Nezih Tavlaş’ın, ‘Foto Muhabiri Ara Güler’in Hayat Hikâyesi’ adlı biyografik kitabı, Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden basıldı.
İlk olarak 2009 yılında, Fotoğraf Evi tarafından yayımlanan ve yoğun ilgi gören kitap, büyük ustanın yaşamöyküsünü çocukluğundan ve okul yıllarından başlayarak ele alan ilk ve tek kapsamlı eser. Kitap, Güler’in foto-muhabirlik yaptığı döneme ait birçok fotoğraf da içeriyor. Filistin kamplarından Hong Kong’a, Sudan’dan Paris’e neredeyse tüm dünyayı dolaşan Güler’i, kitapta Indra Gandhi’nin evinde, Picasso ve Alfred Hitchock’la yan yana, sayesinde dünyaya tanıtılan Afrodisias Harabelerinde, Nuh’un Gemisi’nin peşine düştüğü Ağrı Dağı’nda görüyoruz.
Ara Güler, kitapta, William Saroyan’la karşılaşmalarını da anlatıyor. ABD’de arayıp bulamadığı Saroyan’ı, Paris’e geldiğinde adres defterine not ettiği telefon numarasını defalarca çevirdikten sonra bulan Güler, Saroyan’ın Paris’teki dairesinde buluşmalarını şu sözlerle aktarıyor: “Evde hemen hemen hiç eşya yoktu. İki tahta iskemle, açılır kapanır bir tahta masa, balkon tarafındaki pencerelerin kenarlarında kurumaya yüz tutmuş birkaç saksı çiçeği, her iki odada 17. Yüzyıl sonu Fransız tarzı birer şömine. Yer tahta, duvarın dibinde bir yatak, yığılmış kitaplar. Sanki beni bin yıldan beri tanıyordu. Benim içimde aynı duygu vardı. ‘Ben Türkiye’deyken sen yoktun’ dedi. ‘Yurtdışında röportajdaydım’ diye karşılık verdim. ‘Yaşar Kemal ne yapıyor?’ diye sordu. Bir süre Yaşar’ı anlattım. ‘Peki ya Fikret Otyam?’ Bir süre de Fikret’i anlattım. ‘Peki sen Amerika’da kimleri çektin?’ diye sordu. Kırka yakın ad sıraladım.”
