‘Kötü’ Adamlar neden hep Ermenistan’a kaçar?

Aranan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara’nın Almanya’ya geçtiği açıklandı, ancak Ermenistan maceraları verili bir durum muamelesi görüyor. Alin Ozinian, Türkiye’nin resmî makamları ve medyasındaki “Ermenistan’a kaçtılar” algısının izini sürüyor.

Tüm ayrık sesler bir tarafa, Ermenistan; Türkiye Devleti, hükümeti ve basını için hâlâ en şeytani ülkeler listesinin başında geliyor. Geçen hafta, ilk olmamakla beraber yine bu yaklaşımı kuvvetlendirecek bir olay yaşandı. Artvin Valisi Kemal Cirit, haklarında yakalama kararı çıkarılan eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın Gürcistan üzerinden Ermenistan'a geçtiklerini “açıkladı”. Anadolu Ajansı ise, Öz ve Kara'nın sınırı geçtiği sırada güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerini servis etti. Görüntülerde, haberlerin içeriğinde bahsedildiği gibi Öz'ün şapka taktığı görülüyordu, fakat hangi sınırı geçtiğine, hangi sınır kapısında olduğuna, dair en ufak bir ayrıntı tespit edilemiyordu. Haberlerde “iddia ediliyor” ya da “Artvin Valisi’nin dediğine göre” gibi cümleler kullanılmadı. Gerçekliğinin kanıtlanması için doğrulamalar yapılacağına, haber gerçekmiş gibi kullanılmaya başlandı. Türkiye basını, haberi bir anda İngilizceye de tercüme ederek “Savcılar Ermenistan’da” başlığıyla yayımlamaya başladı. 

Vali Cirit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal ve yaygın medyadanki haberler nedeniyle ve şeffaf yönetim anlayışları gereği, Öz ile Kara'nın Sarp Sınır Kapısı’ndan çıkışlarıyla ilgili tespitlerini, daha önce kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi. Sosyal medya kullanıcıları  “Hak ettikleri yere gittiler”, “Kirli İşbirliği” gibi güzellemelerin ve hakaretlerin yanında, ısrarla Ermenistan’ın savcıları Türkiye’ye teslim etmeleri gerektiğini söyledi.

Ermenistan’da şaşkınlık

Bu haberler, Ermenistan’da da şaşkınlık yarattı. Dışişleri Bakanlığı ve Ermenistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı basın büroları, söz konusu iddiayla ilgili Türkiye’deki gerekli devlet organlarından ya da basından kendilerine gönderilmiş bir soru olmadığını söyledi. Ermenistan Ulusal İstihbarat Teşkilatı Basın Bürosu, Ermenistan basınına yaptığı açıklamada, “Bu konuda herhangi bir bilgimiz yok” yanıtını verdi. Agos'un haberin yayılmasının hemen ardından ulaştığı Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise, Öz ve Kara'nın Ermenistan'a geçtikleri bilgisini teyit etmemişlerdi. İki ülkenin gerekli bakanlıkları “Bu şekilde bir enformasyon yok” derken, Vali’nin bu “bilgiye” nasıl ulaşabildiğini anlamak güç.

Garipoğlu da ‘kaçmıştı’

Tüm bu tabloya rağmen bu şüpheli bilgi, Türkiye'de “verili-gerçek” bir enformasyona dönüştü. Aslında “kötü adamların, kötü Ermenistan’a kaçması” söylentisine daha önce de tanık olmuştuk. 2009’da Münevver Karabulut cinayeti ve seyri, Türkiye basınının en önemli konularından biriyken, Gaziantepli yerel bir gazeteci olan Cemil Baran, Cem Garipoğlu'nun Ermenistan'da yakalandığını iddia etmiş, yine bu sefer olduğu gibi basın bunu büyük bir kanıt gibi kabullenmiş ve Garipoğlu’nun Ermenistan’dan nasıl getirileceğini tartışmaya başlamıştı. Durum, yine Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın “Burada değildir” açıklaması ile sonuçlanmıştı. Türkiye’de basın, dönem dönem Ermenistan’ın PKK’lılara kucak açtığı ve Türkiye’den kaçan farklı suçlulara yataklık yaptığı manasına gelen haberlere oldukça yer vermişti.

Türkiye’nin iç ve dış politikası gereği, resmî ilişkisizliğin ve ambargonun halen devam ettiği, sınırların kapalı tutulduğu Ermenistan, bu ve benzeri durumlarda gündemi hareketlendirmek için uzun zamandır kullanılıyor. Kısaca bu ve benzeri haberler, Türkiye açısından failin sınırın kapatıldığı bir ülkeye gitmesi-kaçması ile daha da itibarsızlaştırılmasını sağlarken, diğer taraftan Ermenistan’ın her daim Türkiye’nin aleyhine hareket edeceği fikrine de hizmet etmiş oluyor. Ermenistan’a hissedilen genel nefretin yanında, bu ülke ile diplomatik ilişkilerin tahsis edilmemiş olması, “atıp-tutmayı” diğer ülkelere nazaran daha da kuvvetlendiriyor. 

Vahram Ter-Matevosyan (Türkolog)

"Türkiye’nin iç siyasi konularıyla ilgili tartışmalara Ermenistan’ın adını karıştırılması, doğru değil. Türkiye’nin iç ve dış düşman arama anlarında Ermenistan ismine sarılması, Erdoğan rejimi için tüm olup biteni üzerine yıkabilecek bir “kurban” bulmak  demek. Ermenistan ismini bu kadar çok telaffuz etmek yerine, Ermenistan’a uygulanan ambargo kaldırılmalı ve tüm Ermeni halkına artık farklı muamele edilmeye başlanmalıdır."

Yeşil pasaportu olanlar, Ermenistan’a girebilir mi?

Ermenistan, bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana yeşil pasaportlu TC vatandaşları, normal pasaportlular gibi Ermenistan sınırından vize alamıyor. Sebebi basit. Eğer devlet çalışanı iseniz, Ermenistan’a gelişiniz turistik değil, o yüzden özel bir davetiye ile Dışişleri’ne başvurmanız ve vizenizi oradan almanız gerekiyor. Bu uygulamaya, üniversitedeki öğretim görevlileri ve eşleri bile tâbi tutuluyor. Öyle ki, elini kolunu sallayarak Gürcistan sınırından Ermenistan’a yeşil pasaportla ne girmek, ne de çıkmak mümkün.



Yazar Hakkında