz_nesin_sivas_konusmasi.html sayfasındadır. Tahrik edici tek bir cümle yoktur.

Olsa bile, sorduğunuz soru, İnsan Hakları Komisyonu'nun bir üyesi tarafından yöneltilecek bir soru değildir. Sizin o komisyondaki göreviniz insan hakları ihlallerinin faillerini bulmaktır. Siz Sivas faillerinin avukatı değilsiniz ki tahrik konusuyla ilgilenesiniz.

Ayrıca, babası yanarak ölmüş bir kızın duygularıyla oynayarak kendisinden siyasi emellerinize alet edeceğiniz bir cevap ummak, Meclis'in, dolayısıyla milletin size verdiği görevi kötüye kullanmak demektir. O komisyon üyeliği bu amaca hizmet için size verilmemiştir.

Sayın Oya Eronat,

Sivas olaylarının faillerinin Aziz Nesin'in konuşmasını dinlediklerini mi sanıyorsunuz?  Gerçekten olayların tahrikten mi kaynaklandığına inanıyorsunuz? Konuşma halka açık değildi, kapalı bir salonda ve davetlilere verilmiştir. Sivas olayının failleri de tahmin edersiniz ki konuşmaya davet edilmemişlerdi.

Sayın Oya Eronat,

Bildiğim kadarıyla Cumhuriyet tarihi boyunca ve hatta Osmanlı İmparatorluğu zamanında bile, topraklarımızda bir güç tarafından organize edilmemiş bir ayaklanma ya da linç girişimi olmamıştır. Sivas kıyımını fiilen gerçekleştirenler hiç kuşku yok ki şeriat isteyen cahil ve zavallı bir güruhtu.  Onlara düşman olmayı kendime yakıştıramam. Onlardan hesap sormak da benim işim değil.

Ancak bu korkunç katliamı planlayanlardan ve tasarlayanlardan hesap sormak hepimizin görevidir, en başta da o komisyonda bulunduğunuza göre sizin görevinizdir!

Bu mektubumun sonunda olaylardan iki gün önce, dolayısıyla Aziz Nesin'in konuşmasından da önce Sivas'ta dağıtılan bir metin okuyacaksınız.
Bu metin belli ki neyi nasıl ifade edeceğini çok iyi bilen ve hesaplayan biri tarafından dikkatle kaleme alınmıştır. Alalade bir metin değildir.

Bu metni kim kaleme almıştır? Görevinizi anımsattığım için beni bağışlayın. Zeynep kardeşime sorduğunuz münasebetsiz sorunuz karşısında sessiz kalamadım.'

Saygılarımla
Ali Nesin

SİVAS'TA DAĞITILAN BİLDİRİ

Ali Nesin, Diyarbakır AKP Milletvekili Oya Eronat'a yazdığı mektuba Sivas olayları öncesinde dağıtılan bu bildiriyi de ekledi.

'Müslüman kamuoyuna'

'Bismillâhirrahmânirrahim 
'Peygamber, mü'minlere kendi canlarından ileridir. Onun hanımları da mü'minlerin analarıdır.' (Ahzâb:6) 'Mü'minlere öz canlarından daha ileri olan Allah Resûlü (S.A.V.)'ne ve O'nun temiz zevcelerine, Allah'ın beytine (Kâbe'ye) ve kitab'ı Kur'an'a alçakça küfredilmekte ve mü'minlerin izzet ve namuslarına saldırılmaktadır. 'Dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes değerlerimize dil uzatmaktadırlar. Bunun başını ise satılmış, mürted Salman Rüşdi köpeği çekmektedir. 'Bu şeytanî oyunlara karşı, izzetli ve duyarlı Müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. 

Bu iğrenç oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; AYDINLIK gazetesi denilen bir paçavrada, mel'un Rüşdi'nin figüranlığına soyunan, dünya emperyalizminin gönüllü uşağı Aziz Nesin, aynı şekilde, Kur'an'ın korunmuşluğuna dil uzatmış, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)'in aile hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür'etinde bulunmuştur. Bu olay, dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü T.C. Devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu kabullenmeyip protesto eden izzetli Müslümanlar, devletin polis ve jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da hapishanelere atılmıştır. 'Salman Rüşdi köpeği Müslümanlar'ın çok az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret edemezken, onun yerli uşağı Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar'la alay edercesine gezebilmektedir.

'Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:
'İslâmın Peygamberi'ni ve kitab'ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır. 'Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür. 'Gün, Allah (C.C.)'ın vahyi Kur'an-ı Kerim'e, Allah'ın meleklerine, Allah'ın Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.)'e, O'nun ailesine ve ashabına yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür. '

'İman edenler, Allah yolunda savaşırlar.
Kâfirler de tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.' (Nisa:76) 'Galip gelecek olanlar, şüphesiz ki Allah taraftarı olanlardır.

(Kaynak: Demokrathaber)